Dokun translate French
1,027 parallel translation
Bu kesede mücevherler var, dokun bak.
Dans ce petit sac, les bijoux.
Madem öyle, Voltran'a dokun ki... hepimiz tanrımızın zayıf olduğunu bilelim.
Brutes! Touche Wotan. Nous saurons que tes dieux sont faibles.
Sakın unutma ; konuşmak istersen, kaska dokun.
N'oubliez pas : pour parler, que les casques se touchent.
arkana dokun..
- Touchez le dos de votre robe.
" Bir dokun, kalbim o an erir
" Un geste de vous... Tout mon être frémit
Parmak uçlarına dokun bakalım.
Touche tes orteils.
Alnına dokun.
Touche lui le front.
Haydi, demire dokun.
Touche, c'est du bois.
Burnuna dokun.
Touche-lui le nez.
Harika. Yüzüne dokun.
Seulement la moitié du visage...
Sert bir şeye dokun.
Touchez une chose dure.
Şimdi yumuşak bir şeye dokun.
Passons au doux.
Kravatıma dokun.
Touchez ma cravate!
- Kürke dokun Randolph.
Regarde cette fourrure!
Dokun.
Touche.
Hadi, dokun bana.
Allez, touche-moi.
Sarıl bana, dokun bana.
Serrez-moi. Caressez-moi.
- Sarıl bana, dokun bana.
- Serrez-moi. Caressez-moi.
Dokun bana.
Touche-moi.
Başıma dokun.
Touche ma tête.
Gözlerime dokun.
Touche mes yeux!
Hatların, ten dokun tam da istediğim gibiler.
Votre silhouette, la texture de peau, sont exactement celles que je cherche.
Devam et, dokun onlara.
Alors, allez-y, touchez-les.
Şimdi, yavaşça, kollardan ellere doğru dokun.
Partez des épaules et descendez avec vos mains le long du corps. Doucement.
Şimdi, duvara dön eğil ve ayak parmaklarına dokun.
À présent, face au mur. Penchez-vous, touchez vos orteils.
her şeye dokun, Crackers.
Touche tout, Crackers.
Dokun ve hisset.
Touche et concentre-toi.
Sürtün, dokun ve hisset.
frotte, touche, et renifle.
Dokun ve hisset.
Touche et renifle.
Lütfen bana dokun.
Tu me toucheras.
Dokun, dokun!
Touchez...
Uzat elini, Floyd. Gönlüme dokun, Floyd!
Floyd, touche mon âme.
Kendine dokun da gör.
Sens.
Dokun bana, dokun bana
Touche-moi, Jésus
İsa, seninleyim Dokun bana, dokun bana
Jésus, je suis avec toi Touche-moi, Jésus
Bana dokun Beni iyileştir, İsa
Touche-moi, sauve-moi, Jésus
Dokun yoksa dokunacak başka birini bulurum.
Touche-moi ou j'en trouverai un autre!
- Korkma, dokun.
N'aies pas peur.
Korkma, dokun bana!
Touche-la-moi!
Canım, dokun bana.
- Chéri, touche-moi.
Güçlü elini yeryüzüne indir ve bu ıstıraplı kardeşimize dokun ve onu bütünleştir!
De Ta main toute-puissante touche ce frère affligé et rends-le à lui-même!
Diğer elinle aşağısına dokun.
Et avec l'autre main touche-le en-dessous.
Dokun bana, iyileştir beni!
Touche-moi Entends-moi
Tatlı şefkatinin nazik parmaklarıyla yorgun gözlerime dokun
"Viens, ô douce Mort " à l'appel de mes plaintes
Hadi dokun bana.
Pincez-moi, allez-y.
Yüzüne dokun.
Bien.
Gömleğimdeki kumaşa bir dokun.
Touchez le tissu de ma chemise.
Şimdi kendi gömleğindeki kumaşa dokun.
Maintenant, touchez le tissu de la vôtre.
Dokun.
Voyez ma main.
Dokun bana İsa!
- Touche-moi, Jésus.
Dokun bana.
Touche-moi!
dokunma 267
dokunmak yok 20
dokunmayın 52
dokunma bana 367
dokun bana 58
dokunmayın bana 39
dokun ona 21
dokunma ona 165
dokundu 21
dokunabilir miyim 37
dokunmak yok 20
dokunmayın 52
dokunma bana 367
dokun bana 58
dokunmayın bana 39
dokun ona 21
dokunma ona 165
dokundu 21
dokunabilir miyim 37