Civic translate French
87 parallel translation
Dorking Civic Tiyatrosu'nda yine yerli katliamı olmuş.
Il y a encore eu un massacre indien au théâtre municipal de Dorking.
Civic TV, yatağınıza alacağınız TV.
Télé Civic, celle que vous emmenez au lit avec vous.
Civic TV, yatağınıza alabileceğiniz TV.
Télé Civic, celle que vous emmenez au lit avec vous.
Civic TV'yi ben yönetiyorum.
Je dirige Télé Civic.
Civic TV'yi yönetiyorum. Ben...
Je dirige Télé Civic.
Civic TVBaşkanı, Max Renn iki üst düzey yetkilinin ölümünden sorumlu olarak aranıyor.
Max Renn, président du groupe Télévision Civic, est recherché en relation avec la mort de deux dirigeants...
Evliliğim, benim en değerli şeyimdir ve Honda Civic'imin yanında, benim tek sahip olduğum şeydir.
Mon mariage est ce que j'ai de plus précieux, et après ma Honda Civic, ma seule possession.
- Civic Arena'ya, doğru mu?
- Au Stade civique, non? - Non. Ce n'est plus là.
Bana bir iyilik yapıp bunları dışarıdaki mavi Civic'in ön koltuğuna atar mısın?
Pourriez-vous verser ça dans la Civic bleue garée devant?
Affedersiniz. Tamponunda "Muhasebeciler İlgi İle Yapar" yazan mavi Civic'in sahibi burada mı?
A qui appartient la Honda Civic bleue avec un autocollant qui dit :
Arabamı almaya geldim, markası Civic.
Je viens chercher la Civic.
89 model Civic'iniz yok mu?
Vous n'avez pas une Civic 89?
Beyaz, küçük bir Honda.
Une petite putain de Honda Civic!
Başlangıçta, bir Yugo istemiştim, ama, ellerinde tek bu vardı.
J'avais demandé une Civic. Mais il n'y avait que celle-là.
Salı günü için Dayton Civic Merkezinde iş çıktı.
On nous propose un show mardi à Dayton.
Gördüğün gibi bunlar Honda Civic değil.
Et ce ne sont pas des Honda Civic.
Üç adet Honda Civic, usta şoförler... şasinin altında aynı yeşil neon ışığı.
trois Honda Civic, conduite précise, la même lueur néon vert sous le châssis.
Demin içeri baktım, Hector Spoon marka motoru olan... üç Honda Civic yarıştıracak.
J'arrive, et Hector va faire courir trois Honda Civic avec des moteurs Spoon.
Hondalar termik santralin dışında bir yere gizlenmiş.
Les Civic sont planquées quelque part près de Thermal.
- Dün gece 22 : 19'da. 92 model bir Honda Civic, Western ve Franklin'de kırmızıda geçmiş.
Hier soir à 10h19, une Honda Civic 1992 a grillé un feu à Western et Franklin.
1986 Chicago'nun Portland Maine'deki Cumberland Civic Center'daki kaçak çekimi. Yaşasın.
Il y a un pirate de 86 de Chicago en live au Cumberland Civic Center, boo-ya!
Görgü tanığı mavi bir Civic'e binerken görmüş, yarım plakası var.
Le témoin a vu le suspect partir dans une Civique bleu, on a une partie de l'immatriculation.
Eğer saldırıya uğradığı yerde bozulduysa, bazı olay yeri incelemecilerle görüşeceğiz.
Une Honda Civic bleue de 1981
1981 model, Honda Civic. Mavi.
Plaque californienne, 2-B-A-I-2-2-2.
Highview polisine göre, Cordell Ferris Honda Civic marka arabasının çalındığını ihbar etmiş.
Un certain Cordell Ferris a déclaré le vol de sa voiture devant chez lui.
Ve pil teknolojisi daha stabilleşirse, 2020 yılına kadar süper melez araçlar hidrojenlilere göre çok daha verimli olabilirler.
Et si la technologie des batteries continue de s'améliorer, La Honda Civic hybride alors le meilleur modèle hybride, puis l'hybride plug-in de l'année 2020 seront largement supérieurs à la meilleure voiture à hydrogène.
Babamın beni Hartford Civic Auditorium'a Pat Boone'u izlemeye götürmesi kadar kıymetli bir anım yoktur.
Je n'ai de souvenir plus précieux que celui où mon père m'emmena à la salle de spectacle de Hartford voir le grand Pat Boone.
- Bir Honda Civic'le sevkıyat yapmak zor olmalı.
Dur de faire des livraisons dans une Honda Civic.
Ne marka araba kullanıyorsun, evlat?
- Tu as quoi comme voiture? - Une Civic?
Bir Civic mi?
- Comment vous savez?
Teddy şehir dışında ve tiyatroya gitmek için, yardım edebilecek birine ihtiyacım var.
Teddy n'est pas là et j'ai besoin qu'on m'accompagne à la soirée du Civic Light Opera.
Eski davadaki ızgara 94 model bir Honda Civic içinmiş.
La grille du 1 e accident était pour une Honda Civic de 1994.
Ee, B.K.D.N gelecek haftasonu Sente Monica Civic Center'da bir konser verecek.
Ils donnent un concert à Santa Monica le week-end prochain.
Bu hafta sonu, bizlere Polonya Kültür Festivali için katılmayı unutmayın. Buffalo kent merkezinde yer alacak olan polka bandoları atışmasını kaçırmayın.
Et ce week-end surtout, n'oubliez pas de venir fêter avec nous le Festival polonais au Buffalo Civic Center.
New Yorklular bu gece belediye konferans salonunda Danielle Root ve başsavcı Patrick Darling arasındaki münazaraya tanıklık etmek için toplandılar.
Les New-Yorkais sont ici, au Civic Auditorium, pour le débat entre la sortante, Danielle Root, et Patrick Darling.
Komiser Provenza'nın arabasını çalanları kovuşturmakta sorun yaşamayacağız.
Nous allons pouvoir poursuivre sans soucis les gars qui ont volé la Civic du lt Provenza.
Honda Civic.
Quelle couleur?
Mavi. Koyu mavi.
Honda Civic, bleue, bleue nuit.
Michael, soygundan 92 model, mavi bir Civic ile kaçtı.
Michael est parti du cambriolage dans une Civic bleue de 92.
'98 model Civic bu. Kanadı bile var.
C'est une Civic de 98, et elle a un aileron.
Senin için sadece Civic ve Sundance modelim var.
Pour toi, je n'ai que la Civic et la Sundance.
Civic'leri sevmem.
J'aime pas les Civic.
Lis, Civic Arena'daki Judas Priest konserine gitmek ister misin?
Alors, Lis, veux-tu aller voir Judas Priest au Civic Arena?
15 yaşında bir arabayı tek başına kaldırdı.
a soulevé une Civic à l'âge de 15 ans.
Şu anda olay yeri ekibi. Civic'inin her santimini tarıyor.
La raison pour laquelle vous avez attendu si longtemps, c'est parce que les experts ont parcouru chaque recoin de votre Civic.
- Benim Civic'im yok ki.
Je n'ai pas de Civic.
Denemeler, yarın Toplantı Salonu'nda yapılacak.
Les auditions auront lieu demain au Civic Center.
Civic Eczanesi.
Civic Drugs.
Şehir salonunu doldurmada bol şans.
Bonne chance à la vente la Civic Auditorium.
Sürtükler bizi ortada bıraktılar.
Tu as volé la Civic.
İki tane. 1999 Honda Civic.
Une Honda Civic bleue de 1999.