Dizim translate French
309 parallel translation
- Dizim olacak mı Doktor?
- Vais-je conserver mon genou?
Dizim ağrıyor, biliyorsun.
C'est à cause de mon mauvais genou.
Ben de, şiş dizim ağrıyor.
Moi aussi, avec mon genou enflé.
Oturun bayan. Hala boşta bir dizim var.
Asseyez-vous, j'ai encore un genou libre.
Dizim kötü burkuldu, ama burada hala işe yarıyorum.
Je me suis fait une entorse à la cheville mais je suis encore utile ici.
Dizim ağrıyor.
Crénom, mon genou!
Dizim.
Mon genou!
Ah, dizim! Dizim.
Mon genou!
Ah, dizim, dizim!
Mon genou...
Kusura bakma, kendi dizim sandım.
Je la croyais sur le mien.
- Ya dizim?
- J'ai mal au genou.
- Dizim.
- Mon genou!
Sakatlandığını duydum. Dizim iyi.
On m'a dit qu'elle est blessée.
Dizim giderse, futbol oynayamazsam... ne yapabilirim ki?
Mon genou saute, c'est terminé. Qu'est-ce que je fais d'autre?
Dizim sakatken ben de böyleydim.
Rappelle-toi comme je l'étais, et c'était que mon genou.
Kanserim geçti. Ama dizim berbat durumda.
Eh bien, mon cancer a disparu... mais mon genou est complétement foutu.
- Dizim.
- Oh, mon genou...
Üstünde yaşadığımız dünya enzim ve doğal antibiyotiklerle dolu. Ama dizim hala çürümeye devam ediyor.
Selon les manuels de survie en forêt vierge, la terre nous fournit tous les antibiotiques nécessaires.
- Ne oldu? - Dizim!
- Qu'est-ce qu'il y a?
Bana hâlâ acı veren bir dizim var.
J'ai encore mal au genou.
- Evet. Dizim incittim.
Je me suis juste cogné le genou.
Dizim!
Mon genou!
Şu dizim olmasa hâlâ sizin hatırladığınız gibi... Wheaties reklamlı yedek kulübesinde olurdum
Sans ce foutu genou, je serais encore sur les paquets de céréales.
Dizim.
Mon genou...
Dizim beni öldürüyor, Yankiler desen daha iyi olabilirdi.
J'ai mal aux genoux. T'aurais au moins pu te faire passer pour les Yankees.
Çok nanemolla bir dizim var.Hep sorun çıkarırdı.Dün gece iyice kötüleşti.
J'ai un genou instable. Ça fait des années mais cette nuit il s'est déboité.
Hatırladığım son şey bir dizim yerde buzdağını andıran bir kadının çökmesini bekliyordum.
Je me souviens, j'étais à genoux. J'attendais devant une énorme femme.
- Dizim.
- Mon genou.
Dizim kadar iyi mi görmek istiyorum.
Je veux voir si ça vaut mon genou.
Lanet, dizim gerçekten de dağılmıştı.
Mon genou, c'était l'horreur.
Evet, dizim 90 derece terse döndü.
Je me suis plié le genou en équerre vers l'avant.
Dizim yere değmedi!
Ce n'est pas vrai!
Dizim sakatlandı.
Je suis blessé au genou.
Benim küçük pembe dizim gibi.
C'est mon petit feuilleton à moi.
Yeniden bir araya gelmiş üçüzler hakkındaki yazı dizim.
Mes articles sur les triplés réunis.
Dizim her gün ağrıyor.
Mon genou me fait souffrir chaque jour.
Benim dizim.
Et là, c'est mon genou.
Araba tepeden aşağı kaymaya başladı. Sol dizim çok kötü kesilmişti.
La voiture a commencé à dévaler la pente et mon genou gauche s'est retrouvé déchiqueté.
Vietnam'daki askerliğim... dizim için hastanede yatmam... etrafta bir baba olmadan Jimmy'i büyütmek... ve artık hiçbir şeyin anlam ifade etmediğini düşünürken... benim kovanları baştan... bir araya getirmem gibi.
Mon séjour au Vietnam, à l'hôpital pour mon genou, élever Jimmy sans père, carje construisais des ruches sans vraiment savoir si ça en valait le coup.
Whoa! Dizim!
Mes couilles.
Takma dizim. Konyak mataram.
C'est mon genou en métal.
Dizim ağrıyor.
J'ai mal au genou.
Bana "dizim, dizim" diye gelmeni istemem.
Je veux pas être harcelé avec ton creux.
Profesyonel ligde tek maç oynadım, dizim sakatlandı ve işim bitti.
J'ai joué une fois avec les pros et je me suis pété le genou.
Dizim!
C'est mon genou!
Anne, dizim iyi.
Maman, mon genou va bien.
Dizim iyi.
Mon genou va bien.
Ve sanırım ondan sonra benden sıkıldı ve... yanlışlıkla dizim hayalarına çarptı.
Il a arrêté quand mon genou a malencontreusement cogné ses parties.
- Çünkü benim iki dizim var!
- J'ai deux genoux!
Dizim sakatlandığı için şanslısınız. Yoksa hala peşimden koşardınız.
Si je m'étais pas fait un claquage... vous seriez encore à mes basques.
Yaşlanmış dizim yine ağrımaya başladı.
Prenez ca.