Bella translate French
1,235 parallel translation
Anthony Bella, hani Nicky'yi oynayan adam? Bensonhurst'te büyüdü, kuzenimin arkadaşının kocasının yan evinde.
Anthony Bella, qui joue Nicky Caesar... a grandi à Bensonhurst, avec le mari de l'amie de...
Anthony Bella, Nicky Caesar bu Paul Vitti.
Anthony Bella... Nicky Caesar. Voici Paul Vitti.
Bay Bella'yla makyaj karavanında buluşun.
M. Bella vous demande.
Bay Kaplan. Margie aradı. Müşterilerle yiyeceğiniz akşam yemeği için Bella Lima'da yer bulamamış ve aşağıdaki restoranda saat yedi buçuğa dört kişilik rezervasyon yaptırmış.
M. Kaplan, Margie veut que je vous dise qu'elle n'a pas eu de table pour ce soir au Bella Luna.
Bella Luna konuşurken sesini duyabildiğin tek yerdir.
Il n'y a qu'au Bella Luna que l'on s'entend parler.
Bella Luna mı? Merhaba, Bay Kaplan adına arıyorum.
Bonjour, j'appelle pour M. Kaplan.
Atlantic adındaki şehre güzel bir seyahat yaparız.
vous et moi, una bella giornata dans la ville qu'on appelle Atlantic?
Che bella spalla,
Che bella spalla.
- Hiç mi "güzelim"?
- Jamais, bella?
Anna! "Sempre cosi bella".
Anna! Sempre cosi bella.
- Bella Sera barı yarın.
Au bar Bella Sera demain.
Ben Johnny Joosten, ve Montecito'daki Bella Sera Lounge'ı yönetiyorum. Gelin.
Je suis Johnny Joosten, directeur du salon Bella Sera au Montecito.
Bella ya hoşgeldiniz. - Teşekkürler.
Bienvenue chez Bella.
"Tu chia bella come il tremento di Duomo."
Tu chia bella come il tremento di Duomo.
Bella Vista'da oldu.
Ça s'est passé à Bella Vista.
5.cadde ve Bella Vista'daki Christian'ın köşesinde çarpmış.
Il a été renversé à l'angle de la 5eme et Christian à Bella vista.
Bella Vista sıkı bir mahalledir.
Bella vista, c'est plutôt familial.
Bella Vista'daki herkes o arabayı bilirdi.
Tout le monde connaissait cette voiture à Bella Vista.
Bella Vista da.
À Bella Vista.
Bella Vista mı?
Bella Vista?
Bella Union batakhanesinde, güneş doğmak üzereydi.
Le jour se levait, le tripot de Billy allait fermer,
Bella Union'daki hergeleler ve daha bir sürü saçmalık.
Les enculés de la Bella Union, et tous les autres trucs à penser.
Şu çok çekici, yalnız kadının adı... Bayan Joanie Stubbs. Cy Tolliver'ın Bella Union Meyhanesi'ndeki... idarecilerden biri.
Cette jolie femme seule, c'est Mlle Joanie Stubbs, elle fait partie de la direction du Bella Union Saloon de Cy Tolliver.
Seni, Bella Union'da çalışan... esrarkeş arkadaşıyla Wu'nun afyonunu kollarına... nerede vuruyorlarsa oraya götürecek.
Il va vous mener à l'endroit où lui et le dealer toxico de chez Tolliver se sont cachés pour se piquer avec la came de Wu.
Çalıştığım yer olan Bella Union daha büyük... ama Bay Swearengen'ın toplantısı olduğu için... Gem'de toplanıyorlar sanırım.
Le Bella Union est plus grand, j'y travaille, mais j'imagine que c'est la réunion de M. Swearengen, c'est pour cela qu'elle a lieu au Gem.
Bella Union'a ilk kez mi geliyorsun Ellsworth?
Premiêre visite au Bella Union, Ellsworth?
Tahminime göre Al, Bella Union'cular Artie Simpson'un yerini... gizlice satın almışlar.
- A ce que je peux en juger, Al, ces gens de Bella Union, ils ont acheté l'hôtel de Simpson en douce.
Bella Union'cularla Artie Simpson'a aracılık yapan kimse... başlıca bilgi kaynağı olmalı.
Celui qui a trafiqué entre les gens de Bella Union et Artie Simpson nous apprendrait plein de choses intéressantes.
Bella Union'cularla herhangi bir iş ilişkisi kurmak yok.
Pas d'association d'aucune sorte avec ces fumiers de Bella Union.
Bella Union'cularla mı?
Avec les gens de Bella Union?
Bella Union'da yerden toplandı.
Ramassées sur le plancher du Bella Union.
Bella Union ile rekabet halindeyiz.
Bella Union, j'ai de la concurrence.
Bella Union'daki olaylara gelince, herkesin dediğine göre... biri erkek, biri kız, iki genç hırsızmış.
Quant aux événements du Bella Union, aux dires de tout le monde, c'étaient deux voleurs, un gars et une fille.
Yoksa sonunda kuzen Bella'yı çağıracağım.
Ou bien j'appelle cousine Bella.
- Kuzen Bella da kim?
- Qui est cousine Bella?
Kuzenim Bella çok meşhur bir psikolog oluyor.
Ma cousine Bella est une des meilleurs psychiatres.
Tekrar açıkla Kuzen Bella çünkü gerçekten anlamasını istiyorum.
Répète encore une fois, cousine Bella, car je veux être certaine qu'il comprenne.
Bella Sera'da seni arayan biri var.
Qu'est-ce qu'il y a? Il y a un homme au Bella Sera qui te cherche.
Şüpheli 15. Kollu makinelerden doğru Bella Sera tarafına kuzeye kaçıyor.
Les suspects se dirigent vers le Bella Sera par l'allée 15 des machines à sous.
Bella Sera'da toplanmışlar.
Elles sont en réunion à Bela Sierra.
Bekle bir dakika. Ben Bella Sera'dayım.
Je suis à Bella Sera.
Bella Sera mı? Bekle bir dakika.
- Bella Sera?
Pekala, sen Bella Sera'dan ayrılırken.
D'accord, c'est vous, quittant le Bella Sera.
Bella Sera mutfağının yanındaki koridorda.
Le couloir près de la cuisine du Bella Sera.
Bella Sera'nın dışındayım.
Excusez-moi. Je suis à la sortie du Bella Sera.
Richie, beni Bella Sera'ya vakit kazanmak için gönderdi.
Richie m'a envoyé au Bella Sera pour gagner du temps.
Bana bu Bella Sera'daki işe geri dönme... fırsatını sağladığın için teşekkür ederim.
Merci d'avoir accueilli... le retour de mon tour de chant au salon du Bella Sera.
Alo?
Le Bella Luna?
Hatuna bak!
Bella ragazza!
AÇILIŞ BU GECE
BELLA union SALOON OUVERTURE CE soir
Bella Union'da mı?
- Au Bella Union?