Diana translate French
2,423 parallel translation
Diana'nın Clas Greve'le ilişkisi var.
Diana a une liaison avec Clas Greve.
Alo, ben Diana.
Bonjour, c'est Diana.
Bunu Diana'ya söyledi ve o da yuttu.
Il a raconté cette histoire à Diana et elle y a cru.
- Diana da bu işin içinde mi? - Bilmiyorum.
- Est-ce que Diana est dans le coup?
Diana.
Diana.
Buluşmamız lazım.
Je dois te voir. Diana
- Aşıksın demek. Diana'ya mı?
Tu as aimé quelqu'un?
Bu gece Diana'yla buluşacağım.
J'ai rendez-vous avec Diana, ce soir.
Çünkü Diana az önce beni sevdiğini kanıtladı.
Tu viens de me prouver que Diana m'aime.
Diana kaç tane mermiyi değiştirebildi bilmiyorum.
J'ignore combien de balles Diana a réussi à remplacer.
- Diana Ross burada otururdu.
- Diana Ross y vivait.
- Her neyse, Diana Los Angeles'a döndü.
- Elle est allée à L.A.
Diana Ross hakkında olur.
Ce sera à propos de Diana Ross.
Dallas Uçuş 2013 için son biniş çağrısı, yolcu Diana Mayer.
Dernier appel pour le vol 2013 en direction de Dallas, Mlle Diana Mayer.
- Grace, bu Diana mı?
Grace, est-ce Diana?
- Diane olacak.
Oui, c'est Diana.
Bu güzel kızım Diana.
Voilà ma merveilleuse fille Diana.
- Diana.
- Diana.
Hayır, o zamanlar biraz kahinliğim tuttu ve Diana'nın sert yapısını hissedebiliyordum.
J'ai eu des visions prophétiques dernièrement, je peux ressentir la nature intransigeante de ma Diana.
- Kızım Diana'yı hatırlarsın.
Tu te rappelles de ma fille Diana?
- Çok güzel. Ama onun şarkısını söylemeye başlayınca Diana başını çıkartıp çığlığı basmıştı.
Elle l'est devenue quand il commencé à jouer sa chanson et que Diana a passé sa tête en criant.
Diana hep tutuculuğa meyilli olmuştur.
Tu vois pourquoi ma Diana était destinée au conservatisme.
- Diana, onu sorgulama.
Diana, on dirait un interrogatoire.
- Diana!
- Diana!
Diana, tatlım.
Diana, ma chérie.
Diana, kardeşlerinin arasına hoş geldin.
Diana, tes sœurs te souhaitent la bienvenue.
- Diana bir şey duymadık.
On n'a pas entendu Diana.
Diana Ross ve Supremes...
Des années 60. Diana Ross and the Supremes...
Diana Ross Furlong O'Mara.
Diana-Ross Furlong O'Mara.
Bir hava tahmini şamandırası olmalı. Diana, neler buldun?
tu as quoi?
Pekala, Diana ve Jones, son zamanlarda Burma'ya giden bildiğimiz değerli taş kaçakçılar var mı bir bakın. - Anlaşıldı.
Voyez si nos receleurs habituels se sont rendus en Birmanie.
Efendim Diana?
Diana?
Diana'nın dediğine göre diplomatik torba yarın sabah 11 : 00'de Air Bagan ile, New York'tan, Burma'ya uçuyormuş.
Diana dit que la valise diplomatique quitte New York demain sur le vol d'Air Bagan de 11 h.
Sen Diana'ya kırmızı bültenle aranan bir cinayet şüphelisini sunana kadar herşey yolundaydı.
Non, jusqu'à ce que tu donnes à Diana un suspect de meurtre.
Sanırım Diana yanlış parmak izini almış.
C'est pas la bonne empreinte.
- Diana'yı onu takip etmesi için yolla. - Derhal yapıyorum.
- Diana va s'en charger.
Jones ve Diana, tayfasından geri kalanları topluyorlar.
Jones et Diana récupèrent les autres membres.
Evet biliyorum Diana.
Je sais. Diana, on a un problème.
Diana sen Neal'la kal.
Diana, vous restez avec Neal.
Bak Diana bu sıradan bir adam kaçırılma olsaydı...
Si un autre avait été enlevé...
Diana. Jones, Peter'la iletişim kurduk.
- Jones, on a contacté Peter.
Diana, konvoy çoktan Lafayette'ye geldi.
Le convoi est déjà sur Lafayette.
Diana'nın arabasını almak zorunda kaldım. 10 dakikaya orada olurdum ama 5. caddede bir kaza var.
À cause d'un accident sur la 5e avenue, j'arrive... dans 17 minutes, plus 1 minute pour me garer.
- Diana... Sara'nın Gerhard Wagner hakkında talep ettiği bilgi.
C'est l'info qu'a demandé Sara sur Gerhard Wagner.
Jones ve Diana, sizler de minibüste olacaksınız.
Jones, Diana, vous serez dans le van.
Diana, Elizabeth'i bul.
Trouve Elizabeth.
Central Park'taki konserinin yarısına gelmiş Diana Ross'a benziyorsun.
Tu ressembles à Diana Ross lors de son entracte à Central Park.
Diana, Harvard ekibini topla.
rassemble notre équipe.
Diana.
225 ) }
Ne kadar var gelmene?
J'ai la voiture de Diana.
Diana.
Diana...