Dina translate French
424 parallel translation
Eva ve Dina.
Eva and Dina.
Dina yatağını hazırlar.
Dina te fera un lit.
Hizmetçi Dina De Filippo'nun parmak izleri elimizde.
Là, nous avons les empreintes de sa domestique, Dina De Filippo.
Ya da Mina, hani şarkıcı ve aynı onun gibi şarkı söylüyorum.
Dina somme presque comme Mina.
Bu isimden hep nefret ettik. Beni ve Dina'yı durmadan rahatsız etti.
On a toujours détesté ce nom, Dina et moi.
Dina, bana dürüstçe unuttuğunu söyleyebilir misin?
Dina, tu veux vraiment me faire croire que tu as oublié?
Bu gece başka isteklerimiz de var Dina'dan Billy'ye.
Il y a d'autres dédicaces ce soir,
Dina der ki, "Çok seksisin"
Dina à Billy ; "T'es super sexy".
Dina!
Dina!
Gitmeye karar verdim, Dina.
Je vais partir.
Neden bu şahıs uygun kıyafetlerle değil?
Dina, cette personne n'a rien à faire ici.
Sen hiç gördün mü, Dina?
Et toi, Dina?
Dina evde mi?
Dina est là?
Dina biz hallettik, sadece sen ve ben.
N'oublie pas qu'il n'y a que nous pour sortir Dina de là.
Evet, Dina ve Gina'nın başında biraz çalışacağım.
Faut que je bosse encore un peu sur Dina et Gina.
Bende büyükanne Dina gibi çok hassasım.
Je suis très délicate, comme Grand-mère Dina.
Büyükanne Dina.
Grand-mère Dina.
Büyükanne Dina bir akrep tarafından sokuldu.
Grand-mère Dina a été mordu par un scorpion.
Şimdi Ekim ayındayız... ve büyükanne hala çok hasta. "
Maintenant on est en octobre... et grand-mère Dina est toujours très malade. "
" Büyükanne Dina ve teyze Mimi'ye, 90 yaşında çok hareketli olduklarını söyledim.
J'ai dit, "Grand-mère Dina et Tante Mimi, étaient toutes le deux encore actives a 90 ans."
Dina, biraz su getir!
Dina, apporte de l'eau!
Dina, biraz su getir.
Dina, apporte de l'eau.
Dina.
Dina.
Dina'yla ilişkin mi var?
Tu as une liaison avec Dinah?
O Dina, Gina değil.
C'est pas Gina, c'est Dina.
- Herkes küçük kardeşim Dina ile tanışın.
Je vous présente... ma petite soeur Dina.
Bu arada ben Dina Wolfe, hani hatırlamazsın filan.
Dina Wolfe au cas où tu aurais oublié.
- Dina, kahve nerde biliyor musun?
Dina, sais-tu où se trouve le café?
Dina?
Je peux? À toi, Dina.
Vay canına Dina, her şey harika.
Dina, tout à l'air prodigieux.
Dina, sana çok teşekkür...
Dina, merci beaucoup...
Eskiden işe yürürdüm. Elimde hissettiğim sıcaklığı hatırlıyorum. "Dina ve Duluka" dan aldığım sıcak kahveyi içerdim.
J'allais au bureau à pied, un petit pain chaud à la main, mon café de chez Dean and Deluca,
Dinle, yarın Dina'yı okul çıkışı alabilir misin?
Tu iras chercher Dina à l'école?
Belki Dina'nın da senin gibi bir yerlere yazılması lazım?
Dina devrait peut-être faire aussi du sport.
Dina, Sveta ne derse yapacaksın, ben yarın geleceğim.
Dina, fais ce que dit Sveta. Je reviens demain.
Dima ben annen, hemen ara beni.
Dina, c'est Maman.
Zoya Teyze, bu Dina.
Voilà Dina.
- Selam Dina.
- Bonjour, Dina.
Ne oldu, Dina?
Qu'y a-t-il, Dina?
Küçük kardeşim Dina, modayla gerçekten ilgileniyor...
Ma petite soeur Dina. Elle aime la mode...
O akşam, Don Juan yemeğini tek başına yedi.
Ce soir-là, Don Juan dîna seul.
Ben kendime Dina diyorum.
Je m'appellerai Dina.
Dina?
Mirka?
Dina?
Nina?
Dina?
Dina?
Bay Miller, sadece beş ya da altı yaşamda bir kez ortaya çıkabilecek bir bilgiye sahip olan bu arkadaşıyla birlikte akşam yemeğindeydi.
M. Miller dîna avec cet ami, et reçut des informations qui n'arrivent qu'une fois toutes les cinq ou six vies.
Ben Dina
Je suis Diana.
Hey, Dina!
Oh!
Şu anda aklıma geldi. Araya girebilir miyim Dina?
J'ai une idée!
- Dina.
- Dina.
Hayır, Dina.
Pas beaucoup.