Damon translate French
2,796 parallel translation
Damon şu an kötü durumda. Sen de iyi gelmiyorsun tabii.
Damon est en mauvaise posture, en ce moment même, et tu n'aides pas vraiment à arranger la situation.
Cidden minnettarım. Tyler ve Klaus mevzusu yüzünden gergin olduğumu biliyorsun. Bu yüzden Damon'la ayrıldığın için üzülmüyormuş gibi yapıyorsun.
J'apprécie, vraiment, mais tu sais que je suis sur les nerfs à cause du truc avec Tyler-Klaus, alors tu fais semblant que cette rupture avec Damon c'était pas grand-chose.
- Damon'ın Augustine'den arkadaşı.
C'était le pote de Damon à Augustine.
Enzo, Damon'ın Augustine hücre arkadaşı.
Enzo était le compagnon de cellule de Damon.
Damon başını yine kötü işlere bulaştırdı.
Il s'est foutu dans le pétrin.
Her zamanki Damon.
C'est ce que Damon fait.
Enzo ve Damon yine ne yaptı?
Que font Enzo et Damon en ce moment?
Damon balataları sıyırdı.
Damon est tombé dans les profondeurs.
Elena'ya Damon'ın yaptıklarını anlatırsak ondan sonsuza dek vazgeçer mi?
Tu penses que si tu lui dis ce qu'il a fait elle renoncera à lui pour toujours?
Evet. Vazgeçecektir. Zaten Damon'ı da bu durumdan kurtarabileceğimi sanmıyorum.
Je sais qu'elle le fera et je ne pense pas que je serai en mesure de tirer Damon de là.
Damon'ın en kötü zamanlarını gördüm Caroline. Böyle olmaktan zevk aldığını düşünüyorum.
J'ai vu Damon au plus bas, et je pense maintenant qu'il aime la façon dont il se sent.
Benim ismim Damon.
Damon parle.
Damon, hemen onu ara ve durmasını söyle!
Damon, tu l'appelles tout de suite et tu lui dis d'arrêter.
Damon, arasana!
Rappelle-le!
Damon bana sevgilinin senin için bir şeyi başaramadığını söyledi.
Damon m'a dit que ta chérie n'agit pas pour ton bien.
Yeni arkadaşlar edinirken iyi şanslar Damon.
Bonne chance pour te faire, des nouveaux amis.
Damon, Aaron'ı öldürdü değil mi?
Damon a tué Aaron, c'est ça?
Damon?
Damon?
Damon, dur!
Damon, arrête!
Üzgünüm Damon, ilişkimiz bitti.
Je suis désolée, Damon. C'est fini.
Damon, dur.
Damon, arrête.
Sonra Damon'u gördüm, kollarımı ona sardım. Ve... Sonra hiçbir şey yok.
Puis j'ai vu Damon, je me suis jetée dans ses bras, et... puis rien.
Eğer Damon'un bize öğrettiği bir şey varsa o da virüsün vampir kanının kokusunda bile seni saldırmaya zorladığıdır.
Si Damon nous a appris quelque chose, c'est que le virus te donne envie d'attaquer au simple parfum du sang de vampire.
Damon ile konuşmam gerek.
Je dois parler à Damon.
Onu Damon'un öldürdüğünü biliyor mu?
Elle sait que Damon l'a tué?
Damon'un telefonu.
Téléphone de Damon.
Gerçi Stefan beni ne olur ne olmaz "Damon diyeti" nde tutuyor.
Bien que Stefan me garde en "régime Damon" au cas où.
Damon, bu hiç komik değil.
Damon, ce n'est pas drôle.
Tamam, Damon senin biraz yargıcı olduğundan bahsetmişti.
C'est vrai. Damon t'a décrite comme une petite juge.
Birini soğukkanlılıkla öldürmek de sıradan bir şey değil ama Damon onu gayet güzel halletti.
Tuer quelqu'un de sang froid n'est pas bon enfant mais Damon l'a très bien géré.
Damon'un verdiği her olumlu kararın geri alınmasından başka.
À part obtenir de Damon de défaire toutes les bonnes décisions qu'il a prises?
Damon'un arkadaşının olması gerçekten de bu kadar anormal bir durum mu?
C'est si anormal que Damon ait un ami?
Damon ile o lanet çiftlik evinde kapalı kalmıştım.
J'étais coincé dans cette stupide ferme avec Damon.
Damon, hadi ama.
Allez.
Aaron ne olacak Damon?
Et Aaron?
Bana neler oluyor bilmiyorum Damon.
Je ne sais pas ce qui m'arrive Damon.
Sanki kimse bana doğruyu söylemiyor gibi geliyor Damon.
J'ai l'impression que personne ne me dit la vérité Damon.
- Şimdi vakti değil mi Damon?
Ce n'est pas le moment?
Damon.
C'est Damon.
- Bana bak Damon.
- Regarde-moi, Damon.
Sorun var Damon.
Ce n'est pas bon, Damon.
Onun gerçek yüzünü görebilseydin Damon ortada bir vampir virüsü olmazdı.
Si seulement tu avais vu clair en elle... Il n'y aurait pas de virus vampire.
Çuvalladın Damon.
Tu as merdé.
Damon'a onunla artık görüşemeyeceğini söyledin ve şimdi Stefan hakkında rüyalar görüyorsun.
Tu as dit à Damon que tu ne pouvais plus le voir, et maintenant tu rêves de Stefan? C'est pas juste à propos de Stefan.
Tekrar kaybetmek ister misin yoksa Elena'sız Damon'un ikinci aşamasına geçelim mi?
Peur de perdre encore une fois ou on peut passer à la deuxième étape de Damon sans Elena?
Damon 1, şeytan 0.
Damon 1, tentation 0.
Damon'a Elena ile Stefan arasında bir şeyler olduğunu söyleyebilir misin?
Peux-tu dire à Damon qu'il se passe quelque chose avec Elena et Stefan?
Eee, Damon nerede?
Où est Damon?
Evet. Bak, bu rüyaların ne anlama geldiğini bilmiyorum Damon.
Je sais pas ce que veulent dire ces visions.
Damon, onlar sadece birer rüya.
Ils sont juste une vision.
Sadece onların kanına ihtiyacımız var. Aman sizin düşmanınız değiliz Damon. Ve bunu sana kanıtlamak için onların rüyalarını durduracağım.
On a juste besoin de leur sang, mais on est pas votre ennemi, et pour te le prouver, je vais arrêter leur visions.