Bethany translate French
661 parallel translation
Bethany oranın hastasıydı.
Bethany était une patiente là-bas.
- Bethany, onun bahçesine gömülmüştü.
Bethany a été enterrée dans son jardin.
- İkisini de A mı öldürdü sence?
Tu crois que "A" a tué Bethany et Mme D?
Bethayn'nin resmini numaramla panoya takamam sonuçta.
Je ne peux pas juste mettre le dessin de Bethany dans le bulletin d'information avec mon numéro de téléphone.
- Bethany niye sana verdi?
Pourquoi Bethany t'a donnné ça?
Bethany'nin ziyaretçilerini ve arkadaşlarını Rhonda biliyordur belki.
Peut-être que Rhonda sait qui rendait visite à Bethany, qui étaient les amis de Bethany.
Bethany'nin çizdiği son şeymiş.
C'est la dernière chose que Bethany a dessiné.
- Bethany görmüş müdür?
Tu crois que Bethany a vu ça?
Dur, o gece Toby'nin annesiyle çatıda olan "hassas hasta" Bethany miymiş?
Tu crois que Bethany était la "patiente fragile" qui était sur le toit avec la mère de Toby cette nuit là?
Radley'de başka kim Bethany'i tanıyordu?
Qui d'autre connaissait Bethany à Radley?
Bethany, Radley'den kaçıp Bayan D'yi aramaya gitti yani.
Donc Bethany a quitté Radley et puis elle est revenue pour chercher Madame DiLaurentis.
Lazarus adında bir adam, - Meryem ve kız kardeşinin yaşadığı Bethany'de...
Il y avait un malade, Lazare de Bethanie, du village de Marie et de sa sœur..
- Hayır Bethany. Onlar Noel ışıkları.
- Ce sont les illuminations de Noël.
- İtmemeye çalışırım Bethany Teyze.
- J'essaye, tante Bethany.
Gris, ben ve Bethany senin için harika bir hediye bulduk.
Hé, Gris, avec Bethany, on a trouvé le cadeau idéal pour toi.
Kahretsin Bethany, farkına vardı.
Zut alors, Bethany, il l'a deviné.
Bethany Teyze, bunu yapmamalıydın.
Oh, tante Bethany, c'est trop, vous n'auriez pas dû.
Tanrım, herkes odadan kaçtı mı ki Bethany?
Bon sang, est-ce que la pièce s'est vidée, Bethany?
Bethany Teyze, neden Francis ve Cathrine'le oturma odasına gidip...
Tante Bethany, venez donc au salon avec Francis et Cathrine...
Başlamadan önce, bu Bethany Teyze'nin 80. Noel'i olduğu için..... bence şükran duasını o okumalı.
Avant de commencer, comme c'est le 80e Noël de Tante Bethany... c'est à elle qu'il revient de présider à cette action de grâce.
Bethany Teyze?
Tante Bethany?
Bethany'e doğru gitmeliydi. Burada yaşlı bir adam, kendini suçlu hissediyordu. Onun ruhunu serbest bırakmalıydı.
Pour l'emmener à Béthanie... où un vieil homme, plein de culpabilité, attendait, comme elle, la libération...
Bethany, çok boktan bir yer.
Béthanie, ou quelque chose comme ça.
İnsanlar Bethany'den kaçıyor.
Les gens montent de Béthanie.
Bethany, Namibya, Güney sınırında küçük bir köy unutulmuş bir yer.
Le petit village de Béthanie, frontière sud de la Namibie, est condamné.
Uranyum madenin kapatılması ile yatırımcıların çekilmesi Güney Afrika'daki Bethany tek gelir kaynağı kaybetti.
Avec la fermeture de la mine d'uranium, du fait du retrait des investisseurs d'Afrique du Sud, Bethany a perdu sa seule source de revenus et d'eau fraîche.
Bethany, de öldü. Doktor.
Elle est morte près de Béthanie, docteur.
Joe Niemand, Bethany'de, olma ihtimali var.
Il y a une possibilité que Joe Niemand soit à Béthanie.
- Bethany.
- Béthanie.
Bethany!
Béthanie!
Bethany'in ölmekte olduğunu hissetti. Kendi gücünü pekiştirmek için ruhları almaya geldi. Ruhların Krallığına geri dönmek için.
Il sent Béthanie mourir et vint chercher les âmes, Pour consolider son propre pouvoir, pour revenir au royaume des esprits.
"Ve onları terk edip Bethany'e taşındı, ve orada yaşadı" mı?
"Il les laissa et sortit de la ville pour aller à Béthanie où il passa la nuit"?
Adım Bethany Simms.
Bethany Simms.
Rehabilitasyona mı ihtiyacın var, Bethany?
Vous devez être désintoxiquée, Bethany?
Bethany?
Bethany?
Bethany, iyi misin?
Bethany, ça va?
- Bethany.
- Bethany.
Kıpırdamayın. Ne diyorsa yap, Bethany.
Obéissez, Bethany.
Bethany'nin uçakta kibritleri var ve işe yarıyorlar.
Bethany les avait à bord, et elles fonctionnent.
Bethany'nin kibritlerini olanı gördüm ve düşündüm ki...
Ce n'est rien. J'ai observé les allumettes de Bethany...
Bethany, sallama kızı.
Bethany, pas de secousses.
Bethany, neden buraya gelmiyorsun?
Bethany, venez par ici, voulez-vous?
İyi misin, Bethany?
Ça va, Bethany?
Bunun cevabını zaten biliyorsun Bethany.
Tu sais ce qui arriverait, Bethany.
İnsanlar Bethany.
Je sais.
Biraz sevişmelisin, Bethany Sloane.
Tu as besoin de baiser.
Bethany, Serendipity teknik olarak bir melek değildir.
Bethany, Accidentelle n'est pas vraiment un ange.
Bethany için geldi!
Il est venu chercher Bethany!
" Bethany...
" Bethany...
Bethany mi?
Bethany?
Bethany, Mr. Warwick?
Bethany, M. Warwick?