Connors translate French
396 parallel translation
İki sene önce Connors'la yaptığın maçı izlemiştim.
J'ai vu votre combat contre Conners, il y a 2 ans.
Hedef, kanal 267. O'Connors, cipimi getir.
Apportez-moi la jeep.
Buraya dönerken, bay Connors'a rastladım... İkinci caddede sahibi olduğu binadaki bardan çıkıyordu.
Je suis tombé sur M.Conners qui sortait d'un bar au niveau du bâtiment dont il est propriétaire.
Size gelince, Miss Connors, sizinle sonra görüşeceğiz.
mlle Connors, on réglera ça plus tard.
- Connors.
- Connors.
Evet, tabii Connors.
Bien sûr, Connors.
Ne diyorsun, Connors?
Qu'en dites-vous, Connors?
Benimle gel, Connors.
Vous aussi, Connors.
- Connors, burada aspirin kalmamış.
- Connors, iI n'y a plus d'aspirine.
Oh, söyle, kız arkadaşına söyledin mi, Bayan, aa, Connors, balık tutamadığını?
Avez-vous dit à votre amie, Mlle Connors, que vous ne savez pas pêcher?
Bayan Connors.
- Mlle Connors l'a appelé.
San Fransisko'dan aradı..
- Mlle Connors?
Sanırım korkunç bir karmaşa içindesin, Roger.
Tu m'as l'air bien confus. - Connors.
Bir dakika bayan Connors.
Un instant, Mlle Connors.
Aferin Connors.
Bien vu, Connors.
Connors, işin bitti mi?
Connors, vous avez bientôt fini?
Bazen Bay Conor'un babam olduğunu sanırdım.
Un moment, j'ai cru que M. Connors serait mon papa.
O'Connor muhasebeyi bıraktı biliyor musun?
O'Connors, notre comptable...
Yalnızca iki kişi bunu becerebilir... Sen ve Connors.
Seulement 2 personnes sont qualifiées- - vous et Connors.
Connors'u aşağı getirmeliler.
On viens de ramener Connors.
Neil, Connor'ın çiftliğine baskı yapmanı istiyorum.
Neil, j'aurai la maison des Connors avant l'automne.
Bu arada J.W. Ewing ve Tom Connors,.. ... onlar kuzen değil, kardeş gibi büyümüşlerdi.
JW.Ewing et Tom Connors ont été plus élevés comme des frères que comme des cousins.
Günaydın, Bayan Connors, Bay Athearn.
- Bonjour Mlle Connors. Athearn.
Bakın Bayan Connors,.. ... bu vadinin yapısı, eyaletin başka bölümlerinde bulduklarımızla tıpa tıp aynı görünüyor. Oralar şimdiden potansiyel petrol üretim alanları.
Les caractéristiques de cette vallée sont presque identiques à celles d'autres régions dotées d'importants gisements de pétrole.
Bayan Connors, hissettiklerinizi anlıyorum.
Je te comprends.
Arazinizi Ella Connor'ın sınırına kadar tamamiyle inceledik.
On n'est pas allés sur celles d'Ella Connors.
Burası Connor'ın çiftliğinde. Orayı delmemize izin vermez.
Ce sont les terres des Connors et elle nous l'interdira.
Haberleşme sistemlerinizi çalıştırıp Beyaz Saray'dan Dr. Connors'la görüşün.
Branchez la Vidéophonie, et appelez le Dr Connors.
- Başkanın danışmanı Arthur Connors mı?
Le conseiller du président?
Dr. Connors'ın bu tesiste olup olmadığıma dair en ufak bir fikri yok.
Le Dr Connors ignore si je suis sur, dans ou sous ce complexe...
Adamınıza, Dr. Arthur Connors'ı arayarak hakkımda bilgi alabileceğini söyledim.
J'ai demandé qu'on vérifie mon identité avec le Dr Connors, à la Maison Blanche.
Dr. Connors sizi tanısa iyi olur.
J'espère que le Dr Connors vous connaît. Pour votre bien.
- Efendim. Başkanın danışmanı Dr. Connors bir saat içinde sizi arayacak.
Le conseiller du président... vous appellera dans l'heure qui vient.
Başkanın üst düzey danışmanı Dr. Connors'ın demecini bekliyoruz. Dr. Connors, ölümcül Afrika arısı konusunda önde gelen uzmanlardan Bradford Crane'den gelen verileri değerlendiriyor.
Nous attendons une déclaration du Dr Connors... qui étudie les données recueillis par Brad Crane... spécialiste de l'abeille tueuse africaine.
Kendisi başkanın bilim danışmanı Dr. Connors'ın saha direktörü. Bu trajedinin başka yerlerde olmasını nasıl önleyebilirsiniz?
Comment faire pour qu'une chose semblable ne se répète pas ailleurs?
Hatırlarsın.
Connors.
Ben Connors.
- Pete?
Thornton daha gelmedi.
Ici Connors. Thornton n'est pas là. - Je peux t'aider?
Connors'ı ve 4 kişiyi öldürdü.
Il a tué Connors et 4 autres personnes.
Evet, Connors.
- Oui, Connors. Ecoute.
Diane Connors.
Diane Connors.
Diane Connors ile bir şeyler içme saat 6 : 30'da.
Vous prendrez un verre avec Diane Connors à 18h30.
İyi akşamlar bayan Connors.
Bonsoir, MIle Connors.
- Bayan Connors... Söyledikleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
- MIle Connors... que pensez-vous de ce qu'il dit?
Diane Connors işini sen piç ettin!
Vous avez tout foutu en l'air avec Diane Connors!
- Diane Connors mu?
- Diane Connors?
- Hayır, Connors.
- Non, Connors.
Bırakalım da Connors ona sürpriz yapsın?
- Mlle Connors lui fera la surprise.
Connors.
- Enchantée.
Yanımda Dr. Bradford Crane var.
Avec moi, le Dr Crane, directeur des opérations pour le Dr Connors.
Spencer Barnes, Diane Connors.
Diane Connors.