Complete translate French
224 parallel translation
Üç saat içinde tüm adamlari silahli vaziyette toplu bulmak istiyorum.
Je veux la compagnie complete armée et rassemblée dans trois heures.
- Tüm adamlari mi efendim?
- La compagnie complete?
Krell ırkı projesini tamamlamıştı.
Les Krells avaient complete leur oeuvre.
Tam boşaltmaya on saniye.
ejection complete dans 10 secondes.
The operation was a complete success.
L'opération est un succès.
Oda aramalarıyla açarız.
Prohibition complete et fouille des chambres.
Eksiksiz ve doğrudan yapıyorum.
And I do it complete and directly
Beş gün içinde otoriteye boyun eğmeyle, şiddetle ve bencillikle karşılaştık.
En cinq jours, nous avons insoumission, violence subliminale....... et complete de-personnalisation.
I'm a complete mess.
Regarde-moi, une vraie loque.
I'm going to go fuck a complete stranger.
Je vais me faire sauter par un pur inconnu. A plus.
Hey, I'm a complete stranger.
- Je suis un pur inconnu! - moi aussi!
İlk görev dizisi işlendi.
Première liste complété.
Sonraki baskısında daha çok ayrıntı vardır.
L'édition suivante est plus compléte.
Bu feragatnameleri tamamladıktan sonra uyumak veya açıklama yapmak için evlerimize gidebiliriz.
Nous pourrons rentrer dormir ou nous expliquer après avoir complété ces formulaires.
"SİZE BAHŞEDİLEN DİN, DİNLERİN EN MÜKEMMELİDİR" "İSLAMİYETİ SİZLER İÇİN SEÇTİM."
'En ce jour, J'ai parachevé pour vous votre religion, et J'ai complété pour vous Ma faveur et Je vous ai agréé l'islam comme religion.'
İşte tamamlanan bir şaheser daha.
Un autre chef-d'oeuvre, complété avec beauté.
Madem eksiksiz, niye benimle oldun?
Si ta vie etait si complete, Pourquoi as-tu donc couché avec moi?
Bana, Brandel'de düzgün bir cümle kuramadıklarını söylemişlerdi.
On m'a dit que vous ne saviez pas faire de phrase compléte.
Andrew'la kardan adamın anatomisini bir havuçla tamamlamıştık.
Et il avait complété son anatomie avec un certain légume.
Veba çıkarmayı da başarabilseymiş, Mahşerin Dört Atlısı tamam olacakmış.
Il manquait que la peste, et ç aurait été l'Apocalypse compléte!
Hayatımdaki en önemli şey, kısa süre önce cinsiyet değiştirme operasyonu geçirmiş olmam. Yani cinsiyet değiştirdim.
Ce qui est le plus important dans ma vie et qui a été complété récemment c'est que j'ai subit une opération de changement de sexe.
Fiş takılı.
- Branchement complété.
- Devre tamamlanmış.
- ll a complété le circuit.
- Parşömenin tamamlanmış hali mi?
- Le parchemin complété?
Tamamlandı.
Complété
Sayılar gibi uyumluyuz.
On se compléte. Comme des nombres.
Sadece bir dosyayı düzelttim.
J'ai seulement complété un dossier.
- Even so, a God there must be - Mini-Me, you complete me - Justthe two of us
Mini-Me, tu me complètes Tu as vraiment bien tout empaqueté.
Biri ödemiş.
- Quelqu'un a complété.
Tamamlanmış sinyali Surat'a geri yansıtabilir mi?
Il pourrait transmettre le signal complété jusqu'au Visage?
Farkındasındır... Yaptığın işi bitirdiğinde... Moya ile doğal yoldan bağlanmama izin vermen işlemin tamamlanması için bütün bir yılın geçmesini gerektirebilir.
Vous vous rendez compte... si vous terminez ce que vous êtes en train de faire... cela me permettra de me lier à Moya naturellement, cela pourrait prendre un cycle avant que le process soit complété.
Ailemizi tamamladın.
Tu as complété notre famille...
Beni tamamlıyordu.
Elle m'a complété.
Küçük bir şey sonra işim bitecek.
Un simple geste et notre dossier est complété.
Bu doğacak olan şeyi belirli şekilde anlatacak birkaç Nyazian sözcüğü var ama henüz onları tamamlamadım.
Il y a quelques lignes dans le manuscrit relatives à cette chose qui doit naître que je n'ai pas encore complété.
Diğer ikisi olmadan cilt tamamlanmaz.
Chaque volume est complété par deux autres.
Kırmızı bir elbise giymişti.
Elle, euh, a complété une robe rouge.
Her şey vaktinde bitmiş olacak mı?
Sera-t-il complété?
Vasiyetinizin ekinin değiştiğini, imzalandığını ve 4 Haziran 2002'den itibaren geçerli olduğunu bildirmek için gönderilmiştir.
Le codicille à votre testament a été complété et signé et prend effet à partir du 4 novembre 2002.
Geldik!
Complete.
Ayrıca biraz fazladan ev ödeviyle derslerinize katkıda bulunabilirim.
Et j'ai complété vos leçons avec des devoirs en plus.
Evet, çok dağınık.
- Et vous avez complété?
Şu anda % 98'ini tamamladık.
Nous avons jusqu'à présent complété 98 %...
Tam otopsi istiyorum.
Je veux une autopsie compléte.
Bir mısır gevreği kutusunun içine gözlerimin olduğu yerleri delik olacak şekilde yüzümün kartondan bir kopyasını koyacaklarını duyduğumda çok şaşırmıştım.
Avec son contrat Star Wars complété... George Lucas avait désormais besoin d'une force rebelle... prête pour le défi de la production.
"Seri Katiller Ansiklopedisi" ( The Complete Encyclopedia of Serial Killers )
"L'encyclopédie complète des tueurs en série"
Sadece birkaç ay çıktık. Kafamda kusurlarını kapatıp onunla evlendim.
On est sorti ensemble 2 ou 3 mois, j'ai complété les blancs et on s'est marié.
He's been giving me the complete run-around.
Il est resté complètement évasif.
Paylaşacağız emeğinizi, eğitiminizi, ibadetinizi, daha büyük, daha iyi bir yaşam için.
Partagez votre labeur, votre instruction, votre foi, pour avoir une vie meilleure et plus compléte.
HER ŞEYİN EKSİKSİZ TARİHİ
histoire COMPLÉTE de TOUT
Kirlenme alarmıymış gibi bütün çıkışları kapatın.
Je veux une quarantaine compléte.