Burda mı translate French
2,501 parallel translation
Şu ünlü ve gizemli hacker... Kuklacı! Burda mı?
S'agit-il du Puppet Master, ce fameux pirate?
Çocuklar şükran gününde burda mı?
Tes enfants viennent?
Herkes burda mı?
Ils sont tous là?
Bütün gün burda mı oturdun?
J'espère.
Samantha Willis burda mı yaşıyor?
Samantha Willis vit ici?
Burda mı uyuyorsun?
Tu dors ici?
Bunca zamandır burda mıydın?
Alors, tu étais ici tout ce temps?
Yusufçuk, dünyanın en büyük kahramanı. - Burda mı?
Vous saurez tout sur la Libellule le plus grand de tout les héros!
Yüce İsa, gördün mü, ne kadar güzel? Burda mı çalışyor acaba?
Ouah, mec, y a du beau monde ici.
- Dün gece burda mıydın?
- T'es venu ici cette nuit?
En azından bunu sana borçlyum, bugünden sonra burda çalışmadığımı düşünürsek.
Et je ne travaillerai plus ici à partir de demain. Quoi?
Hala burda annemle yaşıyorum, tamam mı? Çünkü ben bununla başedebilecek kadar- -
Je vis toujours chez ma mère, je suis trop bousillé pour m'inquiéter de ma fichue...
- Kaynak yaptılar. Biz burda yarım saattir sıra bekliyoruz ve onlar kaynak yaptı.
On a passé plus d'une heure à faire la queue et ils ont doublé.
- Burda ne olduğunu anladım. - Özür dilerim.
- Je crois savoir ce qui se passe.
- Yarım saattir burda bekliyorum ve bilgin olsun, Şerif de biraz ürkütücü.
Je suis là depuis 30 minutes, et le shérif est un peu flippant, à vrai dire.
Sanırım ilişkimizi burda bitirmeliyiz.
Il est temps de mettre fin à tout ça.
Burda kiminle kaldığımı görüyorsun.
Tu vois ce que j'endure.
Burda insanlar artık kapı çalmıyorlar mı?
{ \ pos ( 192,205 ) } Plus personne ne frappe?
Burda ben varım.
Je suis là.
Burda yardımına ihtiyacım var.
J'ai besoin de ton aide.
ve beni burda ölüme terk ederdiniz.
Et vous m'auriez laissée mourir ici.
Sakinleş, yatırım için burda değiliz.
Relaxe. On vient pas faire un dépôt.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim şef, fakat Antlaşmalar Bürrosundan Bay Nakamıura dizi görmek için burda
Chef, M. Nakamura du Conseil de sécurité demande à vous voir.
Verirsen bu iş burda biter.
Tu m'en donnes 30 grammes, et on se casse.
Burda yetkili benim. Tamam mı? Ben.
C'est moi le chef ici.
Bir dakika, İşte burda. bunu okumalıyım.
Oh, tiens, écoute ça.
Seni burda görmeyi beklemiyordum.
Je ne m'attendais pas à te voir ici.
Kitty, burda yardıma ihtiyacımız var.
Kitty, on pourrait avoir besoin d'aide ici.
- Sarah. Bak, burda iyi karakter sensin, tamam mı?
Vois les choses du bon coté.
Herkes şükran gününde kendi planını yaptı diye onlara çok kızdım, ve bencilce, herzaman olduğu gibi bu senede burda olmalarını istedim.
Je voulais que la famille soit réunie ici, comme on l'a toujours fait.
Bakalım burda ne var.
- Voyons ce qu'il y a dans cette valise. - Trousse de toilette.
Bilmem farkında mısın, senin yarattığın karışıklığı temizlemek için burda canımız dişimizde uğraşıyoruz.
Tu sais, on a tous bougé nos fesses pour essayer de sauver la compagnie du bazar que t'as mis.
Ryan yada sizler için iyi olmayacak. Bunu burda bırakalım.
Ce serait une erreur pour Ryan et pour nous.
Burda aynı şeyi neden yapamıyalım?
Pourquoi on ne pourrait pas faire ça ici?
Bak, burda durup şirketime iyice el koymasına seyirci kalmayacağım.
Je ne vais pas rester là à la regarder prendre le contrôle et nous mettre à la porte.
İşte burda bir resmi var, ve tam olarak 1.25 metre.
Voilà une photo récente. Et il mesure exactement 1,27 m.
Sen burda kal.Ben hallederim
Reste ici. Je m'occupe de la course.
Burda başka bir var mı?
Il y a quelqu'un d'autre?
Noel programında burda olduğum için çok heyecanlıyım..
Ravi d'être ici pour le Spécial Noël.
Eğer bir tv programı çekeceksem, tam burda, Milwaukee'de, The Pabst'da yapmalıyım. Teşekkürler ve mutlu noeller.
Si j'enregistre une émission spéciale, ce sera au Pabst de Milwaukee.
Tüm öğleden sonramı geçirebileceğim bir veranda var burda.
Voilà un petit cul avec lequel je m'amuserais bien.
bir gece daha olmaz mı? burda yaşayamam, Addison.
Pas même une dernière nuit?
Aslında, Ben burda tek başıma kalmalıyım.
Je resterai ici seul.
- Burda bekliyor olacağım.
- OK, je vous attends ici.
Başka bir zamana kadar, bu eşyaların burda kalmasında sorun var mı?
Je peux laisser quelques trucs jusqu'à la prochaine fois?
Tam burda bekle, tamam mı?
Reste juste ici, OK?
Tatlım, aslında burda oyun oynuyorum.
On est en train de jouer aux cartes.
Onu burda bırakalım. Polis gerekeni yapar.
On le jette, les flics s'en occuperont.
Burda olmamalıyım. Yapamam.
Faut que je sorte.
- Karılarımız burda.
- Nos femmes sont là.
Burda neler döndüğünü anlayamadınız mı?
Vous comprenez donc pas?