Catalina translate French
437 parallel translation
- Catalina'daki odamı hatırladın mı?
- Tu te rappelles celle de Catalina?
Catalina'ya gitti, iki haftalık tatilini aynı anda dört yöne de bakabilmek için cam tabanlı bir teknede geçirdi.
Il passe ses vacances à Catalina dans une barque au fond vitré... pour voir venir des quatre directions à la fois.
- Açık bir günde Catalina Ada'sını bile görebiliyoruz.
- Par beau temps, on voit Catalina.
Sanırım oradan Catalina görünüyor ama bugün değil.
Je suppose que c'est d'ici qu'on a vue sur l'île de Catalina, sauf aujourd'hui.
Havanın açık olduğu bir günde, bayanlar baylar, okyanusun ortasındaki Catalina Adası'nı görebilirsiniz.
Par temps clair, mesdames et messieurs, vous pourrez voir l'île de Catalina là-bas sur l'océan.
Catalina Adası, bayanlar baylar.
L'île de Catalina, mesdames et messieurs.
Ben Dedektif Catalinalï Wang lütfen.
Je suis l'inspecteur Wang de Catalina, s'il vous plaît.
Catalina'ya gitmişlerdi.
Ils sont allés à Catalina.
Bunları atıp tutun, tap dansı yapın. Ve'Catalina Magdalena Lupensteiner Wallabeiner'şarkısını söyleyin.
Jonglez, faites des claquettes et chantez le "Catalina Magdalena Lupsteiner Wallabeiner".
Catalina Adası açıklarında bir gemide evlendiler.
Ils se sont mariés sur un bateau au large de l'île Catalina.
Onlar da uçağa binip Catalina'ya gitti.
Et ils ont pris l'avion pour Catalina.
Catalina'ya gitmeyin, tamam mı?
Ne partez pas pour Catalina.
Catalina gezisi fotoğraflarını bastırmadım.
Il n'a pas servi depuis notre voyage à Catalina.
Kendine yeni bir mayo almanı istiyorum.
Achète-toi un maillot de bain, on part à Catalina.
Çünkü Catalina'ya gidiyoruz. Bu davayı çözeceğim.
Je vais résoudre cette affaire.
Yatağımdan, açık bir şafakta, Catalina'yı görebilirsin.
Depuis mon lit, par temps clair, à l'aube, on voit l'île de Catalina.
Catalina gibi koktuğunu söyleyen oldu mu hiç?
On t'a déjá dit que ta peau a une odeur d'île déserte?
Bir de Catalina gibi kokuyorsun lafları.
Et ta peau qui sent l'île déserte.
Görünüşe bakılırsa Evelyn de Catalina gibi kokuyormuş.
Evelyn aussi sent l'île déserte.
Kocan yok, Catalina.
Tu n'as pas de mari, Catalina.
Catalina girecek, onunla doğrudan konuş... ve unutma :
Catalina entre et vous vous adressez immédiatement à lui. Et n'oubliez pas :
Catalina ya giden tüm tren seferleri deprem sonucu tünelde oluşan hasar nedeni ile, süresiz olarak iptal edilmiştir.
Plus de trains pour Catalina. Le dernier séisme a endommagé le tunnel.
Yarın Bn. Doug'u getirin ve Robin ve benimle büyük teknemle Catalina'ya gelin.
Sautez sur Mme Doug, amenez-Ia ici demain matin... et venez à CataIina avec Robin et moi.
- Catalina'yı düşün.
Pensez à Catalina! On verra.
Catalina'ya gidelim.
Chérie... voguons à Catalina. Quoi?
Gemiyle Catalina'ya gidemeyiz.
- On ne peut pas partir comme ça! - Pourquoi pas?
Anasını siktiğimin Catalina'sı her nefes alış verişte bir binlik arttırıyor.
Mille pour chacun Et le reste pour le connard de Catalina
Catalina'ya borçlu olduğumuz parayı hatırlıyor musun?
Tu te souviens de l'argent que nous devons à Catalina?
Catalina'ya borcun olduğunu söylediler. Seni doğru ile yanlış arasındaki farkı bilerek yetiştirdiğim için yalan söylediklerini biliyorum.
Ils disaient que tu devais de l'argent à Catalina, mais je sais qu'ils mentaient parce-que je t'ai élevé pour que tu distingues le bien du mal.
- Catalina.
Quoi?
Borç hakkında.
Je cherche Catalina.
- Dinle Catalina, borcumu halletmek için buradayım.
Ecoute, je suis venu régler ma dette.
Hadi Catalina, O bildiğin kızlardan değil.
Allons, Catalina.
- Hayır Catalina, unutmadık.
- Tout est pardonné.
Catalina'yı hatırlıyorum da oldukça güzeldi.
Catalina. C'était bien.
Sezar, çiftlik, İtalyan, peynir, ballı hardal Catalina, yağ ve sirke, haşhaşlı sirke sosu.
César, fermière, italienne, bleu, moutarde, catalina, huile et vinaigre, vinaigrette aux graines de pavot.
Catalina Barajas Carneiro.
Catalina Barajas Carneiro.
Catalina!
Catalina!
Catalina, eminim ki üzülmeniz için bir sebep yok.
Catalina, n'ayez crainte, vous serez épargnée.
Bir adada şu an.
Il est à Catalina.
Bunu ilk yaptığımda senden daha gençtim. Boynumu kıracağımı ve Catalina'ya sürükleneceğimi sanıyordum.
La 1êre fois, j'étais plus jeune que toi... j'ai cru que je me romprais le cou et que je flotterais jusqu'à Catalina.
Neredeyse Catalina.
J'ai presque vu Catalina!
- Catalina'ya gidiyordum.
Je flottais vers Catalina. Quoi?
Rita Sue, bu Catalina de la Rosa.
Rita Sue, voici Catalina de la Rosa.
Şimdi de Catalina'nın gösterisini mi devraldın?
Tu reprends le numéro de Catalina?
Hayır, bir keresinde Catalina Adası'na gitmiştim ama.
Sauf pour l'île de Catalina.
Catalina Adası.
On va à l'île de Catalina.
Catalina'yı salla gitsin dostum.
Oublie Catalina
Catalina'yı arıyorum.
Je cherche Catalina.
Catalina.
L'île Catalina.
- Bu tekne Catalina'ya gidiyor, değil mi?
- C'est pas le bateau pour Catalina? - Non.