English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Dickey

Dickey translate French

48 parallel translation
Yüzme biliyor musun, Dickey?
Sais-tu nager, Dickey?
- Yapma, Dickey.
- S'il te plaît, Dickey.
- Lütfen devam etme, Dickey.
- Arrête, Dickey.
Canım Dickey'm benim.
Oh, mon petit Dickey.
İyi çocuk, Dicky. İyi çocuk.
Bon garçon, Dickey, gentil.
- Saat kaç? - 9 : 01.
- Quelle heure est-il, Dickey?
Gel Dickey, sen de bir bak.
Vas-y, Dickey. Regarde-la bien.
Sence öyle ha yavru kuş?
Est-ce votre avis, mon brave Dickey?
Ben Dickey.
Ici, Dickey.
Müvekkilim buraya o sırada nerede olduğunu... bildirmeye geldi, seks hayatından bahsetmeye değil.
M. Dickey, ma cliente est venue ici... pour faire une déclaration concernant le lieu... où elle se trouvait, et non sur sa vie sexuelle.
Biz ayrıldıktan sonra ne oldu?
Que s'était-il passé quand détective Dickey et moi... sommes partis, ce soir-là?
Üzgünüm bay Dickey.
Je suis désolé, M. Dickey.
Mike Dickey.
Mike Dickey.
Haklısın, Dickey.
Tu as raison.
DK...
Dickey...
- Hey DK!
- Salut, Dickey!
Dickey ve Gregg selam söyledi.
Dickey et Gregg t'embrassent.
Merhaba tatlım, döndüm?
Bonjour mon petit Dickey. Maman est rentrée.
Köpeğe sosisli aldım.
Hot-dog. Hot-dog pour mon grand Dickey.
Çok güzel.
C'est bon, Dickey.
Dickey hapis kaldı.
Mon petit Dickey s'est coincé dans le conduit du monte-charge.
Dickey oğlum.
Mon petit Dickey.
Gidiyoruz Dickey.
On sort, mon Dickey.
İyi misin? Evet Dickey nerede?
Où est mon petit Dickey?
Dickey, Dickey. Burda mısın?
Te voilà.
Ona ve küçük Dickey'e
Elle et son petit Dickey.
Dickey'nin evinde oyun oynayacağım.
Je reprends le jeu à la maison du Dickey.
Tutuklama emrimiz var, Küçük Dickey.
Buona sera. Nous avons un mandat d'arrêt pour toi, petit Dickey.
Cinayetten Dickey.
C'est pour meurtre, Dickey. Allez viens.
Dickey Conley'le başlayalım.
Commençons par Dickey Conley.
Glen Dickey'i yere yıkan müthiş bir darbeydi, baylar bayanlar.
- Sacré plaquage sur Glen Dickey.
Onu LeQuink Dickey'lere verecekmiş.
Elle va le donner aux gens de LeQuint Dickey.
LeQuint Dickey'ye sattığımız zencilerin sonu çok daha kötü oldu.
Les nègres vendus à LeQuint Dickey, triment plus que ça.
LeQuint Dickey'ye sattığımız zencilerin sonu daha kötü oldu.
Bon Dieu de merde, les nègres qu'on vend à LeQuint Dickey souffrent plus que ça ".
Sonra Lara Hanım bu fikirle geldi,... seni LeQuint Dickey Madencilik'e satalım dedi.
Et là, sortie de nulle part, miss Lara a la géniale idée d'envoyer ta sale gueule à la Compagnie Minière LeQuint Dickey.
LeQuint Madenciliğin bir kölesi olarak, bundan böyle, hayatın boyunca... sabahtan, akşama,... kazma sallayıp duracaksın, büyük taşları küçük taşlara çevireceksin.
Et en esclave de la Compagnie Minière LeQuint Dickey, de ton arrivée, jusqu'à ta mort, jour après jour après jour, maniant une massue, tu feras des gros cailloux devenir des petits cailloux.
Dördüncü vuruş, Joe DiMaggio beşinci, Iron Horse, Lou Gehrig, Bill Dickey, Joe Gordon.
Quatrième, Joe DiMaggio! Cinquième, le Cheval de fer, Lou Gehrig! Bill Dickey!
Şerif Dickey babama her şeyi anlatır.
Le shérif Dickey dit tout à mon père.
Dickey neredeyse Maria'yı enseliyordu.
Dickey a failli coincer Maria.
Şerif Dickey ile biraz önce konuştum.
J'ai déjà parlé au shérif Dickey.
Bayan Abascal'dan haber alırsan, ona Şerif Dickey'nin görüşmek istediğini söyle.
Si vous voyez Mlle Abascal, dites-lui que le Sheriff Dickey - voudrait lui parler.
- Dickey mi?
- Dickey?
Yolu ezbere biliyorum.
Et Dickey est toujours là.
Söyle yavru kuş.
Parle, mon brave Dickey.
Kocanı takip etmesi için Dickey'ye kaç para verdin?
Tu as payé combien à Dickey... pour suivre ton mari?
Selam yavru kuş.
Salut, Dickey.
Hadi be!
La ferme, Dickey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]