Dietz translate French
91 parallel translation
Bay Dietz, o harika.
Elle est merveilleuse!
- Bence çok hoş bir sesiniz var.
J'aime votre voix. Pas vous, M.Dietz?
Dietz Goff. Küçük Johnny Jones'u sahneye koyuyorlar.
Mes producteurs!
- George, gerçekten mi? - Kitaba deli oldular. Dietz, karısının parasını bir kenara attı.
Mon livret et ma musique leur arrachent des sous!
- Nasıl? Evrakları imzalamak için Dietz Goff'a gitmemiz gerekiyor.
Pour signer le contrat!
Dietz, okuduğu en iyi müzikal olduğunu söyledi.
Dietz est emballé.
- Azmış zaten. - Yürü hadi.
Dietz nous attend!
Dietz'i bekletmeyelim. - Sen iyi birisin.
Vous avez des filles partout?
- Konusu ne peki?
. - Dietz a notre parole.
- Dietz'e söz verdik. Zamanımız yok. Konusu Todd Sloan'ın hayatı.
Il s'agit de Ted Sloan.
Dietz Goff ile imzalamadan önce Yankee Doodle'ın sözlerinde bir takım değişiklikler yaptım.
Dis donc, avant de signer avec Dietz et Goff... j'ai récrit Yankee Doodle.
Elinizde böyle bir müzikal varken bana bir orman yangınını yutturmaya çalışmanı asla affetmeyeceğim.
Je ne vous pardonne pas votre incendie... quand vous aviez ça! Il y a Dietz.
- Evet, ama Dietz'e söz verdik. Hiç anlamıyorum.
ça m'échappe!
Dietz'in karısının parası neden benim karımınkinden daha iyi?
L'argent de ma femme vaut celui de la sienne!
Bunu Dietz Goff'a vermek zorunda mısınız?
Vous devez vraiment leur donner? .
Bilmem ki. Dietz'i severim, ama Goff için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.
J'aime bien Dietz mais pas Goff.
Ben de Goff için deliririm ama Dietz için bir şey diyemem.
Et moi Goff mais pas Dietz.
Bay Dietz, içki olayları ile ortağınızın ilgilendiğini unuttunuz mu?
. Allons, M. Dietz, auriez-vous oublié que boire, c'est le rayon de M. Goff!
Daha önce Dietz'i böyle sarhoş görmemiştim.
Jamais vu Dietz ivre.
Er Dietz.
Soldat Dietz...
- Dietz, Zoll! Onlara dikkat et! - Evet.
Dietz, Zoll, surveillez-les.
Göğüslerinin Bayan Dietz.
Ses seins, Mlle Dietz.
- Şu Dietz denen adama bakıyorum.
- Je regarde ce Dietz.
Barry. Chuck Diets, Chicago, Metrowave reklam sorumlusu.
Barry, je te présente Chuck Dietz... vice-président à la publicité, Metrowave, Chicago.
Dietz anlaşmayı kabul etti.
Et on en sera retourné partout où on t'entendra.
Sen de edeceksin.
Dietz fait partie du marché. Prends-le avec le sourire.
Şu Dietz'in yanında daha dikkatli ol.
Fais un peu plus attention autour de Dietz.
Dietz'i ensende istemediğini söyledin.
Tu as dit que tu ne voulais pas Dietz derrière toi.
Gidip Dietz'e yalakalık yapmamı.
Il veut que j'aille baiser le cul de Dietz. Je lui ai dit de baiser mon micro.
Özel Ajan Utah, Ajan Dietz ile tanışmanı istiyorum.
Agent Utah, je vous présente l'agent Dietz.
- Güzel dövmeymiş, Dietz.
Joli tatouage, Dietz.
Anlamadım. Julie Dietz.
J'ai quelque chose.
Wau-kee-sha, Wisconsin.
Excuse-moi. Julie Dietz.
Julie Dietz.
Julie Dietz.
- Hayır, hayır. Dietz, Ari'nin muhbir olduğunu bilmemeli.
Deitz ne doit pas savoir qu'Ari était un indic.
Deitz'in adamları da burayı yıkıp tahrip etti.
Alors les hommes de Dietz ont saccagé cet endroit.
Teğmen Dietz ve ekibi kuleye girecek ve paketi alacak.
Le lieutenant Dietz et son équipage monteront à bord et iront récupérer un paquet.
Ben ciddiyim, Dietz.
- Je suis sérieuse, Dietz.
Dietz ve takımı bir paket getirecek biz de onu Serrano noktasına teslim edeceğiz.
Dietz doit récupérer un colis. On doit livrer ce colis à Serrano Point.
Dietz, ne halt ettiğini sanıyorsun?
- Qu'est-ce t'as fait?
- Metal! - Dietz!
Une machine!
İsa aşkına!
Bordel, Dietz.
- Sence de öyle değil mi Bay Dietz?
. Si.
Baksana, Dietz var burada.
Dietz!
Bayan Dietz'e saygılarımı iletin.
Mes hommages à Madame!
Yani hangimiz Dietz hangimiz Goff mu diyorsun?
.
Er Dietz, efendim.
Soldat Dietz, mon caporal.
Dietz'in bekâretine kadeh kaldırıyorum.
Au pucelage de Dietz.
Er Dietz, efendim.
Je suis Dietz.
Otur yerine, Dietz.
Recule, Dietz.
Dietz'e ne olacak?
Et Dietz?