Birlikte mi translate French
3,284 parallel translation
Birlikte mi ayrıldılar?
Ils sont partis ensemble?
Odette ile birlikte mi kalıyor?
- Elle habitait chez Odette?
Onu binayla birlikte mi verdiler?
Elle, euh, vient avec le bâtiment?
Birlikte mi yatacağız?
On pourra dormir ensemble?
Birlikte mi okuyorsunuz?
Vous lisez toutes les deux?
Şu kocanın yanında olan erkekle birlikte mi çalışıyorsun?
Ton mari a accepté que tu travailles avec des hommes?
Birlikte mi savaşıyorlar?
Est-ce qu'ils se battent ensemble?
Ne, birlikte mi olmuşlar?
- Quoi, ils faisaient l'amour?
Her şeyi birlikte mi yapıyorlarmış?
La famille qui tire ensemble reste ensemble?
- Bunu Ali ile birlikte mi gömdün?
Tu as enterré ça avec Ali?
Siz ikiniz birlikte mi yaşıyorsunuz?
Je vois. Vous vivez ensemble?
Şu anda orada o kadınla birlikte mi yaşıyor.
Est-ce qu'il vit là-bas maintenant?
David Adams'la Afganistan'a iki sefere birlikte mi gittiniz?
Vous avez effectué 2 missions en Afghanistan avec David Adams?
Navid ve Liam birlikte mi?
Liam et Navid sont ensemble?
Popie ile birlikte mi geldin?
Es-tu venu avec Popie?
Onlarla birlikte mi gideceksin?
Vas-tu partir avec eux?
- Birlikte mi?
- Ensemble?
Çocuklarla birlikte buradan sıvışsak kızmazsın değil mi?
Et ça te gène pas si moi et les garçons nous dormons ici pour un moment?
Garcetti'nin beni uzak tutması bununla birlikte bitti mi?
Est-ce qu'on peut rentrer maintenant? Garcetti a fini de me mettre sur la touche?
- Issızlığın ortasında bu adam ve 12 kızın birlikte yaşaması sana tuhaf gelmedi mi?
Ca ne vous a pas paru bizarre que cet homme vive avec 12 jeunes femmes au milieu de nulle part?
"Birlikte" den kastınız, onları erkekler tuvaletine girerken görmem ve 20 dakika sonra yarı giyinik şekilde dönmeleri mi?
Si par "ensemble", vous voulez dire s'éclipser aux toilettes pendant 20 min, et ressortir débraillés?
İnsanların orada benimle birlikte duran başka birisi ile ilgilenmelerini istediğimi mi sanıyorsun?
Tu penses que je veux quelqu'un à mes côtés que les autres regarderont?
Değil mi, birlikte okuduğumuz insanları görmeyi bekliyorum hep.
Je sais, je continue d'attendre de voir des gens avec qui ont été à l'école.
Ben olmadığım zamanlarda, annenle birlikte yiyordun, değil mi?
Tu mangeais avec ta mère, non? Quand je n'étais pas là?
Duyan insanlarla birlikte gayret sarf ettiğim için mi bunu umursamadığımı düşünüyorsun?
{ \ cH00ffff } Tu crois que je mens en faisant un effort avec les gens?
Sana kızgın olmanın hoşuma gittiğini mi sanıyorsun? Bu işte bir takım olarak birlikte olduğumuzu düşünmüştüm. Ama son zamanlarda bonservisini almış oyuncu gibi davranıyorsun.
Tu crois que j'aime ça? tu agis comme tu le sens.
Evinde birlikte çekildiğimiz resmimiz mi var?
Tu as une photo de nous deux?
Ya da yatacağın ve birlikte uyuşturucu çekeceğin birini bulmak gibi mi?
Ou te trouver un mec avec qui baiser puis te shooter?
Voichita, artık ne olursa olsun birlikte kalmaya karar vermedik mi? Neden geri dönmek isteyesin ki?
On avait dit qu'on resterait ensemble, quoi qu'il arrive.
Birlikte Paris'e mi gittiler?
Ils sont allé à Paris ensemble?
- Birlikte ot içtiniz mi?
- Vous avez fumé de l'herbe?
Etrafta sürünüyo gibi mi duruyorum. Amigolar ve herhangi şeylerle birlikte etrafımda.
Ce n'est pas comme si je trimbalais un troupeau de pom-pom girls ou quoi que ce soit.
Bunu "ara sıra" dan "birlikte yaşamaya" çok çabuk getirdin, öyle değil mi?
Tu es passée de "ça reste occasionnel" à "cohabitation" plutôt rapidement, tu penses pas?
Yürüyüşe giderken, alışveriş yaparken ki gibi mi güzel? Birlikte yürürken...
Jolie comme quand tu fais une promenade, en faisant du shopping, un peu en marchant ensemble...
Çünkü Scott ve ben birlikte görülmemeliyiz. Anladın değil mi?
Scott et moi ne sommes pas censés nous voir, d'accord?
Birlikte olduğumuz için mi?
Est-ce parce que nous sommes ensemble?
İhtiyaçlarını bütün gece birlikte karşılamamız harika değil mi?
N'est-ce pas magnifique la façon dont nous faisons équipe pour le nourrir chaque nuit?
Dedektif Carter ile birlikte makinenin en son gösterdiğini hallettiniz mi?
Est-ce que l'inspecteur Carter et vous avez terminé avec le dernier?
Birlikte olduğumuz o gece, onunla mı yoksa benimle mi birlikteydin?
La nuit que nous avons passé ensemble, c'était pour le gêner lui où moi?
Birlikte gidip izleyelim mi?
Alors tu veux qu'on ailles le voir ensemble?
Birlikte çalışabileceğimiz hiç mi bir senaryo yok?
N'y a-t-il pas un moyen pour qu'on puisse continuer de travailler ensemble?
Hiç kör bir kızla birlikte olmadın değil mi? - Hayır.
T'as jamais été avec une aveugle, pas vrai?
Seninle birlikte sayayim mi?
Dois-je les compter avec toi?
Bak, sanirim seninle birlikte hastaneye gelmem gerekiyor, tamam mi?
Ecoutez, je pense que je suis censé aller à l'hopital avec vous, okay?
Birlikte... finale çıktık, değil mi?
On va en finale, n'est-ce pas?
Ya da kurtarmak istediğin için mi birlikte olmak istiyorsun?
Ou tu veux juste être avec elle pour pouvoir la sauver?
Birlikte mi yaşıyorsunuz peki?
Oui, j'ai emménagé chez elle l'année passée.
Öyle mi? Bir oda dolusu detektifle birlikte çalışıyorum.
Je travaille au milieu d'inspecteurs.
Fischer ile birlikte hareket etmiş olabileceği hiç aklından geçti mi?
Déjà envisagé qu'il pourrait avoir été en coalition avec Fischer?
Sonra da bu adam Amanda Tanner'ı dairenden kaçırdı ardından kadın medyanın yoğun ilgisiyle birlikte suçlamalarından vazgeçmeyince kadını öldürdü ve cesedini adamlarım bulabilsin diye nehre mi attı?
Puis, il a jeté son corps dans le fleuve.
- Ama birlikte eğlenmedik mi?
- Mais on s'est bien marrés, hein?