English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ C ] / Cela

Cela translate French

99,614 parallel translation
Karıma iki güzel kızını yetiştirmesi için, yardım edeceğim anlamına geliyor, ve sonra onların çocuklarına.
Cela signifie aider ma femme à élever ses deux beaux enfants, et leurs enfants après ça
Senin hak ettiğin en iyi adam olmak için savaşacağım anlamına geliyor,... ölene kadar.
Cela signifie que je vais me battre pour être l'homme que tu mérites, Jusqu'au jour où je mourrai.
Burası ve Cade'in dünyası arasındaki kapı açıldığında her şeyi yok edecek.
Quand la porte qui sépare ce monde de celui de Cade sera ouverte, cela détruira tout sur des kilomètres.
Bu aramazın iyi olduğu anlamına gelmiyor.
Cela ne signifie pas que tout va bien.
Evet çok hızlı oldu.
Oui, cela arrive vite.
Bunu kendime yapamam.
je ne peux pas me faire cela
Bunu istediğimi mi sanıyorsun?
Penses-tu que je veuille cela?
- Ya bütün bunlar arzuyla ilgiliyse?
Et si tout cela était lié au désir?
Kapı kilitli dedektif ama yine de gelebilmenize sevindim.
C'est fermé. Cela étant dit, je suis heureux que vous soyez là.
Böyle olsun istemiyorum!
Je ne veux pas cela!
Sessiz kalma hakkına sahipsiniz. Ancak sorgulama sırasında söylemeyip daha sonra mahkemede söyleyecekleriniz davanızı olumsuz etkileyebilir.
Vous pouvez garder le silence, mais cela pourrait vous être dommageable de taire quelque chose que vous déclareriez ensuite à la cour.
Bu durumda Aaron Mayford elenmiş oluyor.
Cela innocente Aaron Mayford.
O yüzden eğer tecavüz eden sen değilsen bunlar için mantıklı bir açıklama istiyoruz. Ben bunu yapamam.
Nous voudrions savoir comment tout cela est possible si vous n'avez pas violé Trish Winterman.
Neden özellikle dün gece orada olduğunu, mezarlığı ne sıklıkta ziyaret ettiğini ya da bu ölümcül olayın kesin sebebini henüz bilmiyoruz.
Pourquoi y était-il cette nuit-là, combien de fois allait-il au cimetière, et les raisons de cette tragédie, tout cela est encore inconnu.
Azıcık olsun sorumluluk hissetmiyor musun?
Cela te donne une responsabilité.
Ş ž unun üzerinde tekrar duralım.
Revoyons tout cela.
Hadise Sleepy Hollow'da başladı.
Cela a commencé à Sleepy Hollow.
İki hafta oldu ve içinde bulunduğum duruma dair zerre kadar açıklık getirmedin.
Cela fait deux semaines, et... vous n'avez pas formulé un soupçon d'écaircissement convenant ma situation.
Efendim, garip geldiğini biliyorum..
Monsieur, je sais combien cela paraît étrange...
Bu tüneller beş yıl önce terk edilmişti.
Cela fait 5 ans que ces coursives sous-terraines ont été abandonnées.
Bunu inkar edebilir misin?
Pouvez-vous réfuter cela?
Bu daha iyi oldu.
J'espère que cela en vaut la peine.
Demek ki % 50 ihtimal sıvışabilirsin.
Cela nous donne une ratio de fuite de 50 %.
1789 tarihli.
Cela remonte à 1789.
Buna inanabiliyor musun?
Et vous pouvez croire à tout cela?
Peki, tek başına olmayacağını bilmenin yardımcı olacağını düşünüyorum.
Et bien, j'ai trouvé que cela aidait... de savoir qu'on est pas seul à affronter les choses.
Eninde sonunda geçici bir önlem olacaktır.
Et quand bien même, cela ne ferait au mieux que repousser le problème.
- Aynı anlam ifade ediyor.
- Cela revient à dire la même chose.
Sadece, bunun işin bir parçası olduğunu çıkarımsıyorum.
Et bien, j'ai ce sentiment, que cela fait partie du jeu.
Ama buna rağmen kamyonunu soydun.
Malgré cela, vous avez attaqué son camion.
Hepsinin ucu nereye çıkıyor biliyor musunuz?
Vous savez où cela nous mène?
Ve aynı gün içerisinde çaldığı arabayı kaçmak için kullanacaktır. Anlıyorsun değil mi.
Donc vous prenez des voitures volées et vous obtenez cela.
Bu bulduğun bölgede, polisler 20 yılı aşkın süredir çalışıyor. buradan bulacağımız bir bilginin yararlı olacağını düşünüyorlar.
Cette zone que vous avez trouvée, les flics ont travaillé pour cela pendant 20 ans, et recueilli toute information qu'ils pensaient être utile.
Bunun için mi beni aradın?
C'est pour cela que vous m'avez appelée?
Ya, bekleyemez mi?
Cela peut attendre?
Ben buraya çalışmaya geldim ama bu şehirde kimsenin umununda değil bu.
Je suis venue ici pour travailler. Cela semble être la dernière chose à laquelle les gens s'intéressent
Fakat senin gördüğün tek şey şeytani tarafları.
Mais tout ce que vous voyez, c'est le mal que cela peut faire.
Neden ki sebep?
Pourquoi cela?
Kurulun nihai kararı kısmen bu soruşturmanın sonucuna dayanacak, ancak yıllar olmasa da aylar sürebilir bu.
La décision finale du conseil reposera en partie... sur le résultat de cette enquête, mais cela pourrait prendre des mois, voire des années.
Bu öyle bir şey değil.
Ça n'a rien à voir avec cela.
İşe yarıyor.
Cela fonctionne.
Bu bizi bir sonraki kata götürecek.
Cela nous amènera au prochain étage.
Bu senin ve eşinin üzerinde anlaştığı tek şey gibi görünüyor.
Cela semble être la seule chose sur laquelle vous et votre femme êtes d'accord.
Ve bu Scottie'nin kaçmasına sebep oldu.
Et cela a permis à Scottie de s'enfuir.
3 ay kadar işim kaldı.
Cela remonte à trois mois en arrière.
Bununla birlikte yıldız gücüne ihtiyacım var.
Cela dit, j'ai besoin de la force des stars.
- Çünkü hiçbir şey olması gerektiğini düşündüğüm gibi olmuyor.
Car jamais rien ne se passe comme cela devrait se passer.
Umarım bundan sonra biraz daha durulur.
On espère que les choses se calment après cela.
Senin öyle günlerin oluyor mu?
As-tu des jours comme cela?
Yol kaç dakika sürdü?
Combien de temps cela t'a pris?
O yüzden bunu biraz daha konuşmamız lazım.
On doit parler davantage de cela.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]