Brayker translate French
24 parallel translation
Vay, vay, vay, Bay Brayker.
Tiens, tiens. M. Brayker.
Şu Brayker olayı daha da ilginçleşiyor.
Tu sais, Bob, ce Brayker devient de plus en plus intéressant.
Bilgisayara göre, Frank Brayker beş yıl önce ölmüş.
Selon l'ordinateur, Frank Brayker est mort il y a plus de cinq ans.
Bob, bay Brayker'a, yada adı her neyse, arabaya kadar eşlik eder misin.
Conduis M. Brayker ou je ne sais qui à la voiture.
Bana anahtarı ver, Brayker.
Donne-moi la clé, Brayker.
Brayker, o lanet olası şeyler de ne?
Brayker, c'est quoi, ces trucs?
Brayker, ne yapıyorsun?
Brayker, qu'est-ce que vous faites?
Brayker, kedimim ruhu cehennemden gelen bir şeytan tarafından ele geçirilmedi.
- La chatte. La chatte. Ma chatte n'est pas possédée par un démon de l'enfer, Brayker.
- Bay Brayker söyleyene kadar hiç kimse hiç bir yere gitmiyor.
Je fiche le camp d'ici. Personne ne s'en va avant que M. Brayker le dise.
Hadi, Brayker.
Allez, Brayker.
Sen seçilmişsin, Brayker.
C'est vous, Brayker.
Galiba sana bir özür borçluyum, Brayker.
Je suppose que je vous dois des excuses, Brayker.
Brayker seni buradan dışarı çıkartamayacak, tamam mı?
Brayker ne va pas te sortir d'ici, d'accord?
Brayker kendini bile dışarı çıkartamayacak.
Brayker ne peut même pas s'en sortir lui-même.
Brayker'a kendisini ve anahtarı buraya getirmesini söyle!
Dis à Brayker de monter avec la clé!
Brayker'ı öldürdüğünden emin ol.
Assurez-vous de tuer Brayker.
Brayker, çok üzgünüm.
Brayker, je suis désolée.
Brayker, bunu yapamam.
Brayker, je ne peux pas.
Yapamam, Brayker.
- Je ne peux pas, Brayker.
Brayker konusunda haklıydım.
J'avais raison à propos de Brayker.
Brayker'ın sana her şeyi anlatmak için zamanı yoktu.
Je suppose que Brayker n'a pas eu le temps de tout te dire.
Hey, Brayker.
Hé, Brayker.
Hadi, Brayker, kıpırdat kıçını.
Allez, Brayker, bouge ton cul.
Brayker! Uyan!
Réveillez-vous!