Clean translate French
1,516 parallel translation
İlaç almayı bırakacaksın.
Tu vas redevenir clean.
Biliyorsun, o... Buraya temiz gelmeme ve çok üzgün olmama rağmen, beni yine de görmek istemedi.
Même en venant ici clean et désolé, il ne voulait toujours pas me voir.
Onun suçsuz olmasını umuyorum.
J'espère sincèrement qu'il est clean.
Bana temiz kalmamı hatırlatacak... bir şeyleri düşünmem gerekiyordu.
Je suis censé penser à quelque chose qui va m'aider à rester clean. Alors... voilà.
Kullanmıyorum.
Je suis clean.
Temiz olduklarını düşündüm.
Je n'avais aucune raison de croire qu'ils n'étaient pas clean.
Kurtulmuş gibi görünüyorsun.
Il semble que vous soyez clean.
Bırakacağım, Maddy.
Je serai clean, Maddy.
- Kullanmıyor.
Elle était clean.
On beş ve otuz arası da temiz.
Les quinze étages suivant sont clean également.
Otuzla altmış arasında da bir şey yok.
les 30 à 60 sont clean.
Lopez yıllardır temizdi.
Lopez est resté clean pendant des années.
- Bana test yapılabilir ve temiz çıkar.
J'estime être une démonstration positive qu'on peut y arriver... en étant clean.
Ailemle birlikte akşam yemeğine oturdum.
Je viens de dîner avec mes parents en étant totalement clean.
Buraya gel bebeğim.. Haydi...
Viens ici, bébé. Clean depuis 30 jours Allez...
Darrell temiz tamam mı? .
Darrell est clean, OK?
Temiz görünüyorlardı.
Ils ont l'air clean.
Böylece temizlenmek konusunda ciddi olduklarını gösteriyorlar.
C'est aussi une preuve de leur volonté d'être clean.
Sonra Scott geldi ve her şeyi silip süpürdü.
Alors Scott revient tout clean et sérieux et...
Tertipli olsalar daha iyi olur.
Elles ont intérêt d'être clean.
Sagittal bölge temiz.
La coupe sagittale est clean.
Ben bu kızların uyuşturucudan temiz kızlar olması gerektiğini düşünürdüm.
Je croyais que ces filles devaient être clean?
Temizmiş.
Elle est clean.
Daire temiz.
L'appart est clean.
Ama rehabilitasyona gittim, ve şu anda temizim.
Mais je suis allé en désintox, je suis clean maintenant.
Uyuşturucu kullanmadığını sanıyordum.
- Je le croyais clean.
Şerif ve gazeteci temiz.
- Le shériff et le reporter sont clean.
Doğru aracı bulur, gerekiyorsa modifikasyonları yaparım. ondan temiz bir şekilde kurtulur, ek olarak kaçış rotasını hesaplarım.
Je trouve la bonne voiture, la modifie si nécessaire, m'en débarrasse totalement clean, et je planifie l'itinéraire de fuite.
Ya sana, yatırımlarına 6 ay içinde % 30 ile % 40 arası kar sağlayacağını söylersem, tabii bundan benim komisyonum kesilecek.
Et si je te dis que tu peux avoir un retour sur investissement dans six mois? Clean, intraçable, avec un bonus de 30 à 40 %, moins ma commission.
Temiz ve ayık.
Clean et sobre.
Otostopla şehre gelip, bir kredi kartı çalarak Ibiza'ya bilet ayarlarken arınmak zordur.
Quand tu étais en désintox? C'est dur d'être clean en faisant de l'auto-stop en ville, volant une carte de crédits et réservant un billet pour Ibiza.
Yeni bir başlangıç için.
A clean grand.
Uyuşturucu testi için verdiğin örneklerle yapılan testler, senin uyuşturucu kullanmadığını söylüyor.
Le ratio de métabolites issu du test anti-drogue dit que vous étiez clean.
Temiz ve ayık olarak.
Clean et sobre!
Şiddetli hasar görmüş, paramparça olmuş varlıklarınızın hikayelerini dinlerken burada, hiçbir surette şansı olmayan tek kişinin kendim olduğunu fark ettim. Burada telafi etme ve yeni bir başlangıç yapma şansı olmayan.
En écoutant toutes vos histoires d'épaves condamnées et de vies brisées, je me suis rendue compte que je suis la seule ici qui ait la moindre chance de me faire pardonner et de recommencer ma vie... clean.
"Temiz" Kadınlar : 10 günde 10 kadın.
"Femmes Clean".
- Morgan Endüstrileri temiz.
Les Industries Morgan sont clean. C'est noté.
Şimdi temiz misin?
T'es clean maintenant?
Eskiden tamamen temizdi.
Avant, il était toujours clean.
- Hayir, hiçbir sey. Tamamen temizler.
- Nulle part, ils sont clean.
Koltuk altları temiz Cerrahi boşluklar temiz görünüyor.
L'aisselle est clean. Les marges chirurgicales ont l'air propres.
Ama aylardır temizim.
Je suis clean depuis des mois.
Sen uyuşturucu testini geçtin, Sean.
Votre examen sanguin est clean, Sean.
Ben 10 senedir temizim.
Je suis clean depuis dix ans.
Ben...
Je suis clean.
Bebeği için temiz kalmaya çalıştı.
Elle essayait d'être clean, pour le bébé.
Ben temizim.
Je... je suis clean.
Priscilla temizdi.
Priscilla était clean.
Saçı tertemiz.
Son cheveu est clean.
Artık temizim.
Je suis clean, nickel.
- Babam temiz, Chuck.
- Mon père est clean, Chuck.