Brea translate French
87 parallel translation
Bu kişinin kimliği saptandı ve adının Nino Zachetti olduğunu, eczacılık bölümünden terk, yirmi sekiz yaşında olup, Leylak Avlusu Apartmanı, 1228 ½ N. La Brea Caddesi'nde oturduğunu tespit ettik..
Nous l'avons identifié : un certain Nino Zachetti. Ancien étudiant en médecine, 28 ans, demeurant Lilac Court, 1228 avenue La Brea Nord.
- La Brea'ya mı gidiyorsunuz?
- Vous allez à La Brea?
"LA bölge Katran Çukurları. Prehistorik Fosil Bölgesi."
"Nappe de pétrole de La Brea Site de fossiles préhistoriques"
Biraz önce LA bölge katran çukurlarına bir uçağın indiği bildirildi.
On vient de nous annoncer qu'un avion s'est écrasé dans la nappe de La Brea.
"Polisin bildirdiğine göre, saat 22 : 00 sularında..." "... bir uçak LA Bölge Katran Kuyuları'na iniş yaptı. "
Peu après 20 heures, la police a signalé qu'un avion avait été abattu... et s'était écrasé dans la nappe de La Brea.
La Brea bulvarını inerken bir araba kaldırıma çıktı.
Elle descendait La Brea Boulevard... un camion a débouché de nulle part...
Siktir git. Güneş batmadan La Brea'dan gitsen iyi olur.
T'as intérêt à quitter le quartier avant la nuit.
Wilshire Bulvarı'nın ünlü Müze Sırası'nda yeralan.. .. La Brea Zift Çukurları, Los Angeles'ın en aktif jeolojik mekanlarından biridir.
Situés sur le célèbre Museum Row de Wilshire Boulevard, les bassins de goudron de La Brea constituent l'un des sites géologiques les plus actifs du bassin de LA.
Senden CHP'ye La Brea, La Cienega, ve Fairfax'te yeralan tüm 10 rampalarını kapattırmanı isityorum. Ve o trafik engelini Zift Çukurları'ndan 10 blok öteye kadar çıkar.
Fais fermer toutes les bretelles d'accès de la 10 à La Brea, La Cienega, Fairfax, et fais éloigner le barrage des bassins de goudron de dix pâtés de maisons.
Emmit, az önce La Brea aradı.
Emmit, La Brea vient d'appeler.
La Brea'ya. Oradan otobüse bineriz.
A La Brea, on prendra le bus.
Ne bekliyordun, Brea? Beyzbol seyrediyor.
Evidemment, elle regarde du baseball!
Geciktik. Wilson, Lounge La Brea'ya bizi sokmak için müdürüyle telefon seksi yaptı.
Wilson a eu du mal avec le directeur du La Brea pour qu'il nous accepte.
Maddy, La Brea`nın doğusuna hiç gitmedi.
Maddy n'a jamais été plus à l'est que La Brea.
Evet, gördüm. Kontrol ettim. Birinci sınıf Escort servisi, La Brea 6.cadde.
- Oui, j'ai remarqué, et vérifié.Escortes Première Classe, entre La Brea et la sixième.
( Zift Çukuru )
FOSSES DE GOUDRON DE LA BREA VU SUR LA CHAINE DU GOUDRON
Mesela Griffith Parkı, ya da La Brea'daki Lava Lounge barı gibi.
Comme Griffith Park ou le Lava Lounge de La Brea.
Onu La Brea'da bir zincirleme kazada bulduk.
Nous l'avons trouvé dans une épave de voiture sur La Brea.
La Brea petrol kuyularından da büyük bir mezar kazıyorsun kendine!
Qu'est-ce que tu fais? Tu es en train de te creuser un trou plus grand que celui de La Brea Tar Pits.
Sepulveda'dan slauson'a, sonra la brea'ya dön.
Prenez Sepulveda, puis Slauson jusqu'à La Brea.
La brea'nn kuzeyinden aitnc'ya dönüp sehir merkezine in.
Prenez La Brea nord, jusqu'à la sixième.
Ama santa monica'nn kuzeyinden la brea'ya girersek, tks tks.
Exact, mais sur La Brea, au nord de Santa Monica, c'est bondé.
