English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bipolar

Bipolar translate French

202 parallel translation
Biri, bir bipoların geçmişini alıyor.
La quatrième instruit un dossier.
Ayrıca açıkça bipolar. Evet.
- Maniaco-dépressive, aussi.
- Bipolar?
- Et la maniaco-dépressive?
Bipolar ya da şizofren değil. Ama teşhis koyamıyorum.
Il n'est pas schizophrène, mais j'ai du mal à le comprendre.
- Bipolar olduğunu mu söylüyorsun.
- Vous insinuez qu'il est bipolaire?
Bipolar bozukluğun devrelerinden birinde.
Elle a des cycles rapides.
Abby bana bipolar bozukluğunuz olduğunu söyledi.
Abby dit que vous avez une affection bipolaire.
Annesinde bipolar bozukluk var.
Sa mère est maniaco-dépressive.
Çocukluğundan bu yana sana bakıyorum. Sen bipolar değilsin.
Je t'ai vue grandir, tu n'es pas maniaco-dépressive.
Bipolar hastalığı. Manik depresyon.
Psychose maniaco-dépressive.
Bipolar "göster ve anlat" dersi için mi?
- Chers bipolaires nous voilà.
Onlara Maggie'nin bipolar olduğunu söylememişsin.
Tu leur as pas dit que Maggie était bipolaire.
Adrian'da bipolar bozukluk * var, kuruntulu ve paranoyak.
Adrian est maniacodépressif, délirant et paranoiaque.
Sonra ona bipolar yani manik depresif teşhisi konuldu.
Oui. Elle, heu... Elle a été diagnostiquée maniaco-dépressive.
O dersi veren kadın gerçek anlamda bipolar.
La femme qui l'enseigne était ou est toujours bipolaire.
- Kursa girmek için de bipolar olmak mı gerekiyor?
- Alors tu dois être bipolaire pour y assister?
Bipoları verin. Farklı bir açıdan gireceğim.
Passez-moi les pinces, je vais approcher d'un autre angle.
Bipoları alın lütfen.
Prenez les pinces, s'il vous plaît.
Buna bipolar pislik bozukluğu demeliler.
Ils devraient appeler ça "trouble bipolaire du connard."
Hasta, adın her neyse, bipolar hastalığın mı var?
Machin, patient, êtes-vous bipolaire?
Bipolar hastaların çoğu gündüzleri manik, geceleriyse depresif olurlar. Yıllarca kötü zamanlarında uyuyabilmek için kendini alkol ile tedavi etti.
Ce bipolaire agité le jour et dépressif la nuit se soigne à l'alcool et dort pour éviter les crises.
Bipolar hastalık nöbete neden olmaz.
Mais un trouble bipolaire n'explique pas sa chute.
Bipolar hastalık risk almayı kolaylaştırır. Heyecan ararsın. Hikâyeler uydurursun.
Un bipolaire prend des risques, aime se faire peur, invente des histoires...
Bu yüzden kimseye bipolar hastalığından bahsedemezdin.
Impossible de vous avouer bipolaire.
Bipolar bozukluğu olan bir yeğenim var. Katie'nin nasıl hissettiğini anlayabiliyorum.
J'ai une nièce bi-polaire, alors je sais un peu ce que ressent Katie.
Ayrıca Trystan'ın bipolar hastalığını vurguladı. Eminim Justin'in ailesi bunu duyunca daha iyi hisseder.
Eh bien, la famille de Justin devrait se sentir beaucoup mieux.
Bana bipolar davranış bozukluğu teşhisi koydular.
On m'a trouvé un trouble bipolaire.
- Waverly'de bipolar bozukluk var.
- Waverly a un trouble bipolaire.
Lyla Garrity'ye bipolar olduğumu mu söyledin?
T'as dit à Lyla Garrity que j'étais bipolaire!
"Paranoyak şizofreni belirtileri ya da bipolar rahatsızlığın yanında şizoafektif rahatsızlık."
Signes de paranoïa schizophrénique ou schizophrénie affective ainsi que des troubles bipolaires constants.
Bipolar depresyon yaşıyor.
Des troubles bipolaires.
Bipolar bozukluk problemi devam ediyor. İlaçlarını aksatmamalı.
S'il a encore son trouble bipolaire, il n'a qu'à prendre ses cachets.
Ailende bipolar bozukluk teşhisi konan biri var mı?
J'ai pas confiance. Savez-vous si un membre de votre famille a été déclaré bipolaire, maniaco-dépressif?
Sadece ufak bir bipolar bozukluk. Önemli bir şey değil.
Je suis bipolaire, ce n'est pas grand chose.
Annen sonunda bunu kabul ettiğinde bipolar bozukluğu teşhisi konulmamış mıydı?
Quand on a enfin interné ta mère, ne lui a-t-on pas diagnostiqué des troubles cyclothymiques?
Senin tecrübelerine göre bipolar bozukluğu eşin aldatması sonucunda oluşabilir mi?
Selon ton expérience, les troubles cyclothymiques peuvent-ils être causés par l'infidélité?
Hayır, Gina, bipolar bozukluğu hastanın hayatındaki olaylar yüzünden oluşmaz.
Non, les troubles cyclothymiques ne sont pas causés par ce qui arrive dans la vie du patient.
O olaylar insanı bipolar gibi hissettirebilir.
Ces évènements peuvent donner l'impression d'être cyclothymique.
Ama hayır, sadakatsizlik seni bipolar yapamaz.
Non, l'infidélité ne rend pas cyclothymique.
İki yıl önce boşanmamızdan hemen sonra Sheri'ye bipolar bozukluk teşhisi konuldu.
On a diagnostiqué un désordre bipolaire chez Sheri, juste après notre divorce, il y a deux ans.
Kliniğe iki hafta önce yatmış. Bipolar bozukluk teşhisi konmuş.
Admise à la clinique il y a 2 semaines, pour trouble bipolaire.
Bence gördüğümüz erken başlangıçlı bipolar bozukluk.
On doit voir là des troubles bipolaires commençant tôt.
Günümüzde zihinsel bozukluğu olan çocukların % 50'si bipolar diye etiketlendi.
On sait. 50 % des enfants qu'on croit malades mentaux sont aujourd'hui bipolaires.
Bipolar bozukluk "Diagonis du jour" dur.
Les troubles bipolaires, c'est le diagnostic du jour.
10 yaşın altındaki çocuklarda bipolar bozukluğun şu anda olan düşüncemizle alakalı bir yazısını yaz, lütfen.
Prépare un papier sur les enfants de moins de 10 ans bipolaires aujourd'hui.
Conor bipolar değil.
Conor n'est pas bipolaire.
Bipolar genelde genetiktir.
- Être bipolaire est très génétique.
Çocukların % 80'i ailesindekilerin eskiden yaşadığı davranış bozuklukları yüzünden bipolar olur.
Les parents de 80 % des enfants bipolaires ont des troubles du tempérament.
Bipolar.
Maniaco-dépressive.
Ben şu bipolar dedikleri tiplerdenim. Bazen ruh hâlimi dengeleyecek şeyler almam gerekiyor. Beyin süzgeci gibi şeyler.
Des fois, j'arrête un moment, mais mes parents veulent toujours que je reprenne, car ils ont peur, si j'arrête, que je pète un câble et que j'aille dans leur chambre pour leur planter un pic à glace dans les yeux ou leur arracher la poitrine
- Onda bipolar bozukluk var. - Ne?
- Quoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]