English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ C ] / Continues

Continues translate French

2,713 parallel translation
Özür dilemek için yemekleri kullandığın sürece.
Surtout si tu continues d'utiliser la cuisine comme excuse.
Ohh, rüyanda görürsün.
Ohh, continues de rêver.
Hayır, sen çalışmaya devam et, olur mu?
Non, tu continues de t'entrainer, d'accord?
Çalışmaya devam.
Continues de t'entrainer.
Neyse, sen in.
- Tu sais quoi? Continues d'avancer,
Tamam mı? Sen çabaladığın sürece...
Tant que tu continues d'essayer...
Hala gülmüyorsun ama.
Tu continues de ne pas rire.
Devam et.
Continues.
Neden beni koruyorsun hala?
Pourquoi continues-tu de me protéger?
Ağırdan satıyorsun kendini.
Tu continues à t'enfoncer.
Ağabey-kardeş olduğumuzu hâlâ düşünecek kadar bu yalana inanıyor musun?
Tu es si rusée dans ce mensonge que tu continues de penser que nous sommes frère et soeur?
Verdiğin hasarı düzeltmek istediğini söyleyip duruyorsun.
Tu continues de dire que tu veux réparer les dommages que tu as fait.
- Devam et.
continues.
Böylece sen de tüm bu intikam saçmalığına devam edersin.
Tu continues sur le truc de vengeance.
Konuşmaya devam edersen, sonraki kurşunu oğlunun kafasına sıkacağım.
Si tu continues de parler, je lui mets la prochaine balle dans la tête.
Hakkında konuşup durduğunuz bu adam...
Ce gars dont tu continues de parle,
Asagiya dogru gittigin sürece... Yavas ol kovboy.
Ecoute, tant que tu continues comme ça...
Benim paramı geri ödediğin sürece şık aksesuar ve duvar kağıtlarına istediğin kadar para harcayabilirsin.
Tu peux dépenser tout ton argent sur tes installations fantaisistes et ton papier peint tant que tu continues à mettre du papier dans ma poche.
Geldiğin zamanın yüzde doksanında seni eksem bile gelmeye devam ediyorsun.
Tu continues à venir même si je t'ignores genre 90 % du temps.
Hayır derdim ama beni sürekli şaşırtıyorsun.
Je dirais non, mais tu continues de me surprendre.
Jenna, buraya tek başına gelmeyi kendin seçtin, ama çocuk gibi davranmaya devam edersen, babanı da buraya getirmek- -
Jenna, tu as choisis de venir ici toute seule, mais si tu continues à te comporter comme une gamine, Je vais devoir faire venir ton père
Böyle devam edecek olursan, gideceğin yer de 16 yaşındaki çocuklar da var, 17 de. Çocuklar bildiğin "tuğladan" yapılma.
Si tu continues comme ça, l'endroit où tu vas aller est plein de types de 16, 17 ans, taillés comme des bûcherons.
Her şeyden sırf benim için vazgeçtin ve hâlâ buna devam ediyorsun.
Tu as tout abandonné pour moi et tu continues à le faire.
Niye sürekli bunu söylüyorsun?
Pourquoi tu continues à dire ça aux gens?
Sadece kesmeye devam et, tamam mı, kan akmaya başlayıncaya kadar.
Tu continues juste à couper, jusqu'à ce que le sang commence à couler.
Böyle yemeğe devam edip durursan, yakında başını bile göremeyeceksin.
Si tu continues à manger ce genre de conneries, Tu ne serra plus en mesure de voir tes noix.
Eğer bunu kafana takıp durursan hafta sonu tatilimiz mahvolacak.
Si tu continues à y penser, ça va tout gâcher.
Sen de elinden geleni yapıp çalışmaya devam ediyorsun.
donc, tu doubles la mise et continues de travailler.
Kafanı yere çarpıp duruyordun.
Tu continues de te cogner la tête sur le sol.
Eğer kendine iyi bakarsan, bebek de diğer bir çok bebeğin hayatını kurtaracaktır.
Tu manges bien. Si tu continues à prendre soin de toi, ce ébé pourra en aider beaucoup d'autre.
Hala Al-Shabaab'a bağlılığın devam ediyor ve bu bir gün seni mahvedecek.
Tu continues à rendre hommage à Al-Shabaab et il te détruiras un jour.
- Telefonunu kontrol etmeye devam ediyorsun?
Tu continues de regarder ton téléphone.
Hala devam ediyorsun!
Tu continues!
Ama Dax gibi hüküm giymiş suçlularla çıkmaya devam edersen, asla mutlu olamazsın.
Je suis à l'aise de te dire ça. Mais si tu continues à sortir avec des criminels comme Dax tu ne seras jamais heureuse.
Shania kendin olmanın doğru olmadığını düşündüğün için şu "Evie" kişisi olmayı sürdürecek misin?
Shania... Est-ce que tu continues à faire semblant d'être cette "Evie" parce que tu penses que ce n'est pas bon d'être toi?
Ama sen boyle yatak odamdan esyalarimi calmaya devam edersen, yemin ederim asil senin cenazen olur.
Si tu continues à me voler des trucs, je te promets qu'on me jugera pour meurtre.
Sürekli çıkarıp durduğun için bulamıyorum.
C'est parce que tu continues de l'enlever.
Kapalı yerde kalmaktan bunalırsan parmağını ısır ve gıkını çıkartma.
Tu deviens claustrophobe, tu mords tes articulations et tu continues à ne faire aucun bruit.
Pekala, Japonya'da aramaya devam edersen bulamayacaksın.
En fait, tu ne trouveras pas si tu continues de chercher sur la côte est de l'île japonaise Honshu.
Hadi şimdi gidin.
Tu continues, tu l'as.
Sen üstlerine gitmeye devam ettikçe, onlarda senin üstüne gelecekler, Kate.
Tu continues avec ça, et ils viendront pour toi, Kate.
Neden bana durmadan bu soruyu soruyorsun?
Pourquoi tu continues à me demander cela?
Dediğim gibi...
Tu continues à t'entrainer.
Ve eğer devamlı dikkatini dağıtırsan, sergileyemeyecek.
Et si tu continues à la distraire, elle ne le sera pas.
# Neden içmeye devam etmiyorsun #
♪ Pourquoi tu ne continues pas de boire? ♪
Bizimlesin hâlâ.
Tu continues.
sonunda üzerinde paralanacak.
Ce truc va pendre sur toi si tu continues à le porter tous les jours.
Durma.
Continues
Yürümeye devam et.
Continues d'avancer.
Yürümeye devam et.
Continues d'avancer
Devam et.
Continues de marcher.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]