English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bleek

Bleek translate French

98 parallel translation
Bleek!
Hé, Bleek.
Bleek!
Hé, Bleek!
Bleek dışarı gelebilecek mi öğrenmek istiyorduk.
Excusez-nous, on veut savoir si Bleek peut sortir.
Bleek.
Bleek.
Bleek!
Bleek.
Oyunu sensiz kazanacağız, Bleek
On remportera le match sans toi.
Bleek, babanla konuşuyorsun. Bu enstrüman da arkadaşın. Kapa çeneni!
- Cet instrument peut être ton ami.
Kulübeden atış için geldi, Bleek.
Il fonce dans le tas, Bleek.
Bleek, nasılsın?
C'est quoi, ce bordel?
Bleek, herifle konuş.
Bleek, parle-lui, d'accord?
Benim adım, Bleek Gilliam. En iyisi demek?
- Moi, c'est Bleek Gilliam.
Sinirlenme, Bleek.
Ne le prends pas mal, Bleek.
Kırık kalplerden söz açılmışken, Bleek annem bana hep ne derdi biliyor musun?
En parlant de cœurs brisés, Bleek, Tu sais ce que ma mêre me disait?
Sen iyi bir kardeşsin, Bleek ama hâlâ ne yapmak istediğini bilmiyorsun.
Tu es un type bien, Bleek, mais tu ne sais pas ce que tu veux.
Bleek, geciktin.
Hé, Bleek, tu es en retard.
Bleek, beyin cerrahıyım demiyorum. Ama herkes bir öğretmendir.
Bleek, je n'ai pas la science infuse, mais on en apprend chaque jour.
Bırak, Bleek.
- Laisse tomber, Bleek.
Moe ve Joe Flatbush ve Beneath the Underdog dinleme zevkiniz için gururla sunar. Bleek Quintet!
Moe et Josh Flatbush et Beneath The Underdog sont fiers de vous présenter pour votre plus grand plaisir le Bleek Quintet.
Bleek sürekli mekânı dolduruyor.
Bleek fait salle comble tous les soirs.
Bleek, Elvis mi?
- Tu crois que c'est Elvis?
Sana ne oldu Bleek? Bana ne mi oldu?
- Qu'est-ce qui t'est arrivé?
Eğer daha fazla çalamasaydın ne yapardın Bleek?
Qu'est-ce que tu ferais si tu ne pouvais plus jouer?
Bleek bunu bir sene önce ödünç almıştı. Bu nadir bir kuştur.
Ça fait un an qu'il me l'a emprunté.
Problemin varsa Bleek'le konuş.
Si tu n'es pas content, va le voir.
Moe, Josh, ve Bleek paraları götürüyor.
Moe, Josh et Bleek s'en mettent plein les poches.
Afişi oku. Diyor ki "Bleek" 2 "E" 1 "K" "Quintet".
Sur le fronton, c'est écrit le quintet de Bleek, deux "E", un "K".
Gilliam'ın menajeri.
C'est le manager de Bleek Gilliam.
Sana bir şey sormak istiyordum. Bleek'te ne buluyorsun sen?
Je voulais te demander quelque chose.
Elbisesini çok sevdim Bleek.
J'aime bien sa robe, Bleek.
Bleek, Bleek'ten başkasını düşünmüyor.
Bleek ne pense qu'à lui.
Ben bu siktiğimin şeyin lideri olacağım sözde, Bleek değil.
C'est moi qui devrais être le leader de ce putain de groupe, pas lui.
Bleek'i sevdiğini biliyorum. Ve bu çok güzel.
Je sais que tu es amoureuse de Bleek etje respecte ça.
Çekil Bleek!
Barre-toi, Bleek.
Bleek nasıl olur da bana onun adıyla seslenirsin?
Comment oses-tu m'appeler par son prénom?
Senin yatağındayım Bleek, Clarke, İndigo değil!
C'est moi qui suis dans ton lit... Indigo, pas Clarke.
Dinle beni Bleek, Bunu sevmiyorum.
Ecoute-moi, Bleek.
Bana bak. Bana bak Bleek!
Regarde-moi, Bleek.
Biliyor musun Bleek, İnsanlarla göz göze gelmekten kaçınıyorsun, Bir şeyden mi korkuyorsun?
Tu ne me regardes jamais dans les yeux, tu sais?
Bleek, bilmek istiyorum, bugün kaç tur atacaksın?
Bleek, combien de tours tu vas faire aujourd'hui.
Bleek!
Bleek!
Bleek, gel şu zenciyi al!
Bleek, vire-le de là.
Bleek'e gerçekten ilham geldi.
Bleek est três inspiré.
Cüce gitmeli, Bleek.
Vire le nabot, Bleek.
Bu Bleek Gillum'un...
Salut.
Indigo, Bleek burada olduğunu biliyor mu?
Indigo, Bleek sait que tu es là?
Bleek.
- Bleek.
Ne?
- Qu'est-ce que tu lui trouves à Bleek?
Neler oluyor Bleek? Ben iyiyim.
- Et toi, Bleek?
Tamamen haklısın Bleek.
- Tu as parfaitement raison, Bleek.
Düşünüyor musun Bleek?
Tu réfléchis, Bleek?
Hadi, Bleek. Bekle! Bekle!
Attends-moi, Bleek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]