Burton translate French
1,088 parallel translation
Başlangıçta Alvin Burton'ın müvekkili değil miydi?
N'était-il pas représenté par Alvin Burton à l'origine?
Gaspla suçlanıyordu. Bu benim alanım, Burton'ın değil.
Je l'ai pris en charge pour agression C'est mon domaine, pas celui de Burton.
Bay Stouffer hiç Bay Burton'dan şikayetçi oldu mu?
Stouffer est-il en désaccord avec Mr.
Burton mükemmel bir avukattır.
Burton est un excellent avocat.
Ya Alvin Burton'ı?
Et avec Alvin Burton?
"Illinois Islahevleri Dairesi"
Burton Mercer Police de l'Etat d'Illinois
Çıkmam gerekiyor telefon etmeliyim. Bayan Parton'un uçağı ve Bay Burton için.
Je dois partir pour passer des coups de téléphone pour l'avion de Mlle Parton et M. Burton.
- Frank Burton, bayan.
- Frank Burton, Madame. - Bonjour.
Bu konunun özüne geçmeden önce bana Bay Jack Burton ya da onun kamyonun nerede olabileceği hakkında bir bilginiz olup olmadığını söyler misin?
Et maintenant, avant d'en venir au cœur de l'affaire, savez-vous, à l'heure actuelle, où se trouve un certain Jack Burton ou son camion?
- Eğer Jack Burton'ı koruyorsanız...
- Alors, si vous protégez Jack Burton...
- Jack Burton'ı rahat bırakın!
- Laissez-le tranquille!
Ben Pork-Chop Express'den Jack Burton, her kim beni dinliyorsa ona konuşuyorum.
C'est Jack Burton du Trans-Porcs Express qui vous parle, qui que vous soyez.
Eğer gözü dönmüş bir manyak, sizi boğazınızdan yakalayıp ensenizi bar duvarına geçirirse ve size sanki suçluymuşsunuz gibi bakarak, verginizi ödeyip ödemediğinizi sorarsa, O lanet hergelenin gözlerinin içine bakın ve Jack Burton'ın her zaman ne dediğini anımsayın ;
Si un fou furieux vous chope par le cou, vous tape la tête contre le mur du bar et vous demande si vous avez payé la cotisation, regardez bien ce blaireau et souvenez-vous de ce que Jack Burton dit toujours.
Çin burada, Bay Burton.
La Chine est ici, M. Burton.
Benimki Jack Burton.
Moi, c'est Jack Burton.
- Eddie Lee, arkadaşım Jack Burton ile tanış.
- Eddie Lee, voici Jack Burton.
- Jack Burton?
- Jack Burton?
Bizi bu konuda dinleyecek, bir basın mensubu arıyordum, Burton.
Je voulais à tout prix que quelqu'un de la presse m'écoute.
- O zaman başardınız Bay Burton.
- Vous l'avez trouvé, M. Burton.
- Kapa çeneni Bay Burton!
- Taisez-vous!
Bay Burton, eğer genç arkadaşınıza sözünüz geçiyorsa, şu an bunu yapsanız iyi edersiniz.
Si vous avez de l'influence sur votre ami, c'est le moment de l'exercer.
Ve tüm ihtiyacım bir kadın Bay Burton ejderha yeşili gözleriyle özel bir kadın beni tekrar bütün ve genç yapacak, öyle ki bu mezarın ötesinden tüm evrene hükmedebilirim.
Et seule une femme, M. Burton, une femme avec des yeux verts de dragon, me rendra ma jeunesse pour que je puisse gouverner l'univers au-delà de ce tombeau.
Hayır, ben değil Bay Burton.
Non, pas moi, M. Burton.
Pisliğin tekisin Burton!
Tu es un porc, Burton!
Jack Burton böyle durumlarda hep ne der biliyor musun?
Non, tu sais ce que Jack Burton dit toujours?
- Jack Burton.
- Jack Burton.
Güle güle, Bay Burton.
Adieu, M. Burton.
- Görüşürüz Burton.
- À un de ces jours, Burton.
Yaşlı Jack Burton'ın sözlerini hatırlayın, yer yerinden oynuyorken gökten zehirli oklar yağıyor ve tozu dumana katıyorken...
Souvenez-vous de ce que Jack Burton fait quand les flèches empoisonnées fusent et que les piliers du ciel tremblent.
Evet, Jack Burton büyük ve yaşlı fırtınanın gözlerinin içine bakarak der ki :
Jack Burton regarde ce bon gros orage droit dans les yeux et il dit :
Ben olsam ona aktör Richard Burton'un adını verdik derdim.
À ta place, je dirais que c'est celui de l'acteur Richard Burton.
- Bizler için bu Elizabeth Taylor ve Richard Burton'ın filmi demek değil mi?
- Taylor et Burton.
- Bay Richard Burton için içelim.
- Un toast à Richard Burton!
Pardon, Bay Burton.
Pardon, Mr Burton.
Belki sizi yeterince iyi tanımıyoruz, fakat, "Exorcist ll" den sonra, özel bir şeyler var sanıyordum.
Pardon, Mr Burton, on se connaît pas, mais après "L'Exorciste ll", on se sent copains!
I lite trubbel här, han fläktade Burton i första omgången. Släppte Saslo och dubblade Billy Left.
Il a éliminé Burton en début de manche, mais a concédé une base à Sazlo et deux à Billy Left.
Tamam, şimdi Burtons geliyor.
Burton se prépare.
Harris bakıyor... atışı yapıyor Burton'a, Burton sahanın diğer ucuna yolluyor.
Harris est prêt et envoie sur Burton. Il frappe vers le champ droit.
Indians tüm gece mücadele etti ve en son Burton onları yaktı.
Les Indians souffrent depuis le début, et Burton les achève.
Albay Richard Burton. Gezi yazarı. Budalanın biri.
Capitaine Richard Burton, Récits de voyage.
Albay Burton'ı arıyorum.
- Je cherche le capitaine Burton.
Albay Burton'un burada olacağı söylendi bana.
On m'a dit que le capitaine Burton pourrait être là.
- Burton bu teoriyi tek başına çürüttü.
Il a suffit de Burton pour montrer qu'il n'en était rien.
Bay Burton'a Afrika'ya yaptığı geziler için minnettarız, Dr. David Livingstone hala çalışmalarına devam ediyor.
Nous sommes reconnaissants au capitaine Burton pour ses activités en Afrique où notre distingué confrère le docteur Livingstone poursuit son oeuvre.
Albay Richard Burton'u takdim etmek bana memnuniyet veriyor.
J'ai le plaisir de vous présenter le capitaine Richard Burton.
Başka bir deyişle arkadaşın Burton kendisine finansal destek bulmaya çalışıyor.
Burton veut que nous financions une autre expédition.
Albay Burton, Mecca'daki keşif gezinizden sonra Londra'ya neden dönmediğinizi hep merak etmişimdir.
Pourquoi n'êtes-vous pas rentré en Angleterre après votre exploit à la Mecque.
Isabel, onur konuğumuz. Albay Richard Burton.
Notre invité d'honneur, le capitaine Richard Burton.
Pekala Burton, bize gerçek Afrika'dan bahset.
Burton, racontez-nous un peu la vraie Afrique.
Eğer bir erkek olsaydım Richard Burton olurdum.
Si j'étais un homme je serais Richard Burton.
- Tam adamı. Burton topluluğa büyük başarı getirecek, sözlerime kulak verin.
Il apportera à la société son plus grand triomphe.