Blore translate French
129 parallel translation
Korkarım adınızı duymadım.
- Je n'ai pas entendu votre nom. - Blore.
Blore. Blore?
- Blore?
William Henry Blore.
- William Henry Blore.
Çok dikkatlisiniz, Bay Blore.
Vous êtes très observateur, M.Blore.
Bay Blore?
- Monsieur Blore!
William H. Blore : Yalan ifadenle, James Landor'un ölümüne yol açtın.
William H. Blore vous êtes parjuré, causant la mort de James Landor.
Yatmağa gittiğinizi sanmıştım, Bay Blore.
Je vous croyais couché, M. Blore.
Biliyorsun, Bay Blore, garip olan şu ki, ben de seninle aynı sonuca vardım.
C'est bizarre, j'en viens à la même conclusion que vous.
Parlak düşünce, Blore.
Bien observé, Blore!
Sevgili Blore, okuman yok mu?
Mon cher Blore, vous ne savez pas lire?
Hiç de değil, Blore.
- Du tout, Blore.
Ben senin gibi değilim, Bay Blore! Ben saygın bir meslek adamıyım!
- Je ne suis pas comme vous, je suis un professionnel reconnu!
Her şey sağlanmış durumda. Bay Blore, ben size bir soru sorabilir miyim?
M. Blore, puis-je vous poser une question?
Ve Dr. Armstrong!
- C'est Blore, Rogers. Ouvrez cette porte!
Ben Blore, Rogers. Aç kapıyı! Böyle bir zamanda kapıyı açamam...
Au vu des circonstances, je n'ouvrirais même pas au père Noël.
Onu senin yaptığını görmek isterdim, Blore.
En seriez-vous capable, Blore? Avec de l'entraînement.
Sanki suç mahallinde bulunmuş gibi. Sevgili Blore : Bence hiç şansın yok.
Cher Blore, à mon avis, vous n'aboutirez à rien.
Kalıbımı basarım, o.
Je le jurerais. Attendez, Blore.
Bekle, Blore.
Que Miss Claythorne l'appelle.
Tam isabet, Blore!
Bien vu, Blore!
Yerinizde olsaydım, Blore'un silahı almasına izin vermezdim.
Si j'étais vous, je l'empêcherais de s'en emparer.
Tekrar bak, Blore. Orada olmalı.
- Vérifiez encore, Blore.
Bir zihin oyunu, Blore, bir zihin oyunu.
Un jeu d'énigme, Blore. Rien de plus.
Bay Blore'a gözünün üzerimde olmasını rica ettim.
Demandez à Blore de veiller sur nous.
Blore nerede?
- Où est Blore?
Blore, bana söylemezsen, yemin ederim seni öldürüm.
Blore, parlez, sinon je vous tue.
Yerinde olsam, konuşurdum, Bay Blore.
- À votre place, j'avouerais.
Dinliyoruz, Bay Blore.
- Nous sommes toute ouie, Blore.
Blore nerede?
Où est Blore?
Ya Blore ya da doktor.
C'est Blore ou le docteur.
Blore! Çık dışarı.
Blore!
Gel bakalım, Blore!
- Peu importe! Venez!
Aptal olma Blore.
- Ne soyez pas bête, Blore.
Onu ben de işittim, Bay Blore.
- Je l'ai aussi entendu.
Blore.
Blore.
Belki Bay Blore odasına geri döndü.
Blore a peut-être rejoint sa chambre.
Blore neye bakıyordu?
- Mais que regardait Blore?
Bay Blore, bir oy.
M. Blore, une voix. Dr.
Ben değil, sen kilitleneceksin, Blore.
- Vous, je ne crois pas.
Şimdi ardından kilitleyeceğim.
- Je verrouille derrière lui. - Cela ne suffit pas, M. Blore.
Görevi çabuk kavrıyorsun, Blore!
Quel esprit vif!
Sorun ne, Bay Blore?
- Qu'y a-t-il, M. Blore?
Lombard!
- Lombard! - Oui, Blore?
Blore!
Blore!
Oturun, Bay Blore.
Asseyez-vous, Blore.
Heyecanlama, Bay Blore.
Ne vous emballez pas.
Ben Lombard, Blore nerede Nereden bileyim?
- Où est Blore?
Ne de sen, Blore.
Vous n'allez pas vous y mettre, Blore.
Suçlu ya doktor ya da Blore.
C'est soit le docteur, soit Blore.
Aşağı kata inmeliyim, haydi, Blore çabuk!
Descendons.
Haklısın, Blore.
- Oui.