Bede translate French
58 parallel translation
Dur şimdi bede aldım.
Je te suis. Je le capte aussi.
Bede aynı şeyi düşündüm
Moi aussi. Moi aussi.
Zaafların bede...
Tel est le prix...
Kulağa hoş geliyor. Bede sana kahvaltı önereyim. Bana katılmak ister misin?
J'ai pensé que nos chiens pourraient aller courir sur la plage si vous n'avez rien d'autre de prévu.
St. Bede'de kalmaya ne dersin?
Alors comment tu te sens là-bas à St. Bede?
Figürleri seviyorsun değil mi Bay Bede?
Vous aimez les chiffres, M. Bede?
Joseph Bede.
Joseph Bede.
- Joseph Bede diye biri.
- Un certain Joseph Bede.
Andy seni ararsa ona beni aramasını söyle. Joseph Bede.
Si Andy appelle, qu'il contacte Joseph Bede.
Kim? Joseph Bede mi? Evet.
- À Joseph Bede?
Bu sana bir şey ifade ediyor mu bay Bede?
Ça signifie quelque chose pour vous, M. Bede?
Sanırım sana göre güzellik işin rakamlarında, bay Bede.
Vous devez apprécier la beauté des mathématiques.
Yakın zamanda St. Bede Hastanesi'ne 20 milyon dolar bağış yapmışlar.
Et bien, ils viennent juste de donner 20 millions de dollars à l'hopital St. Bede.
St. Bede'e hoş geldiniz.
Bienvenue à St-Bede.
O olacak bede deli.
Il va devenir fou.
Hayır, bu fındık bede çünkü.
Et tes avis financiers tu les sors d'où, d'un écureuil?
Yaptım sanıyordum. Bu bede ortaya çıktı.
Tu as trouvé autre chose?
Geri kalmak veya bede olacak tutuklandı.
Où est le corps?
Bir beş dakika, ölmüş bede istiyorum.
A quel point c'est toxique?
Evet, Sen hayatta bede için şanslıyız.
Peut-être que je devrais rester sur mes pieds encore un peu.
Ben, bir sanatçısını onu almak mümkün bede olabilir ama oldukça ND oldu.
Pourquoi vous ne m'en diriez pas plus à propos de l'homme au poisson? Je suis peut-être en mesure de le prendre sur la ligne, mais il était assez ND.
O sadece bede ödenen istedim ind nakit - hiçbir vergi, stopaj. Beni kaydol.
Il voulait seulement être payé en cash- - Pas de taxes, pas de retenues.
Bir düğün yakında her zaman planlaması bede olmaz.
Martha Stewart.
Anlaşıldı. Ben Yucca doğuya doğru bede olacaktır.
Sam, tu le vois?
Ah, ama dürüst bede, ben bir kaç sınıfları başarısız, yani... lige Ferie kalktıktan.
J'ai un visa d'étudiant pour la CSUN. Mais pour être honnête, j'ai raté quelques cours, donc... je prends un semestre sabbatique.
Barut, piller, arıyorsunuz için kullanılan Bede olabilir fünye, kablolar, bir şey...
La boite à gant est vide. Cherche de la poudre, des batteries, détonateurs, câbles, tout ce qui peut servir à...
Gerekli Bede düğüm olabilir.
Bonjour, Mateo.
Onlar bir saat içinde San Pedro ind olacak bede vardır.
L'explosion et le feu feront sortir la foule.
Oh, bu güzel bede edeceğiz.
Peut-être que je vous rejoindrai plus tard.
Bir arkadaşım St Bede'de çalışıyor, saldırıdan kurtulan iki kişiden bahsediyor.
C'est mon amie de St Bede. Deux des survivants n'ont que des blessures superficielles.
Dışarı gidip sana bir tane Superman çizgi romanı almamı ister misin?
Une bédé de Superman, peut-être?
Senin çizgi roman ne oldu?
Et puis, pour ta bédé?
Daha önce çizgi roman dükkanında çalışmış mıydın?
Vous avez travaillé dans une boutique de bédé avant?
Bu bir çizgi roman değil, bir roman.
Je n'écris pas une bédé.
Benim hatun elbiseleri yumoşla yıkıyor da.
Votre amour est si beau qu'on se croirait dans une bédé.
ne sevimli renk maviyi bede severim mavi onu sakinleştiriyor onu kontrol ediyor adeta mavi!
Quelle belle couleur!
Ama çizgi romanı filminden daha güzel.
Mais la bédé est meilleure que le film.
Joseph Bede.
- Joseph Bede.
- Çizgi film karakteridir.
- Oui. C'est un personnage de bédé.
St. Bede'e hoş geldiniz.
Quoi? Que ce n'était qu'un stratagème pour me faire boire avec toi.
Casper dergisiydi ve salakça gelicek biliyorum, fakat casper harbiden gıcıktı.
Ça peut paraitre stupide, une bédé de Casper Mais Casper c'est très pointu.
Kitabın yazarı Bede dikkate değer biriydi ama kâhin olmadığı kesin.
Alors oui,
Bay Deeks, Bayan Del Campo yeni ortağı bede olacaktır.
Considérez ça comme un travail de groupe
Ben patronu konuştu, benim vaftiz bede olur kim.
Hum, non.
Niçin, çizgi romandan ne çıkacağını görmek için mi?
Pourquoi? Pour connaître la fin de la bédé?
Çizgi roman bu.
C'est une bédé.
Lütfen bu ofisten birilerinin çizgi roman çalmak için bir striptizcinin evine girip anti terörizm muhbirine karşı götü kırık bir dosya oluşturmaya çalışmadığını söyle.
Dites-moi que personne ici ne s'est introduit chez une danseuse pour voler une bédé dans une tentative d'incriminer un informateur en contre-terrorisme!
Çizgi romanımı alan adamlar siz misiniz?
C'est vous qui avez pris ma bédé?
Çizgi romanını alan adam benim.
C'est moi qui ai pris ta bédé.
Potansiyel suçlularla dolu bir camiyi bir çizgi roman ve piknik resmiyle değiş tokuş etmemi mi bekliyorsun?
Je suis censé faire quoi? Échanger une foule d'arrestations à la mosquée contre une bédé et une photo?
- Bir çizgi film karakteri tarafından seri öldürülmek dışında mı? Belki çok işim vardır.
À part voir un tueur en série se faire tuer par un personnage de bédé?