English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ C ] / Clem

Clem translate French

288 parallel translation
- Ah, Clem.
- Oh, Clem.
Tatlım, Clem geldi.
C'est Clem.
Sophie, seni aptal, Clem yanımdaydı.
Sophie, imbécile, Clem était juste à côté de moi.
- Clem, ben...
- Clem, je...
- Clem, ne düşünüyorum biliyor musun?
- Tu sais ce que je crois? - Quoi?
- Clem, sen ne işler çevirdin?
- Qu'as-tu encore fait?
- Clem.
- Clem.
Clem, bence çok şanslı insanlarız.
Clem, je trouve qu'on a beaucoup de chance.
Clem.
Clem.
İyi geceler Clem.
Bonne nuit, Clem.
- Geliyor musun?
- Clem, tu viens?
- Clem, nişana sevindin mi?
- Tu es content de ces fiançailles?
Dinle Clem.
Écoute, Clem.
- Clem!
- Clem!
Tamam. - Ne olmuş Clem?
- Que se passe-t-il?
Clem!
Clem!
Clem, sevgilim!
Clem, mon chéri!
Bu Vin Clem!
C'est Vin, Clem!
Seninle gurur duyuyorum.
Clem, je suis si fier de toi.
- Clem hariç herkes.
- Oui, mais pas Clem.
Clem.
Clem!
Bak Clem, burada kalamazsın.
- Clem, il faut que tu partes.
Lütfen eve dön Clem.
Retourne chez toi, Clem.
Sana söyledim Clem, sağlık durumumun, konumuzla hiçbir alakası yok.
Ma santé n'est pour rien dans tout ca, je te dis.
Bak Clem, sana dün gece Tombstone'dan ayrılmanı ve doğuya gitmeni söylemiştim.
Hier soir je t'ai demandé de quitter Tombstone pour l'Est!
İğrenç bir şey, olaya bakar mısın.
Clem Otis, c'est dégoûtant, voilà tout.
Tanrı aşkına Clem, Jessie Hawkins'in yeğeniyle.
Dieu du ciel, Clem, avec le neveu de Jessie Hawkins.
Bence bu davayı çok abartıyorsun.
Je pense que vous êtes devenu dingue avec ce cas, Clem.
Hatip falansın sanırım.
Vous auriez dû être prêtre, Clem.
Clem başımızın belada olduğunu söylüyor.
S'ils te font condamner, tu auras de gros ennuis.
Clem, bir yere ayrılma.
Clem, tu restes là.
Clem Maragon gibi bir beyefendinin torununu bu çatı altında görmek bana acı veriyor.
Pourtant j'enrage de voir la petite-fille d'un véritable gentleman comme Clem Maragon sous votre toit.
Clem Maragon öldüğünden beri huzur yüzü görmedim.
Je n'ai pas eu un moment de tranquillité depuis la mort de Clem Maragon.
Clem Maragon'un torununun, beni büyürken öğrendiğim şeyleri yapmaya zorladığı için bugün üzücü bir pazar günü.
C'est une triste époque, où la petite fille de Clem Maragon m'oblige à aller contre la non-violence que l'on m'a enseignée.
Clem Maragon öldüğünden beri bu tapuyu elime almaya çalışıyorum.
J'essaie de passer cet acte depuis la mort de Clem Maragon.
Clem, atlarla ilgilen.
Clem, occupe-toi des chevaux.
Clem, onu takip et.
Clem, suis-le.
- Ne kadar hoş, Clem! Burası kusursuz bir yer.
C'est un bon endroit pour nous installer.
Adını CLEM, Ama gösteri.
Je t'appelle Clem, mais tu ne t'es pas présenté.
Hadi Clem.
Allez, Clem.
Clem atın.
Tiens, Clem.
Clem Sakin ol.
Calme-toi, Clem.
Ben, Clem size yardımcı olur.
Je t'en apporte, Clem.
Clem ver.
Donnes-en à Clem.
Mübarek, Clem sen.
Bénis sois-tu, Clem.
Bütün peygamberler harika gizemleri saymak Onlar da Clem arkadaşlarım.
Tous les prophètes qui te révéleront les grands mystères sont aussi mes amis, Clem.
Clem Tillman?
- Oui, et alors?
Clem?
- Clem?
Teşekkürler Clem.
Merci, Clem.
Haydi, Clem. Alın içeri.
- Clem, fais-le venir.
Clem Tillman!
- Dr Fleischman? Clem Tillman!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]