Celine translate French
390 parallel translation
Meslektaşın Theo Celine'e saldırarak neyi başarmaya çalışıyordun?
Dans quelle intention... avez-vous attaqué votre collègue de travail, Théo Céline?
Bir kez daha tekar ediyorum. Vic Rivette isimli denizciyi öldürdünüz ve parasını çaldınız. Theo Celine'yi de onurunuzu incittiği için öldürdünüz.
Je répète... vous avez tué le marin Vic Rivette pour le dévaliser... et vous avez tué Théo Céline car il avait heurté votre honneur.
Tanrı aşkına, Celine, kafir bedenini çek şuradan.
Dieu du ciel, Céline, disparais avec ton breuvage païen.
- Celine, bize içki ver.
- Céline, donne-nous à boire.
Celine, elini ver.
Céline, donne-moi la main.
Celine, iç biraz.
Céline, bois donc de ce vin.
İşte, Celine, çatalı kullan.
Tiens, Céline, utilise cette fourchette.
Veba Celine'i sakinleştirmeyecek!
Rester calme sauvera Céline de la peste?
Aslında Lucien Celine her işle bir parça ilgili, bilgi vermek dışında.
Lucien Celine sait tout faire, sauf donner des informations.
Sanırım Celine yanılmış.
Celine avait tort.
Celine?
Celine?
Lucien Celine?
Lucien Celine?
Celine için..... 500.
Pour Celine, 500.
Lucien Celine, büyük hungan...
Lucien Celine, le grand houngan...
Celine gibi bir Nazi sempatizanı ama aynı zamanda büyük bir romancıya ne demeli?
Et Céline, sympathisant nazi et grand écrivain?
Ben de Celine.
Céline.
İyi numara Celine.
Bien visé, Céline.
Celine, dün gece şu evlenme hikâyesini konuşmuştuk.
Céline, hier soir, je t'ai fait une proposition.
Celine, çok ciddiyim.
Céline... Je suis sérieux.
Tamam. Bekle, Celine...
Ok?
Celine, her şey bitti. Ölüyorum Celine.
C'est fini, Céline.
- Sence Celine'in gülüşü doğuştan mı?
Que celui de Céline est naturel?
Basit şiirsel sözler Celine.
une simple référence poétique... à ses... Céline.
Celine, bırak bitireyim.
Céline S'il te plaît, laisse-moi finir.
Sen yalancı, hilekâr o... çocuğunun tekisin, aynı diğerleri gibi! Celine!
Tu n'es qu'un fils de pute de menteur comme tous les autres.
- Celine! Celine! Celine!
Céline, Céline!
Celine, söylemek istediğim, seni seviyorum!
Céline, ce que je veux dire...
Celine, neden o silahı indirmiyorsun?
Céline. Pourquoi tu ne poses pas cette arme?
O başarılı bir ilişki değil Celine. O aşk.
Il ne s'agit pas de "relations réussies", Céline, mais d'amour.
Çünkü Celine, ben bir hayalperestim.
Parce que, Céline, je suis un rêveur.
- Celine Dion!
- céline dion.
- Celine Dion geçen Oprah'daydı. Harry'le birlikte izledik.
on a regardé céline dion avec harry, hier.
Tanrım, nasıl da etkileyici bir hikâye Terrance, özellikle de Celine Dion olan kısmı.
Quelle histoire fascinante! Surtout le passage avec Céline Dion.
Merhaba Celine Dion.
Bonjour, Céline Dion.
Celine, kızımız Sally nerede?
Céline, où est notre fille?
— Baba — Senden daha çok Celine Dion'a benziyor Terrance
Elle ressemble plus à Céline Dion qu'à toi.
Peki, şimdi piç kızımı geri aldım, Celine Dion'un evine gidip tekrar evlenir mi diye soracağım.
Maintenant que j'ai retrouvé Sally, je vais aller chez Céline Dion lui redemander de m'épouser.
Bir saniyemi alır... Saline'i gördüğünde sadece O'nu düşleyeceksin bundan sonra.
Juste une seconde... et vous verrez la Céline dont vous rêviez.
Aynı Celine Dion gibi!
Tu as une voix magnifique!
O halde dans edelim!
Presque comme Celine Dion!
Fakat yeniden düşünmeni istiyorum.
Mais réfléchis un peu Céline.
- Celine!
- Céline!
Ölüyorum, ölmek istemiyorum ben.
Je suis en train de mourrir Céline. Je meurs et je ne veux pas.
Celine gitme!
Céline, ce n'est pas la peine de...
Celine,...
Céline?
Seni asla incitmek istemedim!
Céline, je n'ai jamais voulu te faire de peine!
Endişelenmeyin bayan.
Ne vous inquiétez pas, Mademoiselle Céline.
Celine,...
Céline...
Céline.
C'est Céline.
İlerlemesi için. CELINE DION'UN EVİ
Maison de Céline Dion : 13h15.
Sadece ayrı yaşıyoruz Celine Dion.
Nos chemins se sont séparés, Céline Dion.