Bear translate French
897 parallel translation
Bear Creek çiftliğini neden ona satmıyoruz?
On pourrait lui vendre bear creek?
Bear Creek çiftliği için neye binmem gerekiyorsa binerim.
Je veux bien monter ce que vous voulez pour ce terrain de bear creek.
Burası Bear Creek değil.
Ce n'est pas bear creek ici.
South Fork, Bear Creek kasabalarına.
A South Fork.
Yakaladıkları atları buranın 45 mil güneyindeki bir kanyonda saklıyorlar ayda bir kez onları Bear Creek'e götürerek orada Konfederayonun adamlarına teslim ediyorlar.
Les chevaux volés sont dans un canyon. La vente aux Sudistes se fait à South Fork tous les mois.
Bear Creek'in güneyine sürüyü geri almaya gideceğiz.
Nous allons vers le Sud, reprendre le troupeau.
Bear Kanyon boyunca uçun. Güneydeki büyük kanyon.
Allez reconnaître le Canyon de l'Ours, le grand Canyon au sud.
"Black Bear" efendim.
"Black bear", commandant.
- Levi Walking Bear'i almak için.
Pour retrouver Levi, l'Ours qui marche.
- Walking Bear.
- L'Ours qui marche.
Lomax, bu Levi Walking Bear.
Lomax, Levi, l'Ours qui marche.
İşte Kinky Ayısı geliyor yine.
Revoilà Kinky Bear.
- Ben Büyük Ayı.
- Je suis Big Bear.
"Edward Bear... "... Winnie Pooh'nun arkadaşı olarak biliniyordu...
Edward Bear, que ses amis appelaient Winnie I, ourson, ou Winnie tout court...
Bu program sizlere... dostunuz Golden Bear Sigorta Şirketi'nin sponsorluğunda sunulmaktadır.
Cette émission vous est offerte par les Assurances Golden Bear.
Yer, California Bear Dağı Ulusal Ceza Kampı.
Punishment Park, situé dans le Parc National de Bear Mountain, en Californie du Sud.
Bear Shadow Dağı'nın kuzeyinde bulunan Amerikan Bayrağı'na ulaşmak için tam olarak 3 gün 2 gece vaktiniz var. Gördüğünüz gibi
Vous aurez 3 jours et 2 nuits pour atteindre le drapeau US situé à 7 km des montagnes que vous voyez en face.
- Hey Bear bayanlara iki bira versene?
Hé Bear, si tu amenais quelque bières aux filles?
Bir Smokey Bear ve şu an tam kıçının dibindeyim.
Mon pseudo, c'est Ours Smokey et je te pousse au cul en ce moment.
Sörf yaptıktan sonra, eski iskeledeki Bear'in dükkanına giderdik.
Souvent, apres une matinée de surf, fatigués, nous allions voir...
Bear, sörfleri yapar, hikayeler anlatırdı.
Ours, dans sa baraque. Ours faisait nos planches.
Bizden önceki sörfçüler gibi, her şeyi Bear'de gördük.
Pour nous comme pour nos anciens, Ours était un dieu.
BEAR'in SURF TAHTALARI
PLANCHES DE SURF par OURS
- Bunu istemiyorum, Bear.
Je veux pas, Ours.
Ne dediğimi anlamış olmalısın, Bear.
Comprends-moi...
Hayır sanmıyorum, Bear.
Non... sans façon, Ours.
Denizci demişken, Cilacı'yı Bear'in eski birliğine aldıklarını duydum.
A propos, il parait que Waxer est dans l'ancienne division ïOurs.
- Bear ile içmeye gittim.
- J'ai bu avec Ours, hier...
- Bear nasıl? - Berbat.
- Comment va Ours?
Oradayken Bear'i çok düşündüm.
J'ai beaucoup pensé a lui, la-bas.
Bear herkesi bulmaya çalışmamı söyledi.
Ours m'a dit ïavertir tout le monde.
Eve gidelim, Bear.
Viens, on rentre...
Bear çağırdı.
Ours l'avait dit.
Billy Bear.
Billy Bear.
Konuşmaya daldık ama ben fazla kalmayacağım. Billy Bear adında bir yerliyi arıyorum.
Au fait puisqu'on cause, comme ça, en amis, je cherche un type, un certain...
Belki sen bulmama yardım edersin.
Billy Bear. Tu pourrais peut-être m'aider à le trouver.
- Billy Bear'ı hiç duymadın demek.
Connais pas ce nom? Connais pas Billy Bear?
Billy Bear adında birini arıyorum.
Vous êtes des habitués. Je cherche Billy Bear.
Ben Billy Bear adında bir yerliyi arıyorum.
Enquête de police... je cherche un certain Billy Bear.
Billy Bear burada güzel vakit geçiriyor olmalı.
J'espère qu'on va se marrer autant que chez nos cow-boys. Tu vas avoir les chevilles qui enflent, taulard.
George Washington Tugayını oluşturan ve Kentucky, Bear's Point'deki çarpışmalarda onlara liderlik eden, 18 yaşındaki Ohio, Cleveland'lı Kipper Cordisco'yu cesaret madalyası ile ödüllendirdi. Tugay Appalachian dağlarında... çarpışmaya devam ettikleri sırada bir uzaylı müfrezesi tarafından kuşatılmış durumda.
Il a enrôlé les élèves de sa classe dans la Brigade George Washington, et les a fait intervenir à la Pointe de l'Ours, Kentucky, où ils ont chassé une patrouille alien alors que les combats se poursuivaient dans les Appalaches.
ANNEMİN KABİNİ, BIG BEAR 555-9861181 SPRUCE SOKAĞI
MAMAN, BIG BEAR 555-9861 181 SPRUCE LANE
Yolda giderken, kabine girip * Papa Bear'ın yatağında uyuyakalmış.
Sur la route, elle entre dans une cabane et s'endort dans le lit de papa Ours.
Ayı Yogiyi izlemeliyiz.
On va regarder Yogi Bear.
- Geçen hafta Bear maçını izledin mi?
- Vous avez vu le match de foot?
Big Bear'deki kabinin içinde?
À la montagne?
Ayı Pooh?
Pooh Bear?
Nerede benim Ayı Pooh'um?
Où est mon Pooh Bear?
Baldy Bear Creek'e vardın?
Tu vas vers la crique Baldy Bear?
Haydi, Bear.
Allez, Ours.
Billy Bear'la hanginiz yatıyorsunuz?
Laquelle est avec Billy Bear?