Tablolarımı alan bir aracı var.
Un type sur La Brea achète mes dessins.
Vergi Dairesinde, Patrick Brea Salon veya başka işlerde çalıştığına dair bir kayıt yok.
Le fisc n'a aucune trace d'elle bossant dans le salon Patrick Brea ou ailleurs.
Brea.
Brea.
Eskiden Patrick Brea Salon'da senin için çalışmış olabileceğini duyduk.
Elle aurait travaillé pour vous au salon Patrick Brea.
"La Brea Tar Pits" müzesi. Ben arabada bekliyorum.
J'ai compris, Le musée des fossiles.
Gerçi, Newport, Brea'dan kat kat iyidir ama.
Bien que Newport soit bien mieux que Brea.
Park LaBrea yakınlarında bir eve bakmak için randevu aldım.
J'ai pris rendez-vous pour visiter un endroit près de Park La Brea.
Evet, az önce Dr. Griffin ile görüştüm, ve bana kurulun Brea'nın teklifini dikkatle incelediğini, ve temel atmaya hazır olduklarını söyledi.
Ouais, j'étais au téléphone avec Dr Griffin, il m'a dit que le conseil avait mis son véto sur le projet de Brea, ils veulent mettre un frein à l'extension.
Bizden ve Brea'daki bir firmadan teklif alacaklar, ve bugün iki taraf da sunum yapacak.
Ils ont lancé un appel d'offre pour nous et une firme de Brea, et aujourd'hui, on fait nos présentations.
Brea grubunun planına bu sabah bir göz attım.
J'ai regardé le plan du Groupe Brea ce matin.
Ama Brea grubu, Bill Merriam ve yönetim kuruluna aylardır yalakalık yapıyorlar.
Mais le Groupe Brea chouchoute Bill et son comité depuis des mois.
Görünüşe göre işi Brea'daki gruba yaptırtacaklar.
Ils ont choisi le groupe de Brea.
Daha Brea'ya resmen söz vermediklerini biliyorum.
Je sais qu'ils n'ont pas officiellement informé Brea.
Brea grubunun hastanesi daha özel bir kesime hitap ediyor.
L'hôpital du Groupe Brea est dans une zone exclusive.
Duvar işi ben Brea'dan dönene kadar beklemek zorunda.
Le mur devra attendre mon retour de Brea.
Memur vuruldu. La Brea ve Wilshire'a ambulansa ihtiyacımız var.
Officier à terre, il nous faut une ambulance entre La Brea et Wilshire!
Dokuz numaralı saldırıdan 15 dakika sonra 10 numaralı karayolundan ve La Brea'dan alınmış görüntüler.
On a trouvé ça, au feu de La Brea et de l'autoroute 10, 15 minutes après l'attaque numéro 9.
Tigre, goma, brea.
Tigre, goma, brea.
Wesley T. Parker. Brea Tasarruf Fonu, başkan yardımcısı.
Wesley Parker, vice-président de Brea Savings.
Brea Tasarruf Fonu kredi direktörü olarak adamın birisine gübre işine girmesi için kredi vermişsin.
Comme conseiller à la Brea Savings, tu as financé un revendeur d'engrais.
- Şey, ceset La Brea Tar Pits'te mi bulundu?
- Ils l'ont trouvé dans un puits?
Doğuya yöneliyor Washington / La Brea'ya.
Ils filent vers l'est sur Washington près de La Brea.
La brea.
Comme à la Brea.
Saat 2'den biraz sonra yalnız bir soyguncu La Brea'nın paralarını ve kiralarını çaldı.
Peu après 2 h, un voleur a dévalisé la La Brea Savings and Loan.
131-A, Wilshire ve La Brea, 42, çağrı size ulaştı mı? - Ne oldu?
- Qu'y a-t-il?
Film bir boku ispatlamaz bir zenci Crenshaw dan La Brea ya giremez... en az polis onu iki kez durdurur.
Et alors? Ça veut rien dire. T'as raison.
Lounge La Brea.
La Brea.
"La Brea Tar Pits" müzesi. Ben arabada bekliyorum.
D'accord.
Brea'lı mısın?
Tu es de Brea?