Detroit translate French
1,740 parallel translation
Sizce Detroit'te büyürken çok parası mı vardı?
Vous pensez qu'elle était riche en grandissant à Détroit?
Detroit ne?
C'est quoi Détroit?
Az önce mi Detroit'ten geldiniz?
Alors... vous venez d'arriver de Detroit?
San Francisco'daki olaya ilaveten, elimize geçen tasdik edilmiş raporlarda Boston'da, Detroit'te, Florida'da ve burada D.C.'de bazı dirilen askerler olduğu yazılı.
Après San Francisco on apprend la présence de soldats à Boston, à Detroit, en Floride et ici à Washington.
1960, Dr. Peter Seanery 13 yaşındaki kıza tecavüz edip öldürdü. Detroit'deki bir halk kliniğinde.
En 1960, Dr Peter Seanery viole et tue une fille de 13 ans dans une clinique publique de Detroit.
Ama gömleği, bıyığı, Detroit Tigers şapkasını, Ferrari'sini, Audi'sini, şarap mahzenini, malikaneyi, Rick'i, TC'yi ve helikopteri elinden aldın mı bir şey benzemez.
Toujours en chemise, moustache, casquette des Tigres de Détroit, Ferrari, Audi, cave, la propriété de Robin Masters, Rick, Terry et l'hélicoptère...
Şu serseri Detroit'te olsa, bir dakikada boğazımı kesiverirdi.
Ce salaud me trancherait la gorge dans une minute de Détroit.
Bu sadece Güney California, Eğer New York, Detroit, Atlanta hakkında bir şey duymak isterseniz biraz daha listem var.
C'est juste pour le sud de la Californie, mais si vous avez des pistes sur New York, Détroit, Atlanta, j'ai d'autres listes.
Babam, Ford'da çalışırdı,... tıpkı Detroit'in 30 millik yarıçapında yaşayan diğer herkes gibi.
Papa travaillait pour Ford, comme tout le monde à 50 kilomètres de Detroit.
Ama çoktan Detroit'e doğru yola çıkmış.
Elle était partie pour Détroit.
Ryan'ın annesi Detroit'ten dönmüş.
La mère de Ryan est revenue de Détroit.
Burası Detroit.
Voilà Detroit.
Bu da saldırıdan sonraki Detroit.
Et Detroit après l'attaque.
Bobby Joe Hill, Detroit'ten.
Bobby Joe Hill, de Detroit.
Detroit, Michigan'dan Bobby Joe Hill.
Le meneur est Bobby Joe Hill de Detroit, dans le Michigan.
Detroit, Michigan'dan, Bobby Joe Hill.
Au poste de meneur, de Detroit, le numéro 14, 1 m 77, Bobby Joe Hill.
Detroit'ten buraya yeni taşındım.
J'arrive tout juste de Détroit.
Detroit ile oynayacaklar.
Ils jouent contre Detroit!
Detroit'li bir adamla uğraşmamalısın. Ben Detroit'liyim.
Faut pas chercher un type de Detroit!
... yorulmaz Stepp Sisters'la devam ediyoruz!
Cher public, le Detroit Theater poursuit son concours de talents avec les infatigables Stepp Sisters!
Az sonra, gösteri dünyasının en çılgın adamı, Detroit'li James "Yıldırım" Early ulusal turnesine bu akşam burada başlayacak.
Pour vous ce soir, la tornade de la scène. Natif de Détroit, James "Tonnerre" Early démarre sa tournée nationale ici même!
Unutmayın, kazanan ünlü Detroit Tiyatrosu'yla bir haftalık anlaşma yapacak.
N'oubliez pas : le vainqueur décrochera un contrat d'une semaine au célèbre Detroit Theater!
Bu öğleden sonra bir hayal kurdum bir gün burada, Detroit'te...
Je fais un rêve, cet après-midi, qu'un jour, ici même à Détroit,
Detroit asiler ve yağmacıların kuşatması altında.
Détroit assiégé, embrasé, livré aux émeutiers et aux pillards.
Her şey Detroit sokaklarında Deena, Lorrell ve Michelle adında üç kızın yıldız olma hayaliyle başladı.
Tout a commencé à Détroit avec trois jeunes filles, Deena, Lorrell et Michelle, qui rêvaient de devenir des vedettes.
Bedeni özel bir defin töreni için uçakla Detroit'e götürülecek. Yazık.
Le corps sera bientôt rapatrié à Détroit pour des funérailles privées.
- Şarkı sadece bir bölgeye Detroit istasyonlarına dağıtıldı.
- De quoi j'ai l'air? - Ça ne passe que sur les radios locales, surtout à Détroit.
Bayanlar, baylar, son gösterileri için yeniden Detroit'e dönen muhteşem Dreams.
De retour à Détroit pour leurs adieux, les fabuleuses Dreams!
Yeni sezona az bir süre kala Detroit, denk geçen maçta, New Orleans'ı 28-20 yendi...
Détroit bat Nouvelle-Orléans 28 à 20 dans un match serré.
O zaman Detroit araba üretmeyi bıraksın mı yani?
Est-ce que ça veut dire que Detroit doit arrêter d'en fabriquer?
O da Detroit, bütün gün, şurada.
Et là, c'est Detroit.
40 yıl önce Detroit'te eylemci oldum.
Je suis devenu un activiste à Détroit, il y a 40 ans.
Bu arabayı bir sır olarak, Detroit teki bütün sırlardan daha sıkı sakladılar çünkü o, tamamen burada California da üretildi.
Ils ont aussi gardé cette voiture secrète, il n'y a eu aucune fuite, - Ingénieur en chef de L'impact chez AeroVironment tout se faisait en Californie.
Detroit Shock'ta çalmıyor muydu?
Ne jouait-elle pas pour les Shock de Détroit?
Detroit'e.
Detroit.
Belediye başkanı bu sabah şehrin önceliği olduğunu söyledi..... bir çete üyesi olduğu sanılan Zack Starr'ın cesedi Detroit nehrinde keşfedildikten sonra.
Le maire en a fait une priorité de la ville plus tôt dans la matinée. Après que le corps de Zack Starr, membre prétendu d'un gang, ait été retrouvé dans le fleuve de Detroit.
Detroit'te gerçekten ne yaptığını biliyor olsalardı.
S'ils savaient ce qu'il faisaient vraiment à Detroit.
O Detroit'in büyük beyaz umudu.
Il est le plus grand espoir de Detroit
Anne babası Robert ve Vanessa Brooks'tu.
Ces parents étaient Robert et Vanessa Brooks. Ils vivaient à detroit.
Detroit'te yaşıyorlardı. Vanessa'ya saldırdıklarında dokuz aylık hamileydi, ısırılmış ve ölüme terk edilmişti.
Vanessa était enceinte de neuf mois, la nuit où elle a été attaquée, mordue, laissée pour morte.
Sizin Detroit'i kurtaracak olan adam olduğunuzu söylüyorlar.
Ils disent que vous êtes l'homme qui est en train de sauver Detroit.
Bering Denizi'nin kuzeyinde ve Cape Denizi'nin güneyinde, kırk dokuz adet olay bildirilmiştir.
Il y a eu... 49 apparitions du nord au détroit de Bering jusqu'au sud, au Cap de Bonne Espérance.
" Ve tabii Magellan Boğazı da öyle, şirin bir ufak dokunuş.
Le détroit de Magellan, un joli détail.
Ben Detroit'liyim.
Je suis de Detroit.
Detroit treni peron 7
LES CHEMINS DE FER CREDIT VALLEY CHICAGO - 10 H
Effie White o zamandan beri bu şehrin gördüğü en iyi şarkıcıdır.
Effie White est la meilleure que Détroit ait vue depuis.
Ben toplu konutlarda büyüdüm ama Dawn diye birini tanımadım.
Dans ma cité de Détroit, y avait pas de Dawn.
Karşına çıkan ilk kara parçasına kadar kuzeye git. - Sola dön. - Sol.
Écoute, va tout droit jusqu'au 1er phare, et à droite jusqu'au prochain détroit.
Gemi Falkland körfezinde, kıç tarafından yarım tonluk bir bombayla vurulmuş, bomba neyse ki infilâk etmemişti.
Il y a peu, dans le détroit des Falkland, le navire a été touché par une bombe de 500 kg, qui n'a heureusement pas explosé.
Sonunda bir bekleme listesinin olduğunu,... arabanın bütün sınırlamalarını insanlara, açıklayarak tanıttıklarını, sonra sadece 50 kişinin kontratı kabul ettiğini itiraf ettiler.
Ils viennent tout juste de reconnaître qu'il y avait bien une liste d'attente Siège social de General Motors - Détroit mais ils ont dit. ;
Neden?
PASSEZ DU BON TEMPS À DÉTROIT