Cornell translate French
489 parallel translation
Harvard, Yale, Princeton, Cornell, İsviçre.
Harvard, Yale, Princeton, Cornell, en Suisse!
Bu Birnam denen adam, Cornell'e gitmiş değil mi?
Ce gars Birnam, il est allé a Cornell, n'est-ce pas?
"Cornell Üniversitesi, 1937'den 1941'e."
" Université de Cornell :
# Selam, selam olsun, Cornell. #
Τous te saluent, Cornell
Culver Askeri Akademisi, Penn State, Colgate ve Cornell mezunu.
Diplômè de Culver Academy, études au Virginia Institute, à Penn State, à Colgate et à Cornell.
Cornell Üniversitesi'nde iş yönetimi okuduğum yıllarda... zamanımın çoğunu 52. Cadde'de geçirirdim.
L'annèe où j'ètais censé être à Cornell University, à étudier les affaires, j'ai passè mon temps dans la 52e Rue.
- Dr. Cornell, Richard Cornell.
- Dr Cornell, Richard Cornell.
Dr. Cornell'in kitabında psikolojik oyunlar anlatılmıyor.
Le livre du Dr Cornell ne parle pas de jeux psychologiques.
- Haklısınız, ben Dr. Cornell değilim.
- Je ne suis pas le Dr Cornell.
Kocan... Kocanız buraya Dr. Cornell gibi gelmem için beni tuttu.
Votre mari m'a engagé pour me faire passer pour le Dr Cornell.
Bu haftasonu, ben Dr. Cornell'im, hatırladın mı?
Je suis le Dr Cornell, ce week-end.
Dr. Cornell, birlikte fazla vakit geçiremediğimize üzüldüm.
Dr Cornell, on n'a pas beaucoup eu le temps de se parler.
Dr. Richard Cornell.
Dr Richard Cornell.
Francis LaPierre, Cornell hokey takımının kaptanı.
Francis Lapierre est le capitaine de l'équipe de Cornell...
Bu hafta sonu Cornell'le maçını izleyebilirim.
J'aimerais bien te voir jouer contre Cornell. Non.
Cornell gol attı.
But de Cornell.
Patrick Cornella den bir haber var mi?
Est-ce que quelqu'un sait où on peut trouver Patrick Cornell?
Kısa olan adam Hershel Kaminsky. Cornell'de bir felsefe kürsüsü var.
Hershel Kaminsky, titulaire de la chaire de philosophie à Cornell.
Cornell Üniversitesi'nden Frank Drake tarafından oluşturulmuş bu denklem aslında sadece bir cümledir.
Cette équation établie par Frank Drake... n'est qu'une phrase.
Cornell Üniversitesindeki bir lâboratuvarda, ilkel dünyanın koşulları oluşturularak hayatın nasıl oluştuğunu anlamak için, gaz ve su yapay şimşek enerjisiyle karıştırıldı.
A l'université de Cornell... on a mélangé les eaux et les gaz primitifs et fourni de l'énergie... pour voir si on peut créer la matière de la vie.
Fizikçi E.E. Salpeter ve ben Cornell'de, bu tür bir dünyadaki bir hayatın nasıl olabileceği üzerinde çalıştık.
A Cornell, avec le physicien E. E. Salpeter... j'ai imaginé les types de vies... pouvant exister sur une telle planète.
Yani, İsa hayalleri gören bir küçük çocuk, nasıl oldu da... Cornell Tıp Fakültesi'nde fizyoloji hocası oldu?
Comment le gosse qui avait des visions a-t-il fini prof de physio... à la Faculté de Cornell?
Feynman savaştan sonra Cornell Üniversitesi'nde Hans Bethe'ye katıldı.
Après la guerre, Feynman joignit Hans Bethe à l'université de Cornell.
O gün öğleden sonra, öğlen yemeğimi yerken, çocuğun birisi havaya üzerinde mavi madalyon olan bir tabak fırlattı.
Cet après-midi, alors que j'étais en train de déjeuner, un gamin a jeté une assiette à la cafétéria. qui a un médaillon bleu... sur l'assiette - un signe de université Cornell, à la cafétéria.
Kafeteryada Cornell arması vardı. Tabağı fırlatınca tabak yere düşüp yalpa yapmaya başladı ve mavi arma şu şekilde döndü.
Et en jetant l'assiette, elle est redescendue en vacillant et le signe bleu tournait comme ça
- Cornell. Pearlman. - Thoreau.
Thoreau.
Hey Cornell! Yürüyüşe çık, seni ahmak.
Hé, Cornell, va te faire voir, rigolo!
Başın sıkıştığında Cornell'e... veya seni nereden bulduysak oraya dönebilirsin.
Si ça devient un fardeau trop lourd, vous pouvez repartir dans votre prestigieuse université
Şu anda Cornell Üniversitesi otel işletmeciliği bölümünde okuyor.
Il va à l'école de Direction Hôtelière de Cornell.
Buraya uğraman çok hoş Cornell.
- Merci pour la visite.
Ölülerin arasına bir kişi daha katılacak, öyle mi Cornell?
Un de plus, Cornell?
Profesör Cornell?
- Mon roman.
Profesör Cornell?
Professeur Cornell?
Hadi Cornell. Karının sevgilisi yüzünden dün tartışmışsınız, değil mi?
Cornell, vous et votre femme vous êtes disputes au sujet du petit ami.
Sıradan küçük bir dünyada yaşıyoruz Cornell.
Nous vivons dans un monde mesquin.
Söylediklerine dikkat et Cornell. Şu anda sinirlisin.
Vous vous énervez.
Önce ona haklarını okuyacağız. Cornell tutuklusun.
- Il est en état d'arrestation.
- Geri çekil! Çekil! - Cornell!
- Reculez!
Uzak durun! - Bunu tekrar düşün Cornell!
Réfléchissez bien, Cornell.
Profesör Cornell değil mi?
Vous êtes le Professeur Cornell, n'est-ce pas?
- Kapa çeneni, Cornell. Yoksa- - - Yoksa ne olur?
- Fermez-la, Cornell, sinon...
Cornell, saçmalıklarından bıktım. Beni anlıyor musun?
- J'en ai marre de vos conneries.
"Liseyi bitirdikten sonra Cornell Koleji'nde Veterinerlik okudum ve köpek ameliyatinda Leon Reiner Ödülü aldim."
"Après le baccalauréat... je suis allé à l'école vétérinaire de Cornell... où j'ai reçu le premier prix de chirurgie canine."
Orasi Cornell Kolejinin önü.
C'est tout près de l'université de Cornell.
Biz "ultra rekabetçiydik" fakat şunu söylemek isterim ki eğer "Diane Court" olmasaydı Cornell'e giremezdim.
Je sais qu'on était concurrentes à mort... mais je voulais dire que sans "Diane Court"... je n'aurais jamais été admise à Cornell.
Cornell Woolrich'in öyküsündeki olaylara dayanmaktadır.
D'après un roman de Cornell Woolrich
- Cornell.
- Cornell.
Cornell seni aradı mı?
Cornell t'a appelé?
Bryn Mawr Koleji, 104 ve Cornell Universitesi, 60. Shrevie ile konuştum. Bana 200 $ borç verecek.
Shrevie me prête 200 dollars.
Cornell'den atılmışsın.
Renvoyé de Cornell.
- Hiçbir yere gitmiyorsun Cornell.
Ça commence bien.