Daha sert translate French
1,992 parallel translation
Bu Appletiniler göründüğünden daha sert oluyor.
Ces cocktails sont plus forts qu'on croirait.
Sen, daha sert olmalısın.
Vers l'intérieur, vite.
- Biraz daha sert.
- Un peu plus dur.
Daha sert tekmele!
Tape-le plus fort!
Bokstan çok daha sert.
C'est plus violent.
Daha sert vurmalısın.
Faut te lâcher!
Broatmead meydanında Cuma geceleri daha sert omuz atanlar oluyor.
Je croise pire que ça le vendredi soir, à Broadmead.
Onlar vurur, ben daha sert vururum.
Je frappe plus fort.
Hiçbir şey yapmayarak ona daha sert bir cevap verebilirdin.
Rien faire aurait été un message plus fort.
Spencer'ın kontrolden çıktığını ve kendine çeki düzen vermezse daha sert önlemler alması gerekeceğini söyledi.
Il disait qu'il devenait incontrôlable, et que si ça s'améliorait pas, il devrait prendre des mesures.
Kendine çeki düzen vermezse daha sert tedbirler alması gerekeceğini söylediğini hatırlıyor musunuz?
L'avez-vous entendu dire, que si la situation ne s'arrangeait pas, il devrait prendre des mesures?
- Daha sert.
Appuie.
Daha sert bastır.
Appuie.
- Daha sert bastır.
- Appuie plus fort.
Daha sert bastır.
Appuie plus fort.
Onca yıl sonra bu beyaz adamı volkanik kayalardan daha sert bulacak.
Elle me file toujours une trique d'enfer après toutes ces années.
Daha sert!
Plus fort!
Onu daha sert sıkıştırmalıyız.
- Il faut le presser.
Daha sert.
Plus fort.
Daha sert.
Plus fort!
Çünkü USC'nin savunma hattı kızım ve yeğenlerinden daha sert vuruyor.
Parce que les défenseurs d'USC cognent plus fort que ma fille et mon neveu.
Daha sert! Daha sert!
Plus fort!
Çaydan biraz daha sert bir şey ister misin?
Prête pour quelque chose de plus fort que le thé?
Belki ilk darbenin ardından daha sert bir kaç tane daha almıştır.
Un coup fatal suivi de plusieurs autres coups.
Daha sert vur, lanet olsun!
Frappe-moi plus fort.
Haydi, daha sert daha derine!
Vas-y, plus fort! Plus profond!
* Kafiyem de Sopihe's Choice'tan daha sert gidiyor *
# Et mes rhymes sont plus dures que du béton-A #
Daha sert birini istiyorum. Daha insafsız.
Que ça saigne.
Majeste,... bizi yoketmeniz Cumhuriyet'in sizi daha sert şekilde yargılmasına yol açar.
Nous tuer rendra plus implacable le jugement de la République à votre égard.
Yaptığınız anlaşma Bay Ramsay, sizin ile devlet arasında ve ben bu anlaşmanın bir parçası değilim ve daha sert ceza uygulayabilirim.
L'accord que vous avez, M. Ramsay, est entre vous et le gouvernement, par conséquent je n'en fais pas partie, et peux imposer une sentence plus dure.
Afrika kökenli bir Amerikalı Baxter'ı karısına saldırdı, o da zencilere daha sert cezalar dağıtmaya başladı. Ama bir bak verdiği hükümleri 2 ırkçı olmayan faktörle analiz ettim.
Un afro-américain agresse la femme de Baxter, il commence à prononcer des peines plus dures pour eux, mais regarde, j'ai analysé ses peines avec deux facteurs non raciaux.
Hayır. Bağlantılı. Haziran 2008'den beri daha sert cezalar verdiğini biliyoruz.
C'est pertinent puisque, depuis juin 2008, il prononce des peines plus lourdes.
Geçen Haziran'dan beri daha sert cezalar vermeye başlamış.
Il prononce des peines plus lourdes depuis juin dernier.
Karışmak istemem ama şu kolu biraz daha sert çeksen...
Veux pas me mêler du pilotage, mais redresse avant...
Unutma, destekçimden daha sert bir şey içmemeliyim.
Comme mon père, je bois du soda.
Hayır, ondan daha sert.
Non, plus fort.
Daha sert bir şey var mı?
Avez-vous quelque chose de plus fort?
- Daha sert.
- Plus de hardcore!
Subay gazinosunda sizin için daha sert birşeyler bulabileceğimize eminim efendim.
Je suis sûr que l'on peut vous trouver quelque chose de plus fort dans la salle des officiers, Monsieur.
Daha sert! Daha sert!
Plus dur, plus dur, plus dur.
Bir şeyleri daha sonra kullanmak için dondurucuda saklarsın. Oraya koyduktan sonra çok nadir açar bakarsın.
Le congélateur sert à conserver des trucs, mais une fois qu'ils y sont, on les ressort rarement.
Onlar daha çocuk, bu yüzden sert davranmayın.
Ce sont des enfants. Alors doucement.
'Biraz daha sert olabilirmisin?
Tu peux frotter plus fort?
Meyve ve sebze adamı olduğum pek söylenemez ama bize yedirdiğiniz şeylerden daha iyi oldukları kesin ve yeteri kadar su da yok yataklar da taş gibi sert ve adamlarınızdan biri tarafından vurulduğumu da unutmayalım!
Je ne suis pas du genre végétarien, mais c'est du caviar comparé à la merde que vous nous servez, et y a pas assez d'eau, les lits sont durs, et laissez-moi vous rappeler qu'un des vôtres m'a tiré dessus!
Bunu daha fazla ertelemenin bir anlamı yok.
Ça ne sert à rien d'attendre plus longtemps.
Onları daha çok korkutmak işe yaramaz.
Les effrayer encore plus ne sert à rien.
Daha sert.
Fort!
Gelecek sene asla daha iyi olmayacak.
Ça ne sert à rien, "l'année prochaine".
Ayrılmak daha kolay olur diye mi sert konuşuyorsun?
Es-tu froide avec moi afin que les adieux soient plus faciles?
Sana soruyorum : Daha fazla kazanmanın aksi durumunda, iyi olan şey nedir?
À quoi sert une bonne chose, si ce n'est pour en abuser?
Ajan Salinger, bu konudaki geçmişinize bakarsak bence bu kadar sert suçlamalar yaparken daha dikkatli olmalısınız.
Agent Salinger, compte tenu de votre lien avec cette affaire... Je pense... qu'il faut être prudent avant de proférer de telles accusations.
sert 115
sert mi 22
sert adam 18
sert ol 16
sert çocuk 47
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180
daha neler 80
daha iyi olur 49
sert mi 22
sert adam 18
sert ol 16
sert çocuk 47
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180
daha neler 80
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha sonra da 30
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha sonra gel 18
daha yeni geldim 61
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha sonra da 30