English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bolivya

Bolivya translate French

317 parallel translation
Şey, sanırım Şili ya da Bolivya'da şans getirmesi için çinçilya ayağı bulundururlar tıpkı bizim tavşan ayağı bulundurmamız gibi.
- Au Chili ou en Bolivie, ils doivent s'en servir comme nous des pattes de lapin.
Öyleyse sence bunu yitiren kişi Şili'li ya da Bolivya'lı.
Tu penses que son propriétaire vient de là-bas?
Az önce beni Bolivya büyükelçisi ilan etti.
Il m'a nommé Ambassadeur!
- Bolivya.
- La Bolivie.
- Bolivya nedir?
- C'est quoi?
- Bolivya bir ülkedir, salak.
- C'est un pays, gros bêta.
Öyleyse Bolivya dediğimde, Kaliforniya'yı düşün.
Quand je dis Bolivie, tu dois comprendre Californie.
Kid, bir dahaki sefere, Bolivya gibi bir yere gidelim dediğimde, gidelim.
Kid, la prochaine fois que je parle d'aller en Bolivie, allons en Bolivie.
Bolivya denen yer her neredeyse, oraya gideceğiz.
Je ne sais pas où est la Bolivie, mais on va y aller.
Bolivya'da paranın karşılığını daha iyi alıyorsun.
On peut en avoir beaucoup plus, pour son argent, en Bolivie.
Bütün Bolivya böyle olamaz.
Il y a des coins mieux que ça.
Belki burası, Bolivya'nın Atlantic City'sidir.
Si ça se trouve, c'est l'Atlantic City du pays.
Bolivya hakkında, senin Atlantic City hakkında bildiklerinden daha çok biliyorum.
J'en sais bien plus sur la Bolivie que tu n'en sais sur Atlantic City.
Bolivya'ymış.
La Bolivie!
Bolivya'da, çalışmak için daha berbat bir yer seçemezdiniz.
Vous avez choisi le coin le plus reculé de la Bolivie, je peux vous le dire.
Bazıları onlara Bolivya haydutu diyorlar... Bazıları da "Bandidos Yanquis".
Certains disent que ce sont des Boliviens... et d'autres que ce sont les "Bandidos Yanquis".
Bolivya kurallarına alışın.
Comportez-vous à la bolivienne.
On sene Bolivya'da yaşayınca böyle oluyor. İnsan renkleniyor.
Quand on vit dix ans tout seul en Bolivie, on devient haut en couleur.
Şu anda, İsviçre'de olabilirler, veya Belçika'da hatta Bolivya'da.
Ils doivent être en Suisse, Belgique ou B-B-Bolivie.
Savaşan Bolivya'dan, Ronald Rodgers kavanoz raporu verecek.
Ronald Rodgers fera le point sur la conserve en Bolivie.
Burası La Paz, Bolivya.
Voici La Paz en Bolivie.
Sonra Bolivya'dan kavanozları anlatan bir adam gördük sonra yine çizgi film vardı sonra bir adam şimdiye kadar programda olanları anlattı ve bir çekiç gelip başına vurdu.
Après ça, un homme nous a parlé des bocaux à conserve en Bolivie. On a enchaîné avec d'autres cartoons, puis un homme a fait le point sur l'émission avant qu'un marteau géant ne l'assomme.
Bolivya'da yarım milyon insanı köylerinden etti.
En Bolivie, il a forcé un demi-million de paysans à quitter leurs terres.
Anne-babaya ihtiyacı olan, çıplak ayaklı, Bolivya'lı çocuklara benziyorsun.
On dirait un de ces petits Boliviens nu-pieds qui a besoin de parents adoptifs.
Muhtemelen Bolivya'ya.
Sans doute en Bolivie.
- Bolivya çok güzel.
- Un pays superbe.
Bolivya'daki hükümetin uyuşturucu sanayiinden... para desteği aldığını duydum.
On dit que votre gouvernement reçoit des aides financières des trafiquants de drogue en Bolivie.
Kendisi, ülkem Bolivya'da Savunma Bakanıdır.
C'est le ministre de la Défense de mon pays, la Bolivie.
Eğer Cucombre güya Bolivya Savunma Bakanıysa... İsviçre'de ne işi var?
Si Cucombre est bien le ministre de la Défense bolivienne que fait-il domicilié en Suisse?
Peki Bolivya'daki şu esrarengiz durum neymiş?
C'est quoi ce grand mystère avec la Bolivie?
Farklı şirketler altında, kahve çekirdeğinin fiyatı kontrolümde. Venezüella, Brezilya, Bolivya, Jamaika ve Gabon'da.
Derrière diverses firmes, je tiens le café... au Venezuela, Brésil, Bolivie, Jamaïque et Gabon.
Bütün Bolivya ordusu, küçük kulübenin önünde dizilmiş gibidir.
Et toute l'armée bolivienne est devant la cabane.
Bolivya'ya gidecek olsak bile seninle gezmeyi seviyorum.
Je voudrais voyager avec vous. Même en Bolivie.
İsmim El Ciclón Bolivya'lıyım.
Je suis le cyclone de Bolivie.
- Bolivya mı? - Orası Güney Amerika'da.
C'est en Amérique du Sud.
Peki Bolivya'da olduğuna nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
Qu'est-ce qui vous fait penser qu'il est en Bolivie?
Biraz İngiliz parası vardı, bana borcunu oradan ödedi,... ama paranın geri kalanının Bolivya parası olduğu gözümden kaçmadı.
Il y avait quelques billets anglais. Il m'a payé avec, mais j'ai pas pu m'empêcher de voir que presque tous les autres étaient boliviens.
Bolivya parası olduğunu nereden biliyordunuz?
Comment savez-vous qu'ils étaient boliviens?
Üstlerinde Bolivya yazıyordu, değil mi?
Y avait marqué "Bolivie" partout sur les billets.
Bolivya'nın çevresinde deniz yoktur, Hastings.
- La Bolivie n'a pas d'accès par la mer.
Memurun paranın üstünde gördüğü Bolivya değildi.
Ce n'était pas "Bolivie", sur les billets. - Alors quoi?
Bir daha Bolivya gibi bir yere gidelim dersem, Bolivya gibi bir yere gidelim!
La prochaine fois que je veux partir en Bolivie, allons-y!
Kolombiya ve Bolivya sanayicileri için çok büyük anlaşmalara aracılık yaptım.
J'ai arrangé des deals pour les industries colombiennes.
Gemiyle Bolivya'ya gidiyorum.
J'embarque pour la Bolivie.
Bolivya ormanları çöle dönmüş.
Les forêts boliviennes en Sahara!
Oradaki bavulların içinde Bolivya'nın yarısı yatıyor.
Y a deux Kilos de bolivienne dans la valise.
Bana söylesene Bolivya'da o kadar donanma mühendisi ne yapıyor?
Dis-moi un truc.
Bolivya.
En Bolivie.
- Bolivya, orada!
En Bolivie.
Bugün Bolivya'ya giden gemi yok.
Rien pour la Bolivie aujourd'hui.
Evet ama Karakas, Bolivya'da değil, değil mi?
Caracas n'est pas en Bolivie!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]