Dadı translate French
3,003 parallel translation
Sean ile Axl'a dadılık yaptırırız.
Sean et Axl garderont les plus jeunes.
Onlara dadılık yapacaksınız diyeceğiz.
On va les obliger à garder les autres.
Ailenin dadısı değilim ben.
Je suis pas la nounou.
Belki de dışarıdadır.
- Il n'est pas là. - Il a pu sortir.
Ellie, dadıdan saklandığı çitin orada da değil.
Elle n'est pas derrière la haie où elle se cache de la nounou. - Ellie se cache de tout.
Şanslısın ki, biz üzümleri ezerken Stan dadısıyla zaman geçiriyor.
Mais Stan reste avec la nourrice pendant qu'on se tape du pinard.
Ama sen diyorsun ki, bir dadı ve sana yardım eden bir kocayla bu iş çok daha zor.
Mais... tu me dis que c'est plus dur maintenant, avec une nourrice et un mari dévoué?
Bunu dadı olmadan ve iki elim arkada bağlı şekilde yapabilirim.
Même sans nourrice et avec les mains nouées dans le dos.
Anlaşmamızda dadı yok.
On a dit sans nourrice.
Evet, ama ben Luke'nin dadısı değilim. Neden elinden ben tutmak zorundayım ki?
- Pourquoi je dois lui tenir la main?
Dadının izin günü.
C'est le jour de congé de la nounou...
Bugün, beş yıl boyunca Wendy Scott-Carr'ın çocuklarına dadılık yapmış olan Natalie Flores adında bir kadınla görüşeceğim.
Je vais rencontrer aujourd'hui une femme, Natalie Flores, qui a travaillé pendant cinq ans comme nounou pour Wendy Scott-Carr.
15 yıl çocuklarını büyüttün dadısız ve kaçak göçmen kullanmadan.
Vous avez élevé vos enfants 15 ans, sans nounou, sans clandestin.
Merak etmeyin, aynı zamanda dadıyım da.
Oui, je suis aussi nounou.
Tekrar dadıya gidip, işten neden çıkarıldığını öğrenmelisin.
Tu dois aller lui reparler et découvrir ce qu'elle a omis.
Neyin mi...? Dadı aramıyorsun.
Vous ne voulez pas de nounou.
Benim eski patronum da Wendy Scott-Carr. Dadılık yapmamla ilgili şu soruların siyasi kampanya içindi.
Mon ancienne patronne est Wendy Scott-Carr, et vos questions sur moi comme nounou?
Bu arada Trinidadlı gece dadım beni ezdi geçti.
Je me suis fait avoir par ma nounou trinidadienne.
Tamam, ama konu dadı olunca işler daha zor oluyor, değil mi?
Cul nu. C'est plus dur avec une nounou, non?
Dadılar ne kadar alıyor bilmiyorum ama öğrenirim.
Je ne sais pas combien coûte une nounou, mais je vais voir.
Öyle mi? Dadı ücretleri birbirinden çok farklı.
- C'est n'importe quoi.
Tüm bunlar Gus'ın Mike'ı başıma dadı olarak dikmesiyle başlamış olabilir, ama ben Mike'ı soyulmaktan kurtardım.
Je vois cette chose probablement commencé que Gus obtenir Mike pour me garder des enfants. Mais vous savez quoi? Je ai sauvé Mike de se faire voler, même tués, peut-être.
Sen. Dadı.
Vous! La nurse.
Catherine, bu Holly, yeni dadın.
Catherine, voici Holly, ta nouvelle nounou. Mr.
Yeni bir dadı tutacaksın sanıyordum
Je pensais que tu embauchais une nouvelle nounou.
Dadılar hakkında endişelenmemem gerekiyor
Je n'ai pas à me préoccuper des nounous.
Çocuğu dadılar arasında dolaştırıp duracak mısın ve asistanların?
Tu vas continuer à la refourguer à des femmes de ménage et tes assistants?
Muhtemelen dışarıdadır.
Il est probablement dehors.
Dışarıdadır muhtemelen.
Il est probablement encore dehors.
Sizin evde yeni dadı olarak çalışamaz mıyım?
Ne pourrais-je pas vivre avec vous en tant que nouvelle gouvernante?
Bu yüzden senden Chepstow Villasına taşınmanı ve Sophie'nin dadısı olmanı istiyorum.
En effet. C'est pourquoi je voudrais que tu viennes t'installer à Chepstow Villas pour être la gouvernante de Sophie.
Letty, bu Bayan Sugar. Yeni dadımız.
Voici miss Sugar, notre nouvelle gouvernante.
Bu süre içinde çocuğa hem sütannelik hem de dadılık yaptım.
J'ai travaillé ici huit ans. Au cours de ces années, j'ai été nourrice et gardienne de cette enfant.
Mesela kızın için bir dadı arıyordun, bulabildin mi?
Par exemple, avez-vous trouvé une gouvernante pour votre fille?
- Sophie'nin dadısı olmanı istiyorum.
- En tant que gouvernante de Sophie.
- Dadı olan.
- La gouvernante.
Sophie'nin yeni bir dadısı olduğunu duydum.
On m'a dit que Sophie avait une nouvelle gouvernante.
Bu durumda kızımın dadısı olarak kalman mümkün değil.
Il est donc impossible que tu restes la gouvernante de ma fille.
Peki dadınızın gidecek bir yeri var mı?
Votre gouvernante a-t-elle quelque part où aller?
Dadıyı beceremezsin. - Ya da yorumlamak istediğin? - Tabi.
"Tu baises pas la gardienne."
Jase, seksi latin dadıyla işler nasıl gidiyor?
- Hé! Jason! Alors avec ta jolie gardienne latino?
Dadının parasını karşılayamıyorum.
Je peux plus payer la nounou.
Paketinden dadı görmeden mi kurtuldun?
Est-ce que t'as jeté le paquet avant que la gardienne le voie?
Artı, dadına çocuklarınla fazladan kaliteli zaman geçirmesi için bir fırsat verecektir.
Et puis comme ça, tes enfants vont avoir l'occasion d'être encore plus qu'ils l'espéraient avec la gardienne. Et ton mari va être enchanté.
- Selam baba, Dad.
- salut, papa.
Çünkü dışarıda hala bir kişinin bana inandığını biliyordum. Dad, başka bir iş bulmalısın.
Papa, tu trouveras un autre boulot.
Günaydın Amerika 10 YIL ÖNCE
♪ American Dad 6x16 ♪ Jenny Fromdabloc = = synchronisation, corrigé par elderman = = Date de diffusion originale sur le 17 avril 2011
Günaydın Amerika
♪ ♪ American Dad 6x17 Destructeurs de Maison Date de diffusion originale le 8 mai 2011
Ray Bradstone, Sally's dad.
Ray Bradstone, le père de Sally.
Babam ikna oldu.
Dad- - papa fait en sorte.
- Dadı bulamadık.
- Aucune nounou n'était dispo.