Compact translate French
98 parallel translation
Bir paraşüt. Dünyadakilerin en küçüğü.
Le parachute le plus compact du monde.
Colt marka bir silah görevde değilken çalınmış.
L'arme volée est un colt, un pistolet très compact. L'incident s'est produit après un exercice de tir.
Küçük ama verimli.
Compact, mais assez grand.
Bir kısmını görebildim ama bir kısmını hayır.
Transparent à certains endroits et plus compact à d'autres.
Çok hoş. Küçük bir araba.
Très joli, bien compact.
ve tam merkezinde orijinal yıldızdan artakalan yoğun yapı, bir pulsar oluşturmuş.
Ne reste de l'étoile d'origine... qu'un fragment stellaire compact appelé "pulsar".
Bay Claudel, siz olaganüstü bir sairsiniz.
Impénétrable et compact, le groupe renvoie la lumière comme une borne.
Anne eyalet disindansa Interstate Compact'e göre çalisacagiz.
Si la mère n'est pas de cet Etat... il faudra passer par la législation inter-Etats.
Elimizde bir tane küçük boy araba var, eğer isterseniz.
Mais nous avons un modèle compact.
Beni her zaman sallıyorlar. Bitmiştir.
- C'est peut-être trop compact.
Yanan bir kılıçtan daha kompakt ama neredeyse onun kadar etkileyici.
C'est plus compact que l'épée incendiaire mais moins impressionnant.
4.6 litre.
4 600 cm ³, arbre à cames compact.
Katı bir duvar gibi.
C'est un mur compact.
Çoğu zaman mutluyum, Kalabalığa karışırım, herkesin içinde fark edilmeyen herhangi biri olmak isterim.
En général, ça va bien et je me fonds dans la foule, cet autre groupe compact souhaitant passer inaperçu.
Hafif, kolay taşınır, horozsuz.
Léger, compact, sans percuteur.
Buralarda haberler ne kadar hızlı yayılıyor Öyledir.
Sûrement The Compact Oxford English Dictionary...
Bize bir tane... Compact Oxford sözlük lütfen.
- Comme ça, tu auras un souvenir.
- Compact Oxford ingilizce sözlük.
- L'Encyclopédie en compact-disc.
Küçük araba anlamına gelen, yeni bir kelime buldum.
- Oui. Le sens profond du terme "compact".
- Twitch içerde.
- Petit et compact.
Özellikle bir'compact'istemiştim.
J'ai demandé une compacte.
Bu Avrupa'compact'ı.
C'est une compacte Européenne.
Hayır, bu Ringling Kardeşler'compact'ı.
C'est une compacte pour liliputiens.
Kayıtlara göre bir günlüğüne Glock 19 Compact almış. Raporunda kazara bir el ateş ettiğini, kimsenin ölmediğini yazmış.
D'après vos services, il aurait emprunté un Glock 19 pour une journée, et déclaré une décharge accidentelle n'ayant pas causé de blessés.
Boyutları küçük tutulmuş ama roketatar gibi ateş ediyor.
Il est compact mais il tire comme un lance-roquettes.
Çok geliştirmişsin. Daha düzgün olmuş.
C'est bien mieux, plus compact.
Bu Kompakt Lazer Silahı!
Vous êtes nu! - C'est un Laser Compact Deluxe!
Aynaların içindeki numara, oğlan seçmede kaçıncı sırada olduğunu belirleyecek.
Le nombre sur votre compact déterminera où vous êtes dans la liste de sélection.
Küçük, hafif... oldukça kuvvetli...
C'est compact, léger, vraiment solide...
Sizin ölçülerinizde bir bayan için... daha küçük bir şey önerirdim.
Pour une femme comme vous, il faut un petit... plus compact...
Burda ve kemigin dışında burda.
Là et à l'extérieur du tissu compact.
Her bir geminin merkez çekirdeği hiç görmediğim kadar yoğun vibranyum parçalara sahip.
Le réacteur central sur chaque vaisseau recèle un bloc de vibranium plus compact qu'aucun à ma connaissance.
Toprak sıkı değil. Bir erkek ya da kadın rahatlıkla kazmış olabilir.
Le sol n'est pas vraiment compact, alors il a pu être creuser facilement par un homme ou une femme.
Çok katı.
Très compact.
- Az yer kaplıyor, değil mi?
- Compact, hein?
Gerçi Bret'te küçük.
Bret est assez compact, remarque.
Hiç bir şey yapamazsın onunla.
Son sang est compact.
Oyuncu böreğiyse Daha küçük olur
Essayez l'acteur alors C'est plus compact
Bu Cater 9mm kompakt.
Voici le Kedr 9 mm compact.
Yani hiçbir şeyin hareket ettiğini hayal edemezsiniz ; yazı kendinden o kadar emindir. Harfe belli bir şekil verilmemiştir ;
Je veux dire qu'il est impossible d'imaginer quelque chose bouger, c'est si compact, ce n'est pas une lettre qui s'est pliée à la forme c'est une lettre construite sur une puissante matrice de l'espace environnant,
Bu arada, en üst kattaki araba park etme yerleri, küçük arabalara göre ayarlı.
Oh, et au fait, toutes les places de l'étage supérieur du parking sont marquées "Compact" ( petite voiture ).
Cobalt oldukça küçüktür ve programlaması basittir, ama asıl avantajı, Katyusha tipi füzelerle beraber kullanılabilmesidir.
Le Cobalt est très compact, et facile à programmer, mais son avantage principal, c'est qu'on peut s'en servir avec différentes roquettes de type Katyusha.
Ama asla yeterince düz ve güçlü bir atış yapamazsınız dudak kaslarınızı, bu hareketi yapabilecek aşamaya gelene kadar geliştirmek zorundasınız.
Vous n'aurez jamais un jet compact à moins de vous muscler les lêvres et de faire la moue comme ça.
O, kompakt bir süper bilgisayar.
C'est un superordinateur compact.
Düzgün bir tükürük için, dudak kaslarınızı dudaklarınızı böyle büzecek hale gelene kadar geliştirmeniz lazım.
Vous n'aurez jamais un jet compact à moins de vous muscler les lèvres et de faire la moue comme ça.
Sıkı ve güzel.
Mignon et compact.
Gümüş rengi bir Compact!
Une métallisée.
Kitapçı.
Un Compact Oxford English Dictionary, s'il vous plaît.
VOX Compact İSPANYOLCA
Par ici!
Beni tanırsın.
Ca doit être compact.
Çok küçük.
{ \ pos ( 194,215 ) } Il est tellement compact.