English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ C ] / Colton

Colton translate French

314 parallel translation
Charlie's Roadhouse'a bir araç yolla, Cadde 60, Colton yakınları.
Envoyez une voiture à l'auberge Charlie.
Dışarıdayken işimize yaramaz, Bayan Colton.
ça nous fait une belle jambe.
Ben senin Colton'da olduğunu sandım, Sheriff.
Je vous croyais toujours à Cotton, shérif.
... ve Colton, Arizona'dan trenle geri döndü.
Puis, retour à Colton pour le mettre dans le train.
Colton'da, korulukta.
Sur Colton, dans le bosquet.
Colton.
Je voudrais le connaît re.
Jack G. Colton.
- Colton. Jack D Colton.
Yalnız görünüyor Jack G. Colton.
Ca semble solitaire, Jack D Colton.
Hayır, ben Bay Colton.
Non, je suis M. Colton.
Jack Colton.
Jack Colton.
Ne iş yapıyorsunuz, Bay Colton?
Et que faites-vous, M. Colton?
Jack Colton, Ömer Halife.
Euh, Jack Colton, Omar Khalifa.
On hafta şu uzunluktaki şırıngayla kuduz aşısı oldum ve tek düşündüğüm sendin, Colton. Sadece sen!
70 jours de piqûres antirabiques comme ça et c'est à toi que je pensais, Colton!
Bak, bana borçlusun, Colton.
Écoute, Colton, tu me dois quelque chose.
Colton, görünüşe göre vagonumuzu bir yıldıza takmışız.
Ben, Colton, on dirait qu'on s'est embarqués dans un de ces trucs!
Colton!
Colton!
Bak şu adamlara, Colton.
Regarde ces types, Colton.
Ortadan ikiye böleriz, Colton. 50-50.
On coupe la poire en deux, Colton. Fifty-fifty.
Adım Colton.
Je m'appelle Colton.
Colton, kaçamayacaksın.
Colton, tu ne t'échapperas pas.
Colton'ın geleceği iç açıcı değil!
Colton est cuit!
Ama bu gece Colton'ı öldürmeliyim.
Mais ce soir, je liquide Colton.
Kıçın çimenlik ve ben de çim biçme makinesiyim, Colton!
Ton cul, c'est de l'herbe et je suis une tondeuse, Colton!
Colton, seni yakalayacağım!
Colton, je t'aurai! Colton, j'arrive!
Colton.
Colton.
Ama endişelenme, Bay Colton.
Mais pas de souci, M. Colton.
Colton, haline bir bak.
Colton, regarde-toi.
Vah, vah, vah, Colton.
Eh bien, eh bien, eh bien, Colton!
Hadi, Colton.
Allez, Colton.
Tekrardan bir araya geleceğimizi biliyordum, Colton.
Je savais qu'on finirait par accrocher, Colton.
Ben Loy Colton.
Ici Loy Colton.
Colton kitaba göre oynar, ama sen oynamazsın.
Colton suit le règlement et pas toi.
Tom Colton.
Tom Colton.
Colton hiç bahsetmemişti.
Colton n'a jamais parlé...
Bu iki iz, Colton doğmadan 5 yıl önce, Powhattan Mill'de bulunmuş.
Ces 2 empreintes ont été prélevées à Powhattan Mill 5 ans avant sa naissance.
Bak, sonuçta bu Colton'un davası.
Écoute, fin de la discussion. C'est l'affaire de Colton.
- Basamakları tırmanmak bunu mu gerektiriyor, Colton?
Est-ce ainsi qu'on grimpe les échelons, Colton?
Mulder, Colton gözetlemeyi iptal edince dışarı çıkmış olmalısın.
Mulder, tu as dû sortir puisque Colton nous donne quartier libre.
Colton araba satış noktalarına gelin, Amerikan rüyanızı gerçekleştirin.
Venez á Colton Motors et prenez votre part de rêve.
Bay Colton'un hayatından memnun olmasını sağlıyorum.
Je rends M. Colton heureux.
Bay Colton'la konuşurum, seni de işe alır.
Je pourrais parler à M. Colton pour qu'il t'introduise.
Frank Colton sonunda elimize düştü.
Frank Colton va enfin se faire coincer.
Colton'u enselersen kesin terfi edersin.
Tu t'offres une carriére, en faisant tomber Colton.
Ne zaman tanışacaksınız?
Quand rencontres-tu Colton?
Ona çok güvenirim Bay Colton.
Totalement.
Bir daha söylüyorum. Jack, Colton'un içeride olduğunu söylemeden kimse bir şey yapmayacak.
Rappelez-vous, personne ne bouge tant que Colton n'est pas sur les lieux.
Colton yeni birinden bahsetmemişti.
Colton n'avait pas parlé du nouveau.
Colton nerede?
Où est ton associé?
- Ya Colton?
- Et Colton?
- Jack Colton geldi mi?
- Jack Colton est arrivé?
Jack Colton!
Jack Colton!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]