Dantes translate French
50 parallel translation
Edmond Dantes hapisten kaçtı mı?
Ca y est, Edmond Dantes s'est évadé?
Efendim, ben Edmond Dantes, Pharaon ticaret gemisinin ikinci kaptanıyım. Marsilya'ya yol alıyorduk.
Monsieur, je suis Edmond Dantes, deuxième lieutenant du navire marchand Pharaon, en route pour Marseille.
Mösyö Dantes, hala yatmadığınıza göre,... sizinle konuşabilir miyiz acaba?
Puisque vous êtes debout, M. Dantes, pourrais-je vous dire un mot en particulier?
Dantes, kaptanınızı kurtarmak için harcadığınız çaba hoşuma gitti.
Je suis touché par vos efforts pour sauver la vie de votre capitaine, Dantes.
Benim kadar savaş gördüğünde, genç Dantes, ölümü hissedebileceksin.
Quand on a livré autant de batailles que moi, jeune Dantes, on sent la mort.
Kaptan Reynaud öldü, efendim, ayrıca Edmond Dantes emirlerime karşı geldi.
Le capitaine Reynaud est décédé. Et Edmond Dantes a désobéi à mes ordres.
Dantes'e karaya çıkmamasını söylemiştim.
- J'ai dit à Dantes de ne pas débarquer.
Edmond Dantes, seni Pharaon'un yeni kaptanı tayin ediyorum.
Edmond Dantes, je vous nomme nouveau capitaine du Pharaon.
Kaptan Dantes'in altında ilk kaptan olarak kalmaya devam edeceksin.
Vous restez second, sous les ordres du capitaine Dantes.
Mondego,... Edmond Dantes gibi namuslu biriyle nasıl oldu da... arkadaş oldunuz?
Dites-moi, Mondego... comment êtes-vous devenu ami avec ce vertueux Edmond Dantes?
- Hanginiz Edmond Dantes?
- Qui de vous est Edmond Dantes?
Edmond Dantes, Marsilya yargıcının emriyle, tutuklusunuz.
Edmond Dantes, je vous arrête sur ordre du tribunal de Marseille.
Pekala, Dantes, vatan haini gibi gözükmediğini söylemeliyim.
Je dois dire que vous n'avez pas l'air d'un traître.
Dantes, bu birinci kaptanın Mösyö Danglars'in hakkında yaptığı... vatan hainliği suçlamasını kabul ettiğin anlamına geliyor.
Eh bien, Dantes, c'est pour avoir accepté cette correspondance que vous avez été dénoncé par votre propre second, M. Danglar. - Quoi?
Pekala, Dantes, bu mektup Napolyon'un ajanlarından birine yazılmış.
Eh bien, Dantes, c'est une lettre à un des agents de Napoléon.
Bu saflığınla nasıl hayatta kalacaksın ancak Tanrı bilebilir, Edmond Dantes.
J'ignore comment vous survivrez dans ce monde, Edmond Dantes.
- Hayır, sevgili Dantes.
Non, mon cher Dantes.
Buraya Edmond Dantes için af dilemeye geldik, Sayın Hakim.
Nous venons plaider le cas d'Edmond Dantes... Pas maintenant.
Dantes mi? Mösyö daha önce tanışmamıştık.
- On ne se connaît pas, monsieur.
Buraya Edmond Dantes'in masum olduğuna tanıklık yapmak için geldim.
Et je viens ici clamer l'innocence d'Edmond Dantes.
Edmond Dantes vatan hainliğiyle suçlanıyor.
Edmond Dantes est accusé de haute trahison.
Peki ya Dantes'in aynı zamanda cinayetle de suçlandığını söylersem?
Et si je vous dis que Dantes est aussi accusé de meurtre?
Dantes, Napolyon'un ajanlarından birine verilmek üzere bir mektup taşıyordu.
Dantes avait une lettre de Napoléon pour un de ses agents.
Ama hepinize tavsiyem, Edmond Dantes'i artık unutmanız, özellikle de siz, hanımefendi.
Mais je vous conseille à tous d'oublier Edmond Dantes. Surtout vous, mademoiselle.
Dantes'te bir mektup olduğunu haber verdiğinde, ona neden ihanet ettiğini anlayamamıştım, ama harika nişanlısını görünce, bunun sebebini tam olarak anladım.
Quand vous m'avez signalé que Dantes avait cette lettre, je ne comprenais pas pourquoi vous le trahissiez. Maintenant que j'ai vu sa belle fiancée, je comprends parfaitement.
Dantes, yıl dönümün kutlu olsun.
Joyeux anniversaire, Dantes.
Beni ince bir çizgide yürümeye zorluyorsun, Dantes.
Vous ne me facilitez pas les choses, Dantes.
Efendim Kaptan Reynaud öldü ve Edmond Dantes emirlerime karşı geldi.
Le capitaine Reynaud est décédé. Et Edmond Dantes a désobéi à mes ordres.
Belki de Edmond Dantes'i arayan bir adam için... ayrıcalık tanıyabilir.
Peut-être fera-t-il une exception pour un homme qui cherche Edmond Dantes.
Edmond Dantes öldü.
Edmond Dantes est mort.
Ama arkadaşlarım bana Edmond Dantes der.
Mais mes amis m'appellent Edmond Dantes.
16 yıl önce neden Kontes Mondego'ya... Edmond Dantes'in infaz edildiğini söylediniz?
Pourquoi avoir dit à la Comtesse Mondego, il y a 16 ans de cela, qu'Edmond Dantes avait été exécuté?
Dantes Napolyon'dan bir mektup getirmişti.
Dantes avait accepté une lettre de Napoléon.
Şimdi kendi kendime, "Eski dostum Villefort'un Edmond Dantes'in öldüğünü... Mercedes'e söylemesinden ne gibi bir fayda sağladığını" soruyorum.
Simplement, je me demande ce que mon vieil ami Villefort avait à gagner en disant à Mercedes qu'Edmond Dantes était mort?
Taaki... siz "Dantes." diyene kadar.
Jusqu'à ce que je réalise... Vous avez prononcé le nom de Dantes.
Albert Mondego'nun babası Edmond Dantes.
Albert Mondego est le fils d'Edmond Dantes.
Albert, sen Edmond Dantes'in oğlusun. Monte Cristo Kontu olarak tanıdığın adamın oğlusun.
Albert, tu es le fils d'Edmond Dantes... l'homme que tu connais comme le Comte de Monte Cristo.
Bu Fransız bir denizcinin, sonradan Monte Cristo kontu olarak tanınan Yüzbaşı Edmond Dantes'in hikayesi.
C'est l'histoire d'un marin français. Le Capitaine Edmond Dantes, plus connu sous le nom de Monte Cristo.
"Edmond Dantes'nin alter egosu."
Alter ego d'Edmond Dantes...
Edmond Dantes.
Edmond Dantes.
Olamaz, Edmond Dantes hapiste.
Non, Edmond Dantes est en prison.
Mike'la Phil Dantes, Jim Maggio ve Beverly Wallace ekibini tutmaya karar verdik.
Mike et moi avons décidé d'engager le cabinet de Phil Dantes, Jim Maggio et Beverly Wallace.
Dantes, yapma.
Dantes, non.
Şimdi dikkatle beni dinle, Dantes, çünkü hayatın buna bağlı olabilir.
Écoutez-moi bien, Dantes, car votre vie peut en dépendre.
Mösyö Dantes, hoş geldiniz.
Bienvenue, M. Dantes.
Şimdi olmaz!
- Dantes?
Edmond Dantes öldü.
Vous l'avez dit vous-même, Edmond Dantes est mort.
Dantes mi?
Dantes?
Dantes?
Dantes?
Edmond Dantes'di.
Edmond Dantès.