Beş mi translate French
1,275 parallel translation
On beş mi demiştin?
- Elle a 15 ans?
Beş mi? Karın nasıl?
Ta femme va bien?
Beş mi?
Cinq?
- Beş mi?
- Cinq?
Beş mi? Yoksa herkese mi?
Tout le monde?
Beş mi?
Cinq ans.
Kitabımın beş para etmeyeceğini düşünüyorsun, öyle mi?
tu penses pas que mon livre pourrait rapporter?
Şimdi sen bana aslında popüler bir kitap yazmış olabileceğimi mi söylüyorsun? Beş para etmez bir şey, değil mi? Doğal olarak popüler olma ihtimali var.
d'après toi j'ai là... un roman à succès c'est fangeux, ça risque fort de plaire à la populace alors, pourquoi devrais-je faire de la pub?
Beş dolar için mi?
Pour cinq dollars?
Bu, uyuşturucu bulundurmaktan beş yıl hüküm giyen Walker'la aynı kişi mi?
Ce Walker a bien été condamné à 5 ans pour usage de drogue?
Beş yıl önce babanın sana verdiği dedenin saatini mi kaybettin?
Disons, tu perds la montre de famille que ton père t'a donné il y a cinq ans.
Beş yıldır hapisteydin ve karımı... çekici bulmuyorsun öyle mi? - Hapisten yeni çıktın.
Tu sors de prison.
Beş aydır ruhsal şeylerle pek alakan olmadı, değil mi?
Cinq mois. Pas un mot, pas une allusion à quoi que ce soit de spirituel.
Beş dili akıcı olarak konuşabiliyor. Değil mi?
Il parle cinq langues couramment, n'est-ce pas?
- Dört-beş tane mi?
- Quatre ou cinq.
Bu iş bitmedi mi ha? - Beş yılımı senin için harcamadım mı?
Cinq ans de peine ne suffisent-ils?
Yirmi beş bin mi?
25 000?
Bir ilişkiyi, uykuya dalmadan önceki beş dakikaya göre değerlendirmek saçma değil mi?
juger un couple... aux 5 dernières minutes avant de dormir?
Beş net mi?
Cinq sur cinq?
Tamam, bir binada yangın çıksa beş yabancıyı mı yoksa bir kardeşinizi mi kurtarırdınız?
Si un immeuble est en feu. Sauvez-vous cinq étrangers ou un parent?
Bir binada yangın çıksa beş yabancıyı mı yoksa bir kardeşinizi mi kurtarırdınız?
Si un immeuble est en feu, vous sauvez cinq étrangers ou un parent?
Evet, elbette. Beş dolar yeter değil mi?
C'est 5 dollars l'entrée, c'est ça?
Beş saat mi?
Pendant cinq heures?
Tam bir beş yıldızlı otel değil, değil mi?
Ce n'est pas exactement un hôtel 5 étoiles?
Boyum beş santim olsa bile mi?
Même si je rétrécis jusqu'à faire 5 cm?
Öyle mi? Beş dolarına bahse varım, şimdiki de "mö" olacak.
5 $ que le prochain est un "meuh".
Beş numara yana dönebilir mi?
Le numéro cinq peut se mettre encore de profil?
Bayım, sorabilir miyim işiniz, kendinize keyif için beş dakika ayıramayacağınız kadar önemli mi?
monsieur, puis je vous demandez si ce travail est réellement si important à tel point que vous ne pouvez pas vous offrir cinq minutes de bonheur?
- Yetmiş beş mi?
75 000?
Saygınlığımı, itibarımı, hayatımı beş para etmez kardeşin ait olduğu yere gitti diye mi kaybettim?
Vous prenez ma dignité, ma réputation, ma vie, parce que votre frère a ce qu'il mérite?
Bes dakika mi?
5 minutes?
Orada beş kişi mi var?
Ils sont cinq, ou quoi?
Tamam, sıradaki kaleme geçiyoruz. On beş bin mi duyuyorum?
Passons à l'article suivant.
Sitarcı bir kere şehvetini tatmin etti mi, onu beş parasız ortada bırakır.
Quand le musicien aura assouvi son désir... il la laissera sans rien.
- Öyle mi? - Beş yıl sonra ise Amerika'nın en büyük internet yemek uzmanı şirketlerinden biriler.
Aujourd'hui, 5 ans aprês, c'est une des plus grosses boîtes de livraisons sur internet.
- Kaç tane mi? - Altmış beş.
- Combien?
En çok korktuğun şey, artık insanların onları... ve bu arada belki seni de... gerçekte beş para etmez fukara beyazlar... olarakgörmeleri mi?
Votre plus grande crainte est-elle que les gens finiront par savoir... qu'ils étaient de bon vieux caravaniers... sans classe et sans éducation... et que vous êtes pareille à eux?
- Yirmi beş bin mi?
- 25 000?
Bakalım bugün gücün yerinde mi? Beş kez kaldıracaksın.
Allez mon gars...
Pes etmek mi? Beş dakikalığına bir kahve molasına bile çıkmıyor.
Aucune relâche, même pour la pause-café.
Beş yıl önce mi?
Il y a 5 ans?
Beş dakikalığına gidiyorum ve sen sıska kıçını benim yerime koyabileceğini mi düşünüyorsun?
Je pars cinq minutes et tu ramènes ton cul osseux sur mon trottoir?
Bu beş para etmez duygusal, entel zırvalarına film mi diyorlar?
Cette poubelle sent! mentale,! nteIIectueIIe et départementale qu " on appelle Ie c!
Beş yıl o adada birlikte mi kalmışlar?
Ils sont restìs cinq ans sur cette île?
Beş pizza eder bu, değil mi?
Cinq pizzas devraient suffire, non?
İki tane beş para etmez kahrolası çeyreklik için mi?
Deux pièces de 25?
Sen, on beş mi istiyorsun?
Vous en voulez quinze?
- Cordelia gördüğün yaratığın dört mü yoksa beş tane mi tırnağı vardı?
La bête que tu as vue, elle avait quatre ou cinq griffes?
Eğer onu beş kez daha öldürürsek garip bir şekile gelecek, değil mi?
Alors il suffit de le tuer encore cinq fois et ça ira?
Öyle değil mi? Beş yüz çocuktan biri kızamıktan ölüyor.
1 enfant sur 500 meurt de la rougeole.
Seni soğuk oyun alanına getirmek için 10 yıldır her gün sabah beş buçukta uyanmanın hoşuma gittiğini mi sanıyorsun?
Tu crois que j'aime me lever à 5h30 pour te conduire à un stade gelé?