English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ C ] / Classes

Classes translate French

1,249 parallel translation
- Biriyle buluşacağım. - Ne?
- Des classes de flamenco.
Memur Fuse Kazuki. eğitimini bitirdikden sonra, saldırı koluna atandı.
Agent Kazuki Fusé. Après avoir fait ses classes, il a été affecté à la section d'assaut.
- Kaça kadar okudun?
- Jusqu'où? - 5 classes.
Beş yıl... Güzel.
5 classes, c'est bien.
Artık ders yok mu?
Il n'y a plus de classes?
Diğer tüm sınıflar temizlik yapmakla meşgulken neden sizin sınıfınızdakiler saç kestiriyor?
Tous les autres classes nettoient, et la vôtre fait salon de coiffure. Monsieur, nous avons fini notre nettoyage de printemps.
Peacekeeper eğitiminde, bütün başarılarını inceledim.
J'ai étudié tous tes exploits pendant que je faisais mes classes.
Okula dönüş, yılın en sevdiğin zamanı olmalı, değil mi?
La rentrée des classes est votre période de l'année préférée, non?
Ama sınıfı olmayan bir toplumda yaşıyormuşuz gibi davranıyorsunuz.
Vous voulez prétendre qu'on vit dans une société sans classes.
Sınıf sistemimizin yerine ayrımcılık sistemi mi gelmişti?
Nos classes sociales avaient-elles été remplacées par les castes?
Şu sınıf savaşı muhabbetinin içinde bulunmuş.
Il était dans le genre guerre des classes.
Akademiye birlikte gittiniz. Onun hayatını feda etmesine... razı olur musun?
Nous avons fait nos classes ensemble.
Şey belki gelmek istersin.
Je voulais savoir si tu voulais venir. Barry se disait que oui. Mais je vois que tu classes tes disques.
Kötü insanlar değil.
Je suis pas là pour la lutte des classes.
Bu sadece eski bir dostumdan öğrendiğim bir numara.
Juste un truc appris durant nos classes.
Üzgünüm, bu kabin birinci sınıf yolcular içindir.
Désolé, mais cette cabine est réservée aux premières classes.
Tüm bu kaytarma boklarını kapsayan madde 1 5, basite çevrildi
Article 15, repêché après les classes, un putain de tire-au-flan.
Temel eğitiminizi nerede aldığınız önemli değil, Polk Kalesi veya her neresi ise...
Peu importe où vous avez fait vos classes, à Fort Poll ou ailleurs...
- Bazı sınıfları görmem gerekiyor.
- Je vais devoir passer dans les classes.
Orta direk bir mahalle.
Des classes moyennes.
Ve bize şu soruyu düşündürür... Amerika gerçekten bir sınıf toplumu mudur? Yoksa anaokulundan beri bize öğretilen meritocracy mi?
D'où la question : vivons-nous dans une société de classes ou dans la méritocratie que l'on nous inculque depuis la maternelle?
Beceri geliştirme sınıflarına katıldım.
J'ai rejoint les classes laborieuses.
Sınıflara son!
Plus de classes!
Sanki okulun ilk günü gibi.
Comme à la rentrée des classes.
YOUNG HEARTS CAN GO THEiR WAY! !
Le 4 Septembre Rentrée des classes
Her iki sınıf da tamamen doldu.
Les deux classes sont pleines.
Bu yıl Zentsuji Ortaöğrenim Okulu 4 lerden E sınıfı 43,000 sınıf arasından seçildi.
Cette année, l'école Zentsuji 4ème, Classe E fut choisie parmi environ 43,000 classes de quatrième
Şehrin bu yakasında klasik arabaları alan birkaç adam tanıyorum.
Des mecs du coin piquent des bagnoles classes.
Beni öptüğünde, birden sınıf atlamış, her konuda her şeyi bilen biriyle birlikte olduğumu fark ettim.
Quand tu m'as embrassée, j'ai compris que j'étais avec une personne qui a sauté des milliers de classes et qui sait tout sur tout.
Anatomi sınıfı mı?
En classes d'anatomie?
Fransız kültürünün diğer kültürler üzerinde oldukca önemli etkileri vardır. Özellikle de Rusya'daki paralı sınıf üzerinde ve ayrıca ingiliz kültüründen de etkilenmişlerdir.
Si la culture française était l'influence culturelle dominante, surtout pour les classes aisées en Russie, la culture anglaise n'était pas sans impact.
- Notları nasılmış?
- Et ses notes en classes?
Ve bunu okuldaki herkese söyleyeceğiz.
Nous distribuerons des fruits aux élèves des autres classes.
Okuldan sonra hemen eve gel.
Fais bien attention quand tu retreras à la maison après les classes.
- Day ve Market Garden'da vardım ama Bastogne'yi kaçırdığımdan yedek muamelesi görüyordum ve herşey tekrar başlıyor gibiydi.
J'avais fait le débarquement et Market Garden, mais pas Bastogne... et on me traitait comme un bleu. C'était comme refaire mes classes.
- Onlar beni yavaşlatır.
- Ils me ralentiraient, ce sont des classes 2.
Sınıf çatışmasının esası bu.
c'est le symbole de la lutte des classes
Okulun ilk günü her zaman büyük olay olmuştur.
C'est la rentrée des classes.
21. yüzyıl yeni bir yüzyıl olacak, köleliğin yüzyılı olmayacak yalanların ve önemsizliğin, sınıf ayrımının devletçiliğin ve diğer denetleme biçimlerinin yeni yüzyılı olmayacak.
Le 21èm siècle sera un nouveau siècle. Et non pas le siècle de l'esclavage, des mensonges, et de la futilité... des classes, de l'étatisme, et de tous les autres modes de contrôle.
Bir kaç tahtası falan eksik mi yoksa?
Tu as sauté quelques classes?
Tanrım.
Les livres ont été classés "obscènes"
Ama komşu sınıfları rahatsız etmemelisiniz.
Mais vous ne devez pas déranger les autres classes.
Bunların üstünden geçtim ve tarih ve konu itibariyle karşılaştırdım.
Je les ai parcourus et classés par date et par thème.
Pardon bu kitaplar bir sıra takip ediyor mu, yoksa bu ilk sınıf öğrencilerine bir çeşit eziyet mi?
Excusez-moi. Ces livres sont réellement classés ou il s'agit d'un bizutage?
Peki ya diğer kızlar?
- Juin 78. Ils sont classés.
Burada da dosyaları alfabetik olarak düzenleriz.
Les dossiers sont classés par ordre alphabétique.
Burada da farklı sınıflar var.
Ça passe. Il y a un système de classes aussi, mais basé sur l'ancienneté.
Bir şeyler öğrenmeye çalışın.
Tim, Sam, parlez aux classes éco. Apprenez-en un maximum.
Ben birinci sınıftaki yolcularla konuşacağım.
Je parlerai aux 1 ères classes.
Bana oranın sosyalliğin merkezi olduğu söylenmişti. Sanırım yalan söylemişler.
C'est faux, sauter des classes n'est pas mauvais.
Onlar alfabetik sıraya göreydiler.
Ils étaient classés!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]