Bulacağım translate French
10,278 parallel translation
Bulacağım.
On s'en occupe.
Senin için yüzüğü ve bunu yapanı da bulacağım Greg.
Je vais trouver la bague, Greg. Et celui qui a fait ça.
Onu enin de sonun da bulacağım.
Je le trouverai.
Kendi gözyaşlarının havuzunda mehtaba çıkmaya başlamadan bulacağım onu.
Je vais le chercher avant qu'il se masturbe dans la baignoire avec ses larmes.
Seni burada bulacağımı biliyordum.
Je savais que je te trouverais là.
Kendim için bulacağım bir fahişeye bile 2000 ödemezdim.
Je paierais pas 2 000 $ pour me faire baiser
Tamam, Julia Childish. AJ için bir bakıcı bulacağım. Akşam yemeği saat kaçta?
Je prendrais une baby-sitter pour A.J. A quelle heure est le dîner?
Ustayı burada bulacağımızı nereden biliyorsun?
Pourquoi tu crois qu'on va trouver le contremaitre ici?
Öfkemi kontrol edecek başka bir nesne bulacağım!
Je trouverai un autre objet pour déchainer ma fureur!
Prospero gözlerime baktı ve daha güçlü objeler bulacağım dedi.
Prospéro m'a dit dans le blanc des yeux : "Je pars à la recherche d'objets plus puissants."
Şimdi her şeye sıfırdan başlayacağım. Şu Harper denen kızın yerini bulacağım. - Sonra görüşürüz.
Maintenant, je dois tout recommencer et retrouver cette Harper.
Peki senin bulamadığın parayı, benim bulacağımı sana düşündürten nedir?
Pourquoi pensez-vous que je peux trouver l'argent alors que vous n'avez pas réussi?
Gidip kanıt bulacağım.
Je vais nous trouver des preuves.
Cahill'in bir son günü olabilir, fakat benim yok ne kadar uzun sürerse de sürsün eğer Forstman'ı ele vermezsen kanıt bulacağım.
Cahill a peut être une deadline, mais pas moi, et je me fiche du temps que ça prendra, car je vais trouver cette preuve si vous ne vous retournez pas contre Forstman.
Soruşturmayı o şekilde yürütürsek Abdul'ü bulacağımızdan oldukça eminim.
Et si on suit cette piste, Je suis presque sûr qu'on va trouver où est-ce qu'ils gardent Abdul.
Seni nerede bulacağımı nasıl bileceğim?
Comment je saurai vous retrouver?
Bir gün seni, başka bir kadına kaptıracağımı biliyorum. Bununla baş etmek için bir yol bulacağım o zaman.
Je sais qu'un jour je te perdrai pour une autre femme et je trouverai un moyen d'être ok avec ça.
Cam'e söylemedim çünkü utandım ama ayrıca anında yeni bir iş bulacağımı biliyordum.
Je n'ai rien dit à Cam car... j'étais gêné, mais aussi parce que je savais que.. Je savais que j'aurais un autre travail comme ça.
Kate'i bulacağım.
Je vais trouver Kate.
Seni bulacağım.
Je vais te retrouver.
Karşılıklı çıkarımız olan bir çözüm bulacağımızdan eşit şekilde umutluyum.
J'ai bon espoir que toi et moi puissions parvenir à trouver une solution équitable mutuelle.
Bundan sonra ne yapacağımı bulacağım.
Quelque chose va ensuite arriver.
Böylece ailenizi kaçıranı bulacağımızdan eminim.
C'est pour ça qu'on trouvera qui a fait ça à votre famille.
Bu snapchat'çi moronların arasında teselli bulacağımı umarak yanılmışım.
J'ai été fou de penser trouver du réconfort parmi ces fans de Snapchat, et de la parenthèse utile...
Pekala, yetişkin birini bulacağım.
Oh, non, je suis perdu!
Yetişkin birini bulacağım.
Okay, trouve un adulte.
Şiddetli sancıyı dindirecek bir anestezi uzmanı bulacağım.
Je vais chercher un anesthésiant pour les douleurs aiguës.
Sana öyle öfkeliyim ki seni bulacağım ve elime bir bıçak alıp seni öldürene kadar bıçaklayacağım.
Je suis en colère, au point de venir te chercher, de trouver un couteau et de te poignarder avec jusqu'à ce que tu sois mort.
Tamam, onu bulacağım.
Ça va, j'y vais. Désolé, enfin.
Bakmaya başladığımda, kanıt ve fazlasını bulacağımı biliyorum.
Et n'essayez pas de nier.
Bunu kim yaptıysa bulacağım ve her şeyini, tüm sevdiklerini parçalayacağın.
Je vais trouver ceux qui ont fait ça. Et je vais déchiqueter tous ceux qu'ils aiment.
Ben annemi bulacağım.
Je vais chercher ma mère.
Onları bulacağımız hiç bir yol...
Pas moyen que l'on trouve...
Yapacak başka bir şey bulacağım konusunda ikiniz de haklı olsanız bile gerçekten sevmeyeceğim.
Il était un peu toqué parfois, honnêtement, mais... Je veux faire ça.
Gidip onu bulacağım.
Je la trouverai.
- Hayır, başka bir yolunu bulacağım.
- Non. Je trouverai un autre moyen.
Söz veriyorum, parayı bulacağım.
Je trouverai l'argent.
Bu işe bir çözüm bulacağım.
Je trouverai une solution.
Evi geri almak için gereken parayı bulacağım, söz veriyorum.
J'ai assez pour récupérer la maison.
– Dönüş yolumu bulacağım.
- Je retrouverai bien le chemin.
Ama onu nerede bulacağımızı biliyorum.
Je pense pouvoir le trouver.
- Seni bulacağım...
Merci. Je te trouverai et...
Eğer bir kanıt varsa, onu bulacağım.
S'il y a une preuve. Je l'a trouverai.
- Bu sayede adamlarımızı bulacağız.
Ca devrait nous permettre de trouver les randonneurs.
Kalbi bulacağız. İki kişi bir odada olmak üzere dağılalım.
Séparons-nous en groupes de deux pour trouver le cœur.
Bu yüzden sana ve asâya ihtiyacım var, kim olduğumu bulacağız.
C'est pourquoi j'ai besoin de vous et du bâton pour m'aider à découvrir qui je suis.
Bay Carsen'ı ve asâyı bulacağız. Prospero'nun bana yaptığı büyüyü asâyı kullanarak bozacağız ve özgür bir adam olacağım.
Nous trouvons M. Carsen et le bâton du savoir, nous utilisons un peu de ce savoir pour briser le sortilège de Prospéro sur moi, pour me rendre libre.
Castle, seninle birlikte Pitbull'un ofisine gitmeliyiz, bakalım orada neler bulacağız.
Castle, toi et moi, on devrait aller au bureau du pitbull, voir ce qu'on peut y trouver.
Beni bu kadar çabuk bulacağınızı sanmamıştım.
Je ne pensais pas que vous me trouveriez si vite.
Mührü yok etmek için başka bir yol bulacağız.
On trouvera un autre moyen de m'enlever la marque.
Patty'i bulacağız ama tamam mı?
On va retrouver Patty, d'accord?