English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Ben avukatım

Ben avukatım translate French

1,032 parallel translation
Ben avukatım.
Je suis juriste.
Ben avukatım, doktor değil.
Je suis avocat, pas médecin.
Ben avukatım, muhasebeci değil.
Je suis avocat, pas financier.
- Ben avukatım.
- Je suis avocat.
Bakın ben avukatım. ACLU'ya çok hizmet verdim.
Vous voyez... je suis avocat pour la Ligue des Libertés Civiques.
Ben avukatım.
Je suis avocate.
Ben avukatım Bay Newton, muhasebeci değil. Ama tahminimce 300 milyon dolar civarında olur.
Je suis avocat, pas comptable... mais je dirais environ... 300 millions de dollars.
Umarım rahatsız etmiyorumdur. Ben avukatım. İş prensiplerinizi takdir ettim.
Excusez-moi, mais... je suis avocat et j'admire votre attitude.
- Ben avukatım. Başka bir işten anlamam.
- Être avocat, c'est tout ce que je sais.
- O muhasebeci. Ben avukatım.
II est comptable, moi avocat.
Ver şunu. Ben avukatım.
Donnez-moi ça.
Ben ve Prof. Berardelli'nin yardımı ile, ve Avukat Alcamo ile de beraber... polise baş vurmanın mantıklı olduğunu düşündüm.
Alcamo, j'ai jugé opportun de m'adresser à la police.
Bayan Prescott, lütfen. Ben Hylan Seabury Jonathan Brooks'un avukatıyım.
Hylan Seabury, avocat de M. Jonathan Brooks.
Ben bir avukatım ve bu bölgede çalışma iznim var.
Je suis avocat.
Ben bir avukatım!
Je suis avocat!
- Ben Tom Robinson'ın avukatıyım.
- Je suis chargé de défendre M. Robinson.
Ben bir avukatım
Je suis un avocat
Ben bir avukatım, insanların yaşamlarını inceliyorum.
Je suis juriste. J'étudie la vie des hommes.
Savunma Avukatı'nın belirttiği gibi bu mektubu ben yazdım.
J'ai bien écrit la lettre que l'avocat de la défense vient de citer.
Ben, avukat J Noble Daggett'ım.
Je suis J. Noble Daggett, avocat.
Buraya bakın. Ben Bay Fraser'in avukatıyım ve sizi uyarıyorum...
Je suis l'avocat de M. Fraser et je...
- Ve şimdi avukatımı çağırdığımda, ben de yüzünüzdeki ifadeyi görmek istiyorum. - Biliyor musunuz bu oldukça ironik?
On verra la tête que vous ferez devant mon avocat.
Ben Walter Kanell. Eric Wagner'in avukatıyım.
Je suis Walter Cunnell, l'avocat d'Eric Wagner.
Ben Frank Gass, avukatım. Seyyar satıcı değilim.
Je suis Frank Gass, avocat.
Ben avukatıyım.
Je suis son avocat.
Keşke diyorum, bir kez, az da olsa geciksen de, ben de, avukatımı arayıp, sana biraz sorun çıkarsam.
J'aimerais qu'une fois tu sois un peu en retard pour que je puisse appeler mon avocat et te créer des ennuis.
Ben bir avukatım Carl.
Je suis un avocat.
Akıllı bir avukat olduğum için buradayım ben.
Je suis là parce que je suis un bon avocat.
Ayrıca ortak bir noktamız var, ben de avukatım.
Nous avons un point commun, je suis avocat moi aussi.
İtirazınız yoksa avukat ben olacağım.
Baltar, le scanner.
Ben zaten avukatım.
Je suis un avocat, Sam.
- Ben iyi bir avukatım, değil mi?
- Je suis un bon avocat, hein?
- Ben Avukat Jonathan Harker ve bütün gece Londra'dan buraya direksiyon salladım.
- Je suis avocat. Jonathan Harker. J'ai voyagé toute la nuit de Londres.
- Başka ne yapabilirdin ki? - Ben ailenin avukatıyım.
Je suis votre homme de loi.
Ben asla kimseyi öldürmedim. Avukatımı görmeme izin verin, dostum.
J'ai jamais tué personne!
Ben de avukatım. Ama artık avukatlık yapmıyorum.
Moi aussi je suis avocat, mais je ne pratique plus.
Beyler, benim büyükbabam bir avukattı. Babam bir avukattı. Ve ben de bir avukatım.
Mon père et mon grand-père étaient avocats, et je suis devenu avocat parce que...
Ben bir avukatım. Almaya zamanım...
Je suis avocat et...
Ben onun avukatıyım.
Je suis son avocat.
Ben bir avukatım.
Avocat.
Ben bir avukatım, Baro önündeki davada, müvekkilimi temsil ederim.
Je suis avocat, j'assiste et représente ma cliente.
Ben de bizim bazı sorularımızı cevaplandırıncaya kadar.... Bu avukat meselesini unutmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.
Je crois qu'on parlera à ton avocat plus tard, une fois que tu m'auras donné quelques réponses.
Ben Amirlikten anlamam. Avukatlıktan da çakmam. Ama avukat olsaydım, futbol hakkında bir bok bilmeyecektim, değil mi?
Je ne sais pas ce que c'est qu'être conseiller municipal ou avocat mais si j'étais avocat je ne connaîtrais rien au football, pas vrai?
- Ben avukatıyım, Orlando Ramirez.
- Je suis Ramirez, son avocat.
Ben Vincent Ivory, bay Bennet`in avukatıyım.
Je suis Vincent Ivory, l'avocat de M. Bennet.
Mr Brewster, Ben bir avukatım. Eminim New York dekoratörlerle doludur ve bu şans için hepsi çıldırır.
New York doit regorger de décorateurs qui attendent une telle occasion.
- Ben sadece avukat yardımcısıyım.Yetki belgem yok.
- Je n'ai pas encore mon diplôme.
- Ben senin avukatınım, bana güvenmelisin.
Je suis votre avocat, ayez confiance.
Ben yalnızca avukatım.
- Je suis avocat, j'suis pas un voyou, tu le sais tres bien. C'est un flingue oui!
Çünkü ben Master'in avukatıyım, bu sebeple senin davanla ilgilenmem söz konusu olamaz.
Comme je représente Masters, je ne peux pas m'investir dans le dossier.
Bırakın şeytanın avukatı rolünü ben oynayayım, Bayan Wyatt ve size söylüyorum şu anki hoş kokulu pozisyonlarını, dünya kamuoyu önünde tehlikeye atarsanız, kendilerini korumaya çalışacaklardır.
Je vais jouer l'avocat du diable. Si vous sabotez leur belle image de marque, ils essaieront de se protéger.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]