Colette translate French
285 parallel translation
Elisabeth!
Colette la Charonne!
- Colette!
Colette!
Colette, daha önce de söyledim. Bana hayvan isimleriyle hitap etme! - Neden?
Ne m'appelle pas par des noms d'animaux!
- Colette mi? - Hayır!
Colette?
Colette'e bir sürpriz yapacağız.
Faisons.. .. une surprise a Colette.
... Colette Barnier'nin taşıdığı çocuğun babası olduğumu 64 milyonun kabul ediyorum. "
.. etre le pere de 64 millions qu'attend Mademoiselle Barnier. "
Colette!
Colette!
Colette, seni Christian Martin'le tanıştırayım.
Colette,.. .. je te presente Christian Martin,..
Colette dememe izin verir misiniz?
Colette...
Colette, çok çekici buluyor ve evlenmek için Bay Geri Zekâlıyı, yani Bay Dubois'yı tercih etti!
Colette doit se marier. Elle prefere M. Cretin euh... M. Dubois!
Onun tipi olmadığım belli. Öyle değil mi, Colette?
Je ne suis pas son genre.
Colette, Bay Martin'den vaz mı geçti?
Colette a rompu avec M. Martin?
Colette, babana haber ver.
Colette, previens ton pere.
Colette, nişanlına eşlik et.
Non, restez dejeuner. Colette, tiens compagnie a ton fiance.
Colette'in geçen yıl evlendiğini duymuş muydun?
Sais-tu que Colette s'est mariée?
Dün gece Colette ile olduğunu sanıyordum.
Mais hier soir, je croyais que tu avais rendez-vous avec Colette.
Onu da bu gece göreceğim.
Colette, euh... je la verrai ce soir.
Öncelikle onun adı Colette.
D'abord, elle s'appelle Colette.
Aklıma gelmişken, Colette nasıl?
Au fait, comment va Colette?
- Colette ile çalışıyorum.
- Mais si, avec Colette.
Seninle olmadan önce Colette bana yardım ederdi.
Avant de te connaître, Colette me donnait un coup de main.
Colette bu tür şeylerle mi ilgileniyordu?
Ah bon, elle faisait des trucs comme ça, Colette?
Bana madam deme, adım Madam Colette, buranın patroniçesiyim.
On m'appelle Madame Colette. Je suis la directrice.
Genelev her zaman açıktır ama haftada 1 gün izinlisin.
Bien sûr, Madame Colette. La maison ne ferme jamais, mais les filles ont un jour de repos par semaine.
- Anlıyorum.
Compris, Madame Colette.
Teşekkürler, benden memnun kalacaksınız.
Merci, Madame Colette. Je ne vous décevrai pas.
- Daha kötüsü, boşaldım.
J'ai fait bien pire, Madame Colette. J'ai joui.
Madam Colette lezbiyendir.
Madame Colette nous a toutes eues.
Merak etmeyin.
Ne vous en faites pas, Madame Colette.
Madam Colette haklıymış :
Mme Colette a raison.
Saygılar sunarım.
Mes respects, Madame Colette.
- Seni Madam Colette'in yerinde görmüştüm.
- Je t'ai vue chez Mme Colette.
Ben alabilir miyim?
Vous me le donnez, Mme Colette?
Madam Colette ilk işe başladığım geneleve hoşçakal demek istedim.
Je n'ai pas pu m'empêcher de venir dire adieu à la maison où j'ai débuté le métier.
Madam Colet mi demek istiyorsunuz?
Vous voulez dire madame Colette?
Collette.
Colette.
Collette Richard?
Colette Richard?
Ah, Collette...
Oh, Colette...
Hayır, bir şeyi yok, Collette.
Non, il va bien, Colette.
Collette seni ne zaman aradı?
Quand est-ce que Colette t'a appelé?
- Collette'i aramamız gerekmiyor mu?
- On devrait pas appeler Colette?
Hey, Colette!
Hola!
Kurşunlar burada. Onları Colette'e götür.
- Des cartouches!
Bayan Colette!
InaudibIe. Ah! Mlle Colette!
Colette...
Bravo!
Colette'in evlenmek istediği genç bu mu?
C'est lui que..
- Evet.
.. Colette veut epouser?
Güzel.
Et puis l'après-midi, on ira voir Colette à la clinique.
- Anlaşıldı, Madam Colette.
D'accord, Madame Colette.
Günaydın.
Bonjour, Mme Colette.
Madame Colette'nin evinde herkesle sikişmedin değil mi?
Tu ne montais pas avec tout le monde chez Mme Colette?