Daire translate French
3,836 parallel translation
Bu ikili bir emlakçıyla buluşup daire bakacaklar bugün.
Ces deux là ont un rdv avec un agent immobilier et vont visiter des appartements aujourd'hui.
Şimdi anlıyorum neden daire seçerken mütereddit olduğunuzu.
Hum, je peux comprendre pourquoi vous êtes... pourquoi vous êtes hésitants pour choisir votre appartement.
Bu Chicago'daki hala görmediğiniz tek daire.
C'est le seul appartement à Chicago que vous n'avez pas encore vu.
Şüpheli geriye doğru daire çizmiş olmalı
Le suspect a dû faire demi-tour.
Elena bir daire mi tutacak?
Elena va prendre un appartement?
Daha yüksek bir katta daire :
Appartement à un étage plus haut : 90 points.
Daire en sevdiğim sokakta.
C'est dans ma rue préférée.
İstersen birlikte başka bir daire arayabiliriz.
On peut toujours chercher un endroit ensemble.
- Ama Tribeca'da daire bulmak çok zor.
Mais y a peu de bons plans à Tribeca.
Yeni bir daire bulmam lazım. Dairemin kirasını tek başıma ödeyemem.
Je dois déménager, je peux pas payer seule le loyer.
Harika bir daire değil mi?
L'appart est incroyable, non?
Kendini çok belli eden bir daire bu.
Je trouve cet appart très... prétentieux.
Bu bir şifre çözücü halkası. Kitap yığınları bir daire şeklinde ayarlanmış.
c'est l'anneau décodeur les piles de livres sont disposées en cercle
Chantilly Sitesi, Daire 317.
Chantilly Lofts, unité 317.
Ben olsam önce çatısı olan bir daire alırdım.
Pour commencer, je l'utiliserais pour obtenir un appart avec un toit.
Artık bir işim olduğundan ve bölge üniversitesine gideceğimden Dylan'la düşündük ve birlikte bir daire tutalım dedik.
Um, bien, depuis que j'ai un job et je vais à l'école public, euh, Dylan et moi pensions que, tu sais, nous pourrions prendre un appartement ensemble.
Tribeca'da naylon bir şirket adı altında bir daire kiraladım.
J'ai vendu un appartement à Tribeca sous le nom d'une société de mannequins.
Şu daire... Adresine ihtiyacımız olacak.
Cet appartement, nous voulons l'adresse.
Şu an bana burasının iğrenç bir daire olmadığını söylemen gerekiyordu.
Et c'est là que tu me dis que ce n'est pas un petit et minable appartement.
Bayanlar, sizi daire 5F ile tanıştırayım.
Mesdames, laissez-moi vous présenter l'appartement 5F, où l'un des premiers résidents du Drake,
Drake'in ilk sakinlerinden olan Peter Kramer'ın 1929 yılının Cadılar Bayramı gecesinde karısını bir balta ile öldürdüğü daire.
Peter Kramer, a tué sa femme à coup de hache le soir d'Halloween en 1929.
- Arkadaşlarına daire 5F'i göstermeye gitmişti
Elle montre à ses amis l'appartement 5F.
Merhaba, adım Kalinda Sharma, 10497 North Damen Bulvarı, daire numaram 3B.
Bonjour, je m'appelle Kalinda Sharma, et j'habite au 10497 North Damen Avenue, appartement 3B.
Sen bir daire mi istiyorsun?
Tu veux un appartement?
Merhaba, yarım daire şeklinde dizilip beni yargılayan tanımadığım bir grup insan.
Oh. Salut, groupe de personnes que je ne connais pas, debout en demi cercle qui me juge
Gerald Wiggins. Daire 22, 4.Kat.
Gerald Wiggins, appartement 22, 5e étage.
Ben de birisini kandırmak için bir keresinde şapkadan daire çıkartmıştım.
J'ai sorti un appartement de mon chapeau pour tromper quelqu'un, aussi.
Cadde'de. Daire ve ofis katları. - Çok etkileyici.
et la 43ème rue... des appartements et des bureaux.
Daire 7G'de.
Appartement 7g.
O yüzden Istergang'ın üst teğmenlerinden Whisper A'Daire'yi gözetliyordum.
Alors j'ai gardé un oeil sur Whisper A'Daire. Une des grands chefs d'Intergang.
- Ben bir daire arıyorum.
Je recherche un appartement.
413 no'lu daire... O sokak Q9'a bölgesinde.
Appartement 413... 167 est dans le quartier Q9
Bulunduğum daire benim değildi.
L'appartement dans lequel j'étais n'étais pas le mien.
Daire 56.
Appart 56.
Hep daire mi çiziyor, yoksa şekli değişiyor mu?
Toujours en cercle ou elle varie le motif?
- Daire çiziyor.
Il suit un circuit.
Her daire kendisine Borogrove konutunun önünden geçmesini sağlıyor.
Chaque tour lui permet de passer par Borogrove Estate.
Artık daire çizmeyi bırakıyor.
Plus de circuit.
Kiralık daire
Appartement à louer. Appartement à louer. Appartement à louer.
Ve Midtown'da tek odalı bir daire kiraladım ki böylece işe yürüyebileceğim.
J'ai loué un studio dans Midtown pour venir bosser à pied.
Bekâr hayatımın şu an ve gelecekte nasıl olacağı belli. Efsa... Bekleyin.
Ma vie de célibataire est, et sera toujours, légen... attends la suite daire!
Yok, ne ben beklerim ne de Marvin bebek beklemeli. Yani hemen ölseniz daha iyi olur aslında. Nevi.
Et bébé Marvin non plus, donc c'est peut-être mieux si vous mourrez tout de suite tout les deux daire.
Satıştan gelen para anneme bir daire almaya ve onun aylık masraflarını karşılamaya yeter. - Çok iyi.
La vente devrait couvrir le prix d'un appartement et les frais de ma mère.
- Daire 4B.
Uh, appartement 4B.
Olay yeri inceleme birimi holde bir iz bulmuş fakat daire tertemiz.
J'ai vérifié ça avec la Police d'Etat. Ils ont trouvé des empreintes dans le vestibule, Mais l'appartement est nickel.
Yani bu, onun etrafında daire çizmeyi bırakacağız artık demek mi?
Alors, ça veut dire qu'on peut arrêter de faire le tour de son pâté de maison?
Dallas'taki daire işi için kayyumla uğraşıyordum.
J'étais retenue toute la journée dans mon appartement à Dallas.
Bu daire cezalandırılır.
Cet appartement est sanctionné.
Duygusallığa bağlama yine A'Daire.
A Daire.
Hep daire.
En cercle.
Castle, orada sigortacı arayan bir bina sahibi ayağına yatıyordu. Muhtemelen boş bir daire bulmuştur.
il a probablement trouvé un appartement vide