Boş ver gitsin translate French
437 parallel translation
Boş ver gitsin.
Oublions ça.
Boş ver gitsin.
C'est pas grave!
Buzu boş ver gitsin.
Oubliez la glace. Juste de l'eau.
Boş ver gitsin.
Laisse tomber, c'est fini...
- Sorun değil. Boş ver gitsin.
- C'est bien, oubliez ça.
- Boş ver gitsin. - Calloway'i gördün mü?
Vu Calloway?
- Boş ver gitsin.
- Pas la peine.
Ve bir an sanırım düşündüm ki Boş ver gitsin şapkanı
La douceur de sa peau m'a fait oublier mon chapeau.
Ve bir an sanırım düşündüm ki Boş ver gitsin şapkanı
La douceur de sa peau t'a fait oublier ton chapeau.
Ne mi yaptı. Orası boş ver gitsin.
C'est pas ce qu'il a fait.
Ödülü boş ver gitsin. Kasanın içinde tam üç milyon var.
T'inquiète pas pour la mise, il y a trois millions dans la caisse.
Para vermeyeceğini söylemeye çalışıyorsan, boş ver gitsin.
- Ne me donne pas l'argent, alors.
Eğer rahatsızlık verecekse, boş ver gitsin.
Je ne voulais pas m'imposer, vous pouvez laisser tomber.
- Boş ver gitsin!
- La ferme!
Oraya gidip nehirde oturup boş ver gitsin mi demeliyim?
Dois-je m'asseoir au bord de la rivière et ne plus y penser?
- David... biraz düşündüm de, Sausalito'yu boş ver gitsin.
A mon avis, au diable Sausalito.
Sorun değil. Boş ver gitsin.
- Non, ne vous inquiétez pas.
Ah, boş ver gitsin.
Qu'il meure!
Boş ver gitsin.
Neff comme dans "nef-fais pas ça".
Boş ver gitsin.
N'y pense plus.
Boş ver gitsin.
Lâchez!
Boş ver gitsin.
Laisse tomber.
Boş ver gitsin!
Rien à foutre!
- Efendim. - Hiç. Sadece, boş ver gitsin.
C'est la vie qui imite l'art.
- Boş ver gitsin.
- On oublie.
Boş ver gitsin.
- Qui est ce type?
Konuşmak istemiyorum Ben, boş ver gitsin.
Je ne veux pas en parler, Ben. Laisse tomber.
Merhametsizim ya, boş ver gitsin.
C'est bon. Mais n'en parlez pas.
O zaman boş ver gitsin.
- C'est pas grave, alors.
Boş ver gitsin Fleischman.
Laissez tomber, Fleischman.
Biz mutluysak ve diğer herkes cehenneme gidecekse, boş ver gitsin.
ca ne sert à rien que nous soyons heureux alors que le monde sombre dans l'horreur.
Boş ver gitsin, tamam mı?
Laisse tomber, tu veux.
- Bunu uydurduğumu mu düşünüyorsun? - Boş ver gitsin!
- Tu crois que j'ai tout inventé?
Boş ver gitsin.
Arrête!
Boş ver, unut gitsin.
Assez, que je te dis.
Boş ver gitsin evlat!
Petit con!
Boş ver dostum. Duvar kağıdı yap gitsin.
Non, je pourrais aussi bien m'en servir de papier peint,
Boş ver işte! unut gitsin!
- Laissons tomber.
Boş ver, unut gitsin Eva.
Laisse tomber, Eva.
- Boş ver, unut gitsin.
- N'en parlons plus.
Boş ver, unut gitsin.
Laisse tomber!
Boş ver. Unut gitsin.
Laissez tomber.
Hayır, "boş ver gitsin" deme seni anlamak istiyorum.
Ça, de l'art?
Boş ver. Haşat olmak istiyorsa bırak gitsin.
Laisse-le, s'il a envie d'aller faire le con.
Boş ver gitsin.
Ne vous en faites pas.
Bu geceyi boş ver gitsin.
Alors ce soir, c'est niet.
Boş ver Teri, unut gitsin.
Laisse tomber, Terry. Ça va changer quoi?
Bırak gitsin, boş ver. Ben de olayın içindeyim.
Eve.
Dinle, boş ver gitsin, evlat.
Ecoute.
Fakat iş fikirlere gelince, boş ver gitsin!
Mais dès qu'il s'agit d'avoir une idée, plus personne.
Boş ver gitsin.
Et merde!