Because translate French
166 parallel translation
# Because hocus-pocus Lo and behold #
Car abracadabra
Ev sahibinin kira için bağırıp çağırdığı on iki yıl. Bozulmuş domuz eti. Kendimizi lavaboda yıkardık.
Douze ans à entendre gueuler la concierge, et le mal au ventre "because" la charcuterie.
# Yalnız olan dünyama sen girdin
" Yes, and because of you, my love
# Aşkım
" Yes, and because of you, my love
Look, they're only needlin'you because you had'em confined to the post.
- Ça n'a pas d'importance! 60 kilos.
Onun yanında dikkatli olmak lazım, patronun kulağına fısıldayabilir!
Maintenant, il va falloir se méfier d'elle. Because confidences sur l'oreiller.
Özgür olmadigim için mi mutsuz olup olmadigimi bilmiyorum, yoksa mutsuz oldugum için mi özgür olup olmadigim bilmiyorum.
- I don t know if l'm unhappy because l'm not free or if l'm not free because l'm unhappy.
Onun yüzünden az kalsın donuma kadar bütün stüdyoyu kaybediyordum.
- No! l've already lost the studio and l'm gonna lose my shirt because of him.
Çünkü Odyssey'nin Alman bir yönetmene ihtiyacı var...
- Why did you take Lang then? - Because "The Odyssey" needs a German director.
Çünkü paraya ihtiyacın var.
- Because you need the money.
Zira senaryo dediğin yazılı bir şey, ekranda gördüklerin ise resimlerden ibaret.
- Naturally, because in the script, it is written. And on the screen, it s pictures.
# Because when they've all grown up...
Car quand ils auront tous grandi
Çünkü savcılıktaki kendini beğenmiş... Because those snot - nosed young bastards... küstah gençler nasıl olsa onu bir şekilde cezalandırıyor.
Ces puants des services du Procureur le tortureraient!
# Çünkü bana verdiğin arkadaşlık # # Beni daha cesur yaptı # # Nereye gidersem gideyim, daha iyi bir maaş bulamayacağım #
[because the friendship that you gave... ] [... has taught me to be brave... ] [ no matter where I go, I will never find a better prize ] [... find a better prize]
That means you took the wrong turn because you missed Bilbao Cresent
Alors? Alors, vous vous êtes trompé. Vous aurez manqué la rue Bilbao.
"You can make this promise Because it's true"
On peut le promettre Parce que c'est vrai
Peşindeki kız hayranlar iyidir, ama vitamin gerekir... çünkü o yavrular adamı yorar.
Les groupies, c'est géant... mais vitamine E, because ça tire la moelle!
Strange thing is after playing this poor fool farmer for a while, I can't help but feel sorry for him because no one cares.
Ce qui est bizarre... c'est qu'après avoir joué ce pauvre fermier imbécile, je me sens désolé pour lui... parce que tout le monde s'en fout.
Now, not every famiIy wouId defy gravity for you... but mine wouId because- -
Peu de familles voleraient pour vous mais la mienne si, parce que...
"Because Mintos puts the fresh in life"
Mintos est comme une brise!
/ / AndI'm headedout West sucker, because I wannabe a cowboy, baby / /
/ / And l'm headed out West sucker, because I wannabe a cowboy, baby / /
Zira bir salak bile burda bana gore birseyler olmadigi gorebilir hadi acele et. su suyu versene
Because as any fool can see There's nothing here for me But hurry up, boy bring that water
I never want you to do anything that compromises who you are because you're very, very special to me.
Je refuse que tu fasses une chose en désaccord avec ta personnalité. Parce que je tiens énormément à toi.
I'm only in the song because I'm a black guy
Je suis uniquement dans le clip Parce que je suis reunoi
Because I am not a cheap slut.
Je ne suis pas une sale pute.
Just because I wear nice clothes and like to shop... doesn't mean I don't have a sense of adventure.
Meme si je porte de beaux vetements, j'aime l'aventure.
Çünkü zaman kısıtlıydı ve annemin arkası dönüktü...
Because there was a limited amount of time que ma mère me tournait le dos...
Because l don't know iF l'm ever gonna come back here.
Je ne sais pas si je reviendrai un jour.
I haven't slept all night because there's something I need to hear you say...
Je n'ai pas dormi de la nuit parce que je veux t'entendre dire...
I haven't slept all night, because there's something I need to hear you say...
Je n'ai pas dormi de la nuit car je veux t'entendre dire...
" I call you because I miss you!
Je t'appelle parce que tu me manques!
Tüm haftasonunu Jimmy Cooper'ın evini boyayarak geçirdin ve ben hiçbir şey demedim çünkü birşey olmadığını biliyordum.
You spent the weekend painting Jimmy's house, and I didn t say a word because I knew nothing was going on.
Çünkü ben günah işledim.
It s because I sinned.
The same religion you believe in... It is hasty when it comes to someone being killed... And for another person to be killed because of it
La religion en laquelle vous avez foi... peut paraître irrationnelle à la fois pour celui qui est tué comme pour celui qui est tué en raison de la religion.
Ve tabii kimse egonun ne kadar zeki olduğunu anlamaz. Çünkü başkasını suçlayabilmeniz için şeytanı yarattı.
And of course, no one realizes how smart the ego is because it created the devil so you could blame someone else.
Yavaş yavaş ölüyorum, biliyorsun çünkü seni seviyorum.
I made you c you know I die A little because I love you
Kurşun yağmuruna tutuldun Çünkü
You caught in lead showers Just because
Kurşun yağmuruna tutuldun Çünkü Zencilerin şakası yoktur Yağmur hep sağanak olur
You caught in lead showers Just because les négros n'aiment pas jouer, un malheur n'arrive jamais seul
- Çünkü Reeko...
- Because Reeko's...
Başın dönüyorsa Başkası kazanıyordur
If your head keeps spinning Because someone else is winning
Because... Gördün mü? Çünkü benle dalga geçiyor.
Vous voyez, c'est la preuve qu'elle me cherche!
Onu sandalyeye baglıyorum because Sigarayı bırakıcak o onu öldürmeden önce.
Je l'ai attaché à la chaise pour qu'elle arrête de fumer avant que ça la tue.
Kim olduğunu bilmiyorum, ama senin olduğumu zannettim..... çünkü sadece sen bizi koruyalirsin.
je ne vous sais pas, mais je suis supposé pour devenir le vôtre because seulement vous pouvez nous épargner.
Rock-yıldızı olmak istemedim, olamayacağımdan değil, yeterli cesaretim olmadığından.
je ne voulais pas devenir une Rock Star. ... car je n'en avais pas assez? ... because...?
çünkü çok gürültü yapıyorduk, çok sarhoştuk.
because...? did cos? much noise...
Jonathanla iş konuşmak imkansızdı ;
aggressive which was impossible to speak business with Jonathan... because...?
Casey bana, nasıl onu'Love Buzz'ı çalarken duyduğunu anlattı ve geri dönüşte, sen'Love Buzz'un radyoda çıkmasını bekliyormuşsun sonunda kenara çekip Casey'i arayıp ondan şarkıyı çalmasını istemişsin ve arabada oturup, şarkının radyoda çıkmasını beklemişsin ;
- - " Tell more about that when sapesti gave'Love Buzz'on the radio and that while expecting guidavi that the mandassero and finally you have approached and you have called the station, you requested the song and you had to wait in machine that mandassero... because...?
Özellikle, Capital'e gittiğimizi hatırlıyorum ;
I remember went to Capital... because...?
Bu aslında, hepimizin duymayı istediği şey, çünkü biz, kimsenin dikkatini çekmeyen
To tell the truth? That we wanted to hear... because...? not at that point believed to have opportunity?
\ Because I'm gonna buy the records that they play on the radio... Bu dünyaya ait değilmiş hissi veren şarkıları sevmez misin?
J'adore les chansons sur les extraterrestres.
Because-
Parce que je comprends le système.