Ben martin translate French
381 parallel translation
Ben Martin Luther'im.
Je suis Martin Luther...
Ben Martin, ağabeyin.
Je suis Martin, ton frere.
Ben Martin Hessler'im. Dört yıl önce, panzerlerim bir haftada Polonya'yı yerle bir etti.
Moi, Martin Hessler... mes Panzer ont balayé la Pologne en une semaine.
- Ben Martin'i hallederim.
- Je me charge de lui.
Ben Martin, kocan...
C'est moi, Martin, ton mari.
Ben Martin Stett.
C'est Martin Stett.
Ben Martin Vogel, oda arkadaşıyız.
Martin Vogel. Nous partageons la même cabine.
Ben Martin, tatlım.
Viens chez moi ma belle.
- Senin fahişendim ben Martin.
- J'étais ta pute, Martin.
Ben Martin, bu da Goldberg.
Martin et Goldberg.
Julia, Martin ve ben kampta bir şov yapıyoruz.
Julia, Martin et moi montons un spectacle au camp.
Ben... ben size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum.
Je ne sais comment vous remercier, M. Martin.
Masum olduğunu söylüyorsun, Martin, ve ben kendi adıma sana inanıyorum.
Moi je vous crois innocent, Martin.
Martin'i karşılamaya gideyim ben.
Je vais à la rencontre de Martin.
Hayır, Martin ve ben bekledik seni.
Nous t'avons attendu, Martin et moi.
Martin ve ben.
Martin et moi.
Sana aşığım ben. Seni seviyorum. Tek suçum bu.
Martin, je t'aime, c'est mon unique crime.
Ve ben Yüzbaşı Martin.
Capitaine Martin.
Ben bile çoğu kez hatırlayamıyorum neredeyse. Sen müzisyen misin, Bay Martin?
J'ai moi-même du mal à m'en souvenir!
Yalnız ben istediğimde, Bay Martin.
Seulement si je vous le demande. Et pour un temps limité.
- görebilir miyim. - Önce ben göreyim, müsaade edersen. " Anlamalısın ki o artık hiç utanç duymuyor...
"Vous devez comprendre qu'il n'est pas plus à blâmer... il ne contrôlait pas plus ses émotions... que vous quand vous vous êtes aperçue que votre coeur balançait pour Martin."
Ben, Martin'le gitsene.
Ben, va avec Martin.
Buraya bak Martin Pawley, ben bir kadınım.
Ecoute, Martin, je suis une femme.
Çek git bakalım Martin Pawley, ben de öleyim!
Marty, si tu partais, je mourrais.
Martin'im ben!
C'est Martin! Martin?
Martin'im ben. İnanman gerek.
Tu dois me croire!
Baba sen Martin'le ağı gereceksen, Minus'la ben bu arada akşam sütünü alalım. Bence bu akşam David'le Minus ağı gersinler.
Vous poserez les filets, nous irons chercher le lait.
O zaman Minus'la Martin de süt almaya giderler. Ben ne süt almak istiyorum ne de ağı germek.
Et si Karin posait les filets avec moi?
Ben, San Fransisco Nane Çay'ı Şirketi'nden, Morton Devitt.
Martin DeWitt, PDG de la compagnie de thés Ming, de San Francisco.
Onları aradığında yarın olacak heyecanlı sürprizi bir düşün... ve onlara şöyle söyle, "Ben artık Bayan Charles Martin'im."
Bien sûr! Pensez à leur surprise quand vous leur direz demain au téléphone :
Biz oldukça... vahşi, Martin ve ben.
On était plutôt... plein de fantaisie, Martin et moi.
Kimberly Wells ve ekibimiz adına ben Pete Martin, hoşçakalın.
Bonne journée.
Ben, Pete Martin.
Ici Pete Martin.
Affedersiniz, Bayan Martin, ben Charlotta Steele.
Mlle Martin? Je suis Charlotta Steele.
Ben New York'tan Hallie Martin.
Ici Hallie Martin, à New York.
Bunu ben bulmadım.Martin söyledi. Ama doğru olabilir.
Enfin, cette idée n'est pas de moi, mais de Martin, ce qui ne l'empêche pas d'être vraie!
Ben öyle düşünmüyorum, Martin.
Je ne crois pas, Martin. Brisby!
Ben de George Martin. Birlikte takılırız.
Soyons copains.
Ben aslında George Martin değilim.
Je ne m'appelle pas Martin.
Nasıl bir his olduğunu bilirim. Martin ile ilk tanıştığım zaman ben de yaşadım.
Je ne sais pas pourquoi, mais je le crois aussi sincère que l'était Martin.
- Ben değil, Martin.
- Pas à moi, Martin.
Martin ve ben, biz arkadaşız.
Martin et moi, nous sommes amis.
Ben artık Martin'in kadınıyım.
Il n'y a plus que Martin maintenant.
( Teğmen Martin Castillo ) Ben sadece standart operasyon prosedüründen söz etmiştim.
Non, ça, c'est la procédure normale.
Ben işleri böyle halletmem Martin.
Je ne fais pas ça comme ça, Martin.
Martin ben de tam olarak seninle aynı durumda kalmıştım.
Martin, j'ai déjà été exactement dans votre situation.
Martin, ben gelecekten biraz korkuyorum.
Martin, j'ai un peu peur pour l'avenir.
Ben daima genç Martin'i istedim.
Non, c'est le petit Martin que je voulais.
Claus ve ben ilk tanıştığımızda ben gösterişli ve genç Prens Alfred Eduard Friederich Vincenz Martin Maria von Auersberg ile evliydim.
Quand j'ai rencontré Claus, j'étais mariée au jeune prince Alfred Eduard Friedrich Vincenz Maria von Auersberg.
Ben Müfettiş Martin, bu da Müfettiş Goldberg.
Excusez-moi. Insp. Martin et Goldberg.
- Martin ve ben sık sık dansa gideriz.
- On dansait avec Martin autrefois.
martin 1002
martinez 29
martini 67
martine 47
martin luther king 16
martinelli 17
ben mi 2815
ben mutluyum 49
ben miyim 49
ben mike 23
martinez 29
martini 67
martine 47
martin luther king 16
martinelli 17
ben mi 2815
ben mutluyum 49
ben miyim 49
ben mike 23
ben memnunum 20
ben mi efendim 19
ben masumum 154
ben max 18
ben mahvoldum 17
ben michael 21
ben mi yaptım 17
ben mark 22
ben meşgul bir adamım 27
ben mi efendim 19
ben masumum 154
ben max 18
ben mahvoldum 17
ben michael 21
ben mi yaptım 17
ben mark 22
ben meşgul bir adamım 27