English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Büst

Büst translate French

43 parallel translation
Bir büst de bile kalmayacağım.
- Je ne tiens pas à rester à Saint-Robin.
- Küçük bir büst var. - Evet.
Le petit buste?
- Ustası bilinmeyen bir büst.
- 1 buste d'un maître inconnu.
Cash Bir Başka Büst yapıyor
Nouveau coup de filet pour Cash
Görüyorsunuz, büst için vaktim yok.
Vous le voyez, un buste n'est pas possible.
Oğlun için de büst mü yaptıracaksın?
Tu veux un buste en plâtre pour ton propre fils?
Hayır, büst süper.
Non, le buste est sympa.
Evindeki o birbirine uyan vazolarla, büyük, çirkin büst kırıldı.
Les vases assortis... et le gros buste hideux dans votre maison... ils sont cassés.
Büst gibi durmuş bekliyordum kardeşim.
- Tu bougeais pas, mon frère. - J'ai pas déconné.
Çok güzel bir büst.
Jolie effigie.
Ana koridorda, Üçüncü Napolyon'un, burayı sık sık ziyaret eden karısı ve hastanenin vaftiz annesi İmparatoriçe Eugénie'ye ait beyaz mermerden bir büst var.
Dans la grande galerie de l'hôpital, un buste de marbre blanc rappelle que l'impératrice Eugénie, épouse de Napoléon III, a été la marraine de l'établissement qu'elle visitait régulièrement.
"Bu mini-müzenin iki ender parçasından biri ikinci imparatorluğun çöküşünden yarım yüzyıl sonra... 94 yaşında ölen bir prensesin parlak gençliğini yansıtan beyaz bir büst..."
"Les deux principales curiosités de ce micro-musée " sont un buste de marbre blanc qui restitue, dans l'éclat de sa jeunesse, " cette altesse déchue, morte à 94 ans,
Nasıl yani, bir büst gibi mi?
Tu veux dire quoi, une descente?
Ben dinlenmeye gidiyorum degil büst büyük bir kafa.
Je vais me reposer pour pas choper la grosse tête.
Big Dog, tekrar büst onları Hadi, adam. Onları görmek istiyorum.
Allez, Big Dog, sort les encore, je veux les revoir.
Hani şu ufacık maaş çekini almaya giderken yanından geçtiğin bir büst var ya hiçbir benzerlik dikkatini çekmedi mi?
Le buste que vous voyez quand vous allez chercher votre paie. Vous voyez la ressemblance?
Bir saniye, pardon ama bu büst Noel'e, sizin ağaca koyduklarınızdan daha uygun.
Désolé, mais ça l'est bien plus que toutes ces décorations.
Ben, büst ağzını gonna Bu ne olacak budur.
Je te ferai bouffer tes couilles. Voilà ce que je vais faire.
Büst mü tam boy mu?
Un buste ou en pied?
Büst mü tam boy mu?
En buste ou en pied?
Hercules Büst Kafası, Birinci Sezon'dan.
De Hercule pète des tronches, saison 1.
Hercules Büst Kafası?
Hercule pète des tronches?
Burç, büst boyutu, sosyal güvenlik numarası, aşı kartı? Çayı nasıl içersiniz?
signe astro, tour de poitrine, numéro de sécu, vaccins...
Özel bir arama motoru kullanarak, "büst" anahtar kelimesi ile son zamanlarda güncellenmiş siteleri sıraladım.
Yep, j'ai utilisé un robot d'indexation pour les sites avec le mot de passe "buste" récemment mis à jour.
Crown Heights'ın kurucusu olan merhum kocası için bir büst dikilmesini istemiş.
Elle voulait ériger un buste en l'honneur de son défunt mari, le fondateur de Crown Heights.
Rex büst konusunun aleyhinde konuşmuş. Vandalları sebepsiz yere kışkırtacağını söylemiş.
Rex s'est dit contre le buste, le qualifiant de "tentation pour les vandales sans aucune raison".
Yani Janice tüm bunları bir büst için mi yapıyormuş?
Donc Janice fait tout ça pour un buste?
Bir büst için mi?
Quoi... un buste?
Neden içeri girip birkaç büst parçalıyor... sonra da hiçbir şey çalmıyor?
Pourquoi s'introduire ici, casser des bustes précieux et ne rien voler?
bir büst.
Un buste.
- Pirinçten bir büst.
C'est une tête en cuivre.
Umarım bu seferki de büst değildir.
J'espère que tu ne vas pas te planter en beauté.
Bekle, lobideki büst aptal kardeşimin miydi?
L'armure dans ma maison est à mon stupide frère?
Yarın onur Listesi'ne bir bakmalıyız. Büst odasını görmeyi istemişimdir hep.
On pourrait aller voir les bustes du Hall of Fame, demain.
- Bir alçı büst...
- Un buste de plâtre.
- Alçı büst. - Tanrı aşkına!
- Pour l'amour de Dieu!
Bu büst, değil mi?
C'est le buste?
Kırılan büst?
Celui qui fut brisé.
Bu büst?
Le buste?
Büst? - Bu sefer iki tane.
- Il y en a deux cette fois.
Büst, doğaüstü marifetlerle kaldırılmış olmalı.
La tête a du être délogée par les moyens surnaturels.
Açılacak olan büst bu mu?
C'est le monument?
Ya ona yaptigim büst!
Vous m'avez menti!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]