Bosco translate French
228 parallel translation
- Porsun!
- Bosco.
Porsun!
Bosco.
Aziz Bosco, bize yardım et!
Saint-Jean Boséo, aide-nous.
Astsubay.
Bosco?
Astsubay, kıçtan dönmeye hazır ol!
Bosco, paré à virer lof pour lof!
Kaptan Cook'un yanında ustalaştı.
C'était le bosco du Resolution sous les ordres du capitaine Cook. - Il est comment?
- Başüstüne, efendim.
Bosco!
Emredersiniz, efendim. Bos'n ( güverte zabiti ), gemiyi şiddetli havaya göre hazır edin!
Bosco, préparez le navire à la tempête!
Meşeydi ama eğer o söğüt derse biz de söğüt derdik.
C'était un chêne. Mais si le bosco dit un saule c'est un saule!
Beyzbolcu, Iostromonun arkadaşı.
Un joueur de base-ball, c'était le bosco.
Bosco Baracus.
Bosco Baracus.
Bayan Amy Allen, Bosco Baracus. B.A.'i tanıştırabilir miyim?
Mlle Amy Allen, puis-je vous présenter Bosco Baracus.
- Çikolatalı şurup işte.
- C'est du Bosco.
Trampa et bakalım Sör Walter, seni görmek ne hoş, eski dost!
Foutre foc Sir Walter, ça m'réchauffe la soute de vous voir, beau bosco!
Tahliye edildik. Senle, Miriam'la ve... Bosco ile kalırız diyorduk.
On allait venir crécher chez toi avec Miriam et Bidule.
Harry Bosco kazandı.
La victoire revient à Harry Bosco.
İşte Harry Bosco. Harry Bosco.
Et ici, Harry Bosco!
- Kazanan, Harry Bosco! - Evet!
Harry Bosco, vainqueur!
Bull Hurley, Harry Bosco'yu yendi ve finallere yükseldi.
Bull Hurley a battu Harry Bosco. Il se qualifie donc pour les finales.
Boston'dan, Harry Bosco.
De Boston, l'orgueil des routiers, Harry Bosco!
Dirseklerini şöyle koy! - Baba!
Ton coude est mal posé, Bosco!
- O, Kaptan Olsen'ın karısı.
Olsen, Ie Bosco Ton père s'en fout?
Bakın, bu Kaptan Olsen!
Mais, c'est OIsen Ie Bosco!
Bosco.
C'est Bosco.
Sende Bosco'mu var?
- Tu as du Bosco?
Hayır, ben nesli tükenmekte olan, karayip pigme su kaplumbağası Bosco'dan söz ediyorum.
Non, Bosco, la tortue de mer pygmée des Caraïbes, à l'aquarium.
Tanıklar, Basco'nun cansiperane bir şekilde sudan çıkmaya çalışırken kumsalda durup, Ben Öldüm şarkısını söyleyen bu manyak tarafından tekrar geri atıldı!
Des témoins ont vu Bosco essayer de sortir du lac et être rejetée à l'eau par ce chômeur dérangé qui se tenait sur la berge en chantant "Born Free".
Basco'yu hepimiz özleyeceğiz!
Bosco nous manquera.
Dur bir dakika.
Une minute, Bosco!
Gömleğini çıkarıp ona, soda ile çalkalatacak mısın? Burnunun dibine getireceğim ki böylece benim 3 yıldır beraber yaşamak zorunda olduğum bayat Bosco kokusunu alsın. Hayır.
Tu vas lui faire nettoyer ta chemise à la main?
- Hey! - Tayfama dedim ki :
J'ai dit à mon bosco :
"Tören, Cuma saat 1.00'te San Juan De Bosco'da."
obsèques vendredi 15 h. "San Juan de Bosco." Dommage, May.
Bosco'muz kalmamış.
On n'a plus de sirop Bosco.
Bosco.
C'est "BOSCO".
Anneciğim "Bosco" dediğinde bize bir şeyler anlatmak istiyordu.
Quand mamma a dit "Bosco", c'était sûrement un message.
Muhtemelen Bosco, o adamın adıydı.
Bosco est peut-être le nom de cet homme.
Başka Bosco isteyen var mı?
Quelqu'un veut du Bosco?
Bosco. Nerelerdeydin?
Où étais-tu?
Merhaba. Bu Bosco.
Voilà Bosco.
Bosco Vanessa'yla aynı sınıftaydı.
Bosco étudiait avec Vanessa.
Bosco'nun kız arkadaşı vardı. O da kızı iyi tanıyormuş.
Bosco a une copine.
Bosco öğle yemeğine kalır mısın?
Bosco, tu restes dîner?
Şu anda Bosco'yla konuşuyoruz.
" Nous allons parler avec Bosco.
Masayı Bosco'nun hazırlamasına nasıl izin verdin?
Tu laisses Bosco mettre la table?
Bosco, sen hem okuyup hem çalışıyor musun?
Tu étudies et tu travailles?
- Bosco, yemeğin soğuyor. Öyle görünüyorsun.
Bosco, ta viande va refroidir.
- Sadece Bosco var sanıyordum.
Alors Bosco n'est pas seul?
Topgallantlar ön hatta! Güverte zabiti, herkesi çağır!
Bosco, convoquez tous les matelots!
Sen benimsin.
Qui est le favori, Bull Hurley, Mad Dog, Harry Bosco? Je te tiens.
Bosco, bu da Chema.
Lui, c'est Chema.
Bosco Herranz.
Bosco Herranz.