English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Beyfendi

Beyfendi translate French

207 parallel translation
Beyfendi detayları anlatsın.
C'est lui qui parle.
Dün bizi ziyaret eden o beyfendi hakkında sorgulandım.
Hier, ils m'ont questionné au sujet de notre visiteur.
Sizi burada bulacağım hakkında hiç bir fikrim yoktu... en azından bu gece. Safça burada bir beyfendi bulmayı umuyordum... o da benim öbür beyfendiyi bulmamı sağlayacaktı.
Tout bêtement, je pensais rencontrer un certain monsieur qui, à son tour, m'aurait aidé à trouver un autre monsieur.
Bakış açını sevdim Jim. Ama burada gördüğünü göremeyen birçok beyfendi var. Hatta anlamadıklarını bile söyleyebilirim.
Ton point de vue me plaît, Jim... mais plusieurs ne pensent pas de même, ils ne comprennent pas.
Yabancı bir beyfendi Timbuktu.
Un étranger est arrivé à Tombouctou.
Onun senin kızın olduğunu bana söylemeliydin, o zaman bende bir beyfendi gibi giderdim.
Si tu m'avais dit pour elle, je serais parti en gentleman.
Şimdi senden bir iyilik isteyeceğim. Bir beyfendi olarak.
Rends-moi service, en gentleman.
- Teşekkür ederim, beyfendi. Teşekkür ederim.
- Merci, messieurs.
Her nasılsa obez, şirin beyfendi yanında çalışmama müsaade edecek. Çünkü kendisi çok insancıl bir adam.
Cet homme obèse, mais adorable, me garde avec lui, parce qu'il est... terriblement humain.
Kararı beyfendi versin.
Je laisse le maître décider.
Bu müze ve çiftlik hayvanları sergisinde oturan beyfendi iş yerine teşrif ettiklerinde kendisiyle konuşmak istediğimi söyler misiniz?
Pourrez-vous dire au monsieur occupant ce musée ou ce zoo que j'aimerais le voir quand il daignera se montrer?
Hem de hiç. Bu müze ve çiftlik hayvanları sergisinde oturan beyfendi iş yerine teşrif ettiklerinde kendisiyle konuşmak istediğimi söyler misiniz?
Pourrez-vous dire au monsieur occupant ce musée ou ce zoo que j'aimerais le voir quand il daignera se montrer?
O aynasız değil. Bir beyfendi.
t'as qu'a voir ses pompes.
Belki bir gün yaparım. Zavallı bi kızcağızı rahatsız ediyosa böyle beyfendi olmaz olsun!
Un qui embête une pauvre fille, c'est pas un monsieur.
kim ona beni beyfendi yapmasını söyledi?
Pourquoi qu'il a fait de moi un gentleman?
Benim hödük tarzımla halledecek olursak, eğer bu iki beyfendi... ellerinde suflelerin ve sahne talimatlarının yazılı olduğu bir senaryo varmışçasına... devam ederler ise, Gilbert ve Sullivan'ın bütün haysiyetini beş paralık edecekler.
Excusez ma brutalité. Mais, en continuant de finasser... nous nous couvrons de ridicule.
Hayır beyfendi, sadece yavaşladınız.
Non, vous avez juste ralenti.
Senin gibi düzgün bir beyfendi benim gibi bir haylazla arkadaş oldu!
C'est bizarre qu'un gentilhomme puisse m'apprécier.
Beklediğimiz beyfendi siz misiniz?
C'est vous que nous attendons?
Bu arada... Beyfendi bir şeyler olduğunda nasıl ulaşılabileceğini söyledi mi?
Vous a-t-il dit où on peut le contacter?
Bir beyfendi, bir madende çalışıp, yeni bir damar keşfedemez.
Un gentleman achète une mine d'or et découvre un nouveau filon.
- 100 Sterlin mi dedin? Yale'deki beyfendi 100 dolar koyuyor.
- Diplômé de Yale pour 100 $.
Beyfendi, general için tekmele!
Monsieur, un coup de pied pour le général.
Senin bir beyfendi olduğunu sanmıştım
Je te croyais très sérieux, mais tu es un petit coquin!
Son bir soru. Arkadaki küçük beyfendi.
Nous avons une question, le jeune homme derrière.
Teşekkürler beyfendi, çok naziksiniz.
Merci, messieurs. Très aimable.
Efendim, burada bir beyfendi var bizi 10 dolara şehre götüreceğini söylüyor.
Maître, un monsieur dit qu'il peut nous emmener en ville pour dix dollars.
Ve bir beyfendi olarak işi üç şartın altında kabul edip edemeyeceğinizi sorabilir miyim?
Mais si vous les avez, comment pourrait-on vous demander d'accepter une somme inférieure à trois chiffres?
Buradaki beyfendi olmasaydı bunu çoktan yapmış olacaktın hatta.
Sans monsieur Holmes vous auriez peut-être réussi. Embarquez-le!
Şey, afedersiniz, beyfendi fakat birşey unutmadınız mı?
Eh bien, je vous demande pardon, monsieur mais vous n'oubliez rien?
Fella Carne, yanındaki şu küçük şeytanın yardımıyla karısına şarjörü boşalttı. Yaşlı kadın bütün malları kendi adına yaptığından dolayı, beyfendi boşanmanın ona faydalı olmayacağını düşünüyordu.
Ce type, Carne, décide de liquider sa femme pour cette poulette, mais sa femme avait tout l'argent à son nom, alors il a trouvé que le divorce n'était pas une bonne idée.
Beyfendi, çok güçlüyümdür.
Je suis très beaucoup fort.
Bİr beyfendi ol, üç tane hot ve birde yatağın olacak.
Si vous vous tenez bien, vous aurez trois repas par jour et un lit.
Beyfendi tüm parayla ayrıldı yine.
Le patron est encore parti avec tout l'argent.
Eğer 37 çük çok diyorsan, bekle ve gör, beyfendi.
Si tu penses que 37 bites, c'est beaucoup, tu vas voir.
Bir beyfendi ikisini de kullanmaz, lütfen bırak.
Alors, je vais me servir de ma bouche. Un gentilhomme ne se sert ni de ses poings ni de sa bouche.
Bu fiyat bir beyfendi için.
- Cent taels. - Combien?
A yani beyfendi demek istedim!
Je veux dire "monsieur"!
Beyfendi dedi sanmıştım.
Je croyais qu'il avait dit "monsieur".
Orada bekleyen beyfendi kim söyler misiniz?
Pouvez-vous me dire qui est le monsieur qui attend dehors?
Beyfendi!
Monsieur!
Beyfendi, kask takmalısınız.
Faut mettre un casque.
Beyfendi! Beyfendi!
Monsieur!
Şunu üzerimden alın! Beyfendi!
Venez enlever ça!
Meseleyi bu beyfendi çözsün.
Monsieur, soyez juge :
Bu beyfendi de partimize dahil mi?
- Ce monsieur est avec vous?
Baksanıza, Pao-chai hoş bir beyfendi gibi olmuş (!
Regardez.
Şşşt beyfendi!
Je ne veux pas d'ennuis.
Biz de sizin beyfendi.
À vous aussi, monsieur.
Profesör Willis bu içkiyi size şırada ki beyfendi yolladı.
Boisson offerte par cet homme.
Beyfendi?
- Merci, Evalina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]