English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ C ] / Court

Court translate French

10,872 parallel translation
- Aslında sadece Peter Griffin olacak.
C'est Peter Griffin tout court.
Sizi düzgün anlamış mıyım bakalım. Yanları kısa kestirsek de olmaz mı?
Si je comprends bien, encore plus court sur les côtés?
Tabii ayrılma konusunda başka fikirlerin varsa bilemem.
A moins que tu aies une seconde idée sur le fait de partir tout court.
Sinema okuyorum ve bir kısa film çekmem gerekiyor.
J'étudie le cinéma. Je dois faire un court-métrage.
Sinema öğretmenimiz bizden gelecek aya kadar kısa bir film çekmemizi istedi.
Notre prof de cinéma nous a demandé de tourner un court-métrage pour le mois prochain.
Sevgili Cameron kısa keseceğim çünkü seni yakında göreceğimi biliyorum ya da öyle umuyorum.
"Chère Cameron... " Je ferai court car j'espère te revoir très vite. " C'est toujours pareil avec Johnson.
Aklıma başka karada yaşayan yaratık gelmedi ben de...
j'étais à court de créatures terrestres donc...
Bebeğimiz hep böyle minik kalmayacak. "
Le bébé n'est petit qu'un court moment. "
Kamyon 81'de görev değişikliğine gidilip personel eksikliği oluştuysa, bu taktiksel hataya girer. Eğer durum böyleyse, büyük bir zarara yol açar.
Le problème du CFD est que le feu ait été à court de personnel quand le camion 81 a été redéployé et c'est une erreur tactique, si c'est ce que c'était, c'est ce qui a mené à la lésion.
Kısa devreyi tamir etmeye bak ve 4-B'deki bobinleri yakmamaya dikkat et.
Répare le court-circuit, et assure-toi que la bobine du four-b n'a pas grillé.
Bu gazın zararlı ama bizi öldürmeyeceğini söylemiştiniz değil mi?
C'est nocif mais pas mortel, c'est ça? À court terme...
Maalesef veri yayını arkadaşınızın yeteri kadar bilgi vermesine yetmedi.
Malheureusement le flux de data donné par ton ami était un peu à court d'information.
Doğru ama doktor dışarı çıkıp biraz hava almamın ve golf sahasında rezil olmanı seyretmenin iyi bir fikir olduğunu düşündü.
Ouais, le-le docteur a pensé que ça serait une bonne idée pour moi de sortir, prendre l'air, et te regarder t'humilier toi-même au court de golf ici.
Mahkeme kayıtlarına göre kız, bizim elemanın sevgilisiymiş.
Les dossiers de la court indique qu'elle est la petite amie de ce gars.
Herhalde ilaçlarını falan almadı ama onun hakkında çok şey biliyor gibi.
Elle est probablement à court de médicament, mais elle a l'air d'en savoir beaucoup à son sujet.
Mahkemeden izin almadan kimsenin evine giremeyeceğinizi biliyorum.
Je sais que vous ne pouvez pas entrer dans la caravane de quelqu'un sans un ordre de la Court.
İster misiniz, hayatınızdaki bütün o hengameyi durdurmanın bir yolu olsa da, mutlak huzur ve berraklığa kavuşsanız?
Et s'il y avait un moyen de couper court à tout le bruit dans votre vie et de trouver la paix et la clarté?
AO Hayatta Başarı Semineri'yle hengameden kurtulun hayatınızı geri kazanın.
Le séminaire Vie Réussie d'AO... couper court au bruit et vous aide à récupérer votre vie.
Annem hakkındaki gerçekleri bize anlatmadığı için babanı affedemem, ama bir an bile olsa, madem onu gerçekten mesut etmiş... O olmasaydı, sana sahip olmazdık.
Je ne peux pas pardonner à ton père de ne pas nous avoir dit la vérité sur maman, mais s'il l'a vraiment rendu heureuse, même un court instant, et sans lui, tu ne serais pas avec nous.
Etkisiz hale getirme işlemini başlattıktan birkaç dakika sonra, işlem tamamlanınca sizi otomatik olarak ışık hızına çıkaracaktır.
Initiez juste la dérogation, et après un court moment, une fois complète, elle exécutera automatiquement le saut en hyper-espace.
Bi'dakika, bi! dakika, zamanımız yok, unuttun mu?
Whoa, whoa, whoa, on est à court de temps, tu te souviens?
Tükendi planlarım.
Je suis à court de plan.
- Bu kadar kısa sürede, evet.
Dans un délai aussi court, oui.
İki tane Chanel öldü. Chanel'lere ihtiyacım var ve kölelerim tükeniyor.
J'ai besoin de Chanel et je suis à court de favorites.
Şansa bakın, Shady Lane'deki evin Zayday'in son görüldüğü yerin kırmızı kil içerdiğini biliyorum. Hem ön hem arka bahçe de vardı.
Maintenant, je sais que la maison sur Shady Lane, où Zayday a été vu pour la dernière fois, avait un substrat d'argile rouge à la fois à l'avant et à l'arrière de la court et peu de drainage.
1283 North Haverbrook Court.
1283 North Haverbrook Court.
Konumu değiştir, şahsı savunmasız yakalamaya çalış.
Changer le lieu... essayer de prendre le sujet de court.
Sadece kağıdım bitti.
J'étais à court de papier.
Duyarlılık ve titizlikle sizinle görüşüp köle ticaretinden çektiğiniz istismarları içeren hayat hikâyenizi yazacağız.
Avec délicatesse et soin tout méticuleux, nous vous interviewerons et écrirons un compte court de votre vie, y compris les abus vous souffert dans le commerce de l'esclave.
Büyük ihtimalle önümüzdeki bir kaç gün içinde çekilmiş olurlar.
Ils seront probablement pris de court dans les prochains jours
Hiçbir şey içmeni istemiyorum!
Je ne veux pas que tu boives tout court!
Popüler olabileceği kursları tükettiğimizin farkındasındır.
Tu sais on est à court d'endroit pour l'envoyer dans un lieu ou il se sentirait bien.
Sana yemin ederim, gerçeği öğrenene kadar bu sarayı terk etmeyeceğim.
Je te le jure, je ne quitterai pas cette court avant d'avoir appris la vérité.
Bu akşam yeterli personel mi yok, Bay Ross?
A court d'effectif ce soir M. Ross?
Kalan son kan da burada.
On est à court de sang ici.
Dişimi geçirebildiğim her insanın kanını düşünmeden içiyordum. Ama bu kafeste kilitli kalmak beni nasıl bir hayvan olduğum ile yüzleştirdi.
Je buvais sans remord le sang de n'importe quel humain dans lequel je plantais mes dents, mais coincée dans cette cage, j'ai été forcée à faire face à l'animal que j'étais devenue, et étant à court de ressources,
Kısacası her türlü cilt cilde temas yasak.
Pour faire court, pas de contacts physiques.
Tamam da Susie daha normal seks bile yapmadık.
On n'a pas encore fait l'amour tout court.
Beni, dekoltesi olan şeftali renginde bir elbisenin içinde hayal etsene.
Imagine moi dans du court et pêche.
Kuş uçuşuyla, sizin durumunuzda Arıcı'nın vızıltısıyla 1 : 15'e tekabül ediyor.
Pour faire court, il est 13h15, et l'Apiculteur continue de bourdonner.
- Kısa keseyim Xenstar'la anlaşma yapmış.
Pour faire court, il a fait un marché avec Xenstar.
Söylemezsen kampı kaybederiz. Ebediyen.
Sinon, la colo court à sa perte.
# Kısa devre yap Kendi devrimini yönet #
D'un court-circuit Mène ta propre révolution
- Ayrıca şimdiye kadarki ilk randevumuz. - Evet.
La première tout court.
Şu "çifte, sendelet, sağa Z kısa koşu, maksimum 75 çift kaçış" zırvalığı ne şimdi?
Qu'est-ce que le "Gun Trip sur la droite" "Z court 75 max combo disparition"?
Fikrini değiştirirsen ve gitmeye karar verirsen arabamın kablolarıyla oynama.
Si tu changes d'avis et que tu décides de partir... Ne court-circuite pas ma voiture
Bırakmayı sonrası için düşünüyor musun, onu soruyorum.
Je me demande si tu envisages de démissionner tout court.
Şimdi ise boka batmış durumdayız.
Maintenant, on court un grave danger.
Court!
Court!
Court, şuna bak.
Court, Regarde!
- Morris hâlâ dışarıda bir yerde.
Morris court toujours.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]