Bump translate French
108 parallel translation
Bump Bailey.
Bump Bailey.
Hayır, ben Bump'la buluşacağım.
Non, je vais voir Bump.
Bu Bump'ın pozisyonu değil mi, Pop?
C'est la position de Bump.
Çık oradan, Bump.
Sors de là, Bump.
Sopada, Bump Bailey'nin yerine 9 numara, Roy Hobbs.
A la place de Bailey... le 9, Roy Hobbs.
Fisher, Bump Bailey'yi 9'la değiştiriyor.
Fisher remplace Bailey par le 9...
Sana Bump'la soyunma odasında rastladım.
On s'est rencontrés au vestiaire.
Bump Bailey 2'de 2 ve sağ saha duvarından harika bir tutuş yaptı.
Bailey a deux frappes et a réussi une belle prise.
Bump'la konuşman işe yaradı galiba.
Ta conversation avec Bump a porté ses fruits.
HAYRANLARININ BUMP BAILEY'YE VEDASI
L'ADIEU A BUMP BAILEY
Knights sahasındaki görkemli törende, taraftarlar ve oyuncular ayakta son görevlerini yerine getirirken Bailey'nin külleri bir uçaktan savruldu.
Au cours d'une cérémonie émouvante, les cendres de Bump Bailey... sont lâchées d'un avion tandis que supporters et joueurs... lui rendent un dernier hommage.
Bump Bailey, uçan bir topu yakalamaya çalışırken, sağ saha duvarına çarparak ölmüştü.
Bailey s'est tué en défonçant... la tête la première, le mur droit pour attraper une balle de volée.
Huzur içinde yat, Bump Bailey.
Repose en paix, Bump.
27. 000'den fazla taraftar Bump Bailey'ye saygısını sunuyor.
27 000 supporters sont venus rendre hommage à Bump Bailey.
Bump gibi açgözlü değil.
Il n'est pas aussi avide que Bump.
Bizi Bump tanıştırmıştı.
C'est Bump qui me l'a présenté.
Bump çok iyiydi.
Bump était chouette.
92.9, K-BUMP istasyonunu arasana.
Tu peux choper 92.9, K-BUMP?
- Evet, itişmek ve çarpışmak.
- Tu te rappelles le Freak? - Et le Hustle? Ou le Bump...
Çarpışmak.
Le Bump!
Sende oylece pencereme tirmanacagini... ve birlikte bump-bump oynicagimizi sandin?
Et t'as pensé passer par ma fenêtre pour venir me faire un zizi-pan-pan?
Karşılarına çık ve onlara dans teklif et.
Bump contre eux et leur demander de danser.
-... yerine Liza Bump'ı getirdi.
- mais Liza Bump le remplace.
- Bump? Adı Bump mı?
- C'est son vrai nom?
Merhaba. Ben Liza Bump.
Liza Bump.
Ben Liza Bump.
Liza Bump...
Bayan Pump, oturun.
Me Bump, asseyez-vous.
Bayan Bump'un burada olmayışı da gösteriyor ki onun hiçbir dayanağı yok.
L'absence de Me Bump est significative. Elle n'a pas matière à procès.
Liza Bump'un dediği gibi, onu bu anlaşmaya biz zorladık.
Je vous jure que non. Liza Bump a dit vrai. On lui a forcé la main.
Liza Bump gibi genç insanlara güçlü olmaya hakları olduğunu söyleyin.
Dites aux jeunes filles comme Liza Bump... qu'elles ont le droit d'être fortes.
Kaçınızın aklı karıştı? - Evet, Bayan Bump?
Qui trouve ça compliqué?
- Kimin korunduğu konusunda kafam karışık.
Me Bump? La loi protège qui? C'est compliqué.
Bay Cage, Bayan Bump. Saçmalamadan devam edin.
Me Cage, Me Bump, cessez vos pitreries.
- Bayan Bump, sizi komik bulmuyorum.
Me Bump, je ne ris pas.
Bay Cage. Bayan Bump.
Me Cage, Me Bump?
Arabam pembe, ama zıplatırım iyice
Peinture bonbon et je fais le bump
Daha ileri zıplamak
Put some bump in your jump
- Hesap biliyorum, Bump.
Je sais compter, mec.
Evet, Bump. Bunu şu tarafa doğru çekeceğiz.
Ok, euh, on va bouger celui-là par là, ok?
- Bump.
Ouais.
Çünkü eski mahkum. Başka niye olacak? Bize de onun için gelecekler.
Parce que c'est un ancien détenu "bump", qu'est-ce que tu croyais?
Bump, şehirden hemen gidiyorsun.
Vous savez où me joindre.
Hey, bump, bump, bump yok, bump, üç dikey bumps, dört bump ve bir daire.
Hé, bosse, bosse, pas de bosse, bosse, trois bosses verticales, quatre bosses et un carré.
# Ah, well, what a chump Well, my head got a bump
# Ah, well, what a chump Well, my head got a bump
Adım Liza Bump.
Je m'appelle Liza Bump.
- Bayan Bump, iyi misiniz?
Me Bump, ça va?
Bayan Bump!
Me Bump?
Sen iyi misin, Bump?
T'es clean, Bob?
Haklısın, Bump.
T'as raison, Bob.
- Tamam.
D'accord "bump", tu sors direct de la ville, pas d'arrêt, ok?
Bunlar "Bump".
Ce sont des "bumps